64 entry daha
  • sırf nostalji yuzunden ortaya cikan bir sanri degildir. eski pc oyunlari simdikilerden kat be kat daha iyiydiler. "sadece grafik koyup oyun kakiyorlar" gibi tek bir sebebi olmayip cesitli sebepler vardir. simdilik benim aklima gelenler:

    1- consoles & peasants

    provoke bir alt baslik oldu kusra bakmayin ama endustrinin sekillenmesinde cok koccaamaan bir faktor. pc pazarinda korsanin basini alip gitmesi ve adanmis tek konsol mimarisinde oyunun calismasi bir cok firmayi konsol pazarina itti. cunku daha az dert ve daha cok para vardi. vardi da...konsol oyuncusu her daim buyuk oranda "casual" olan averaj biridir. bu yuzden "cetrefilli" sayilabilecek (crpg, rts, adventure gibi) oyunlari oynamaz.

    ee sonra n'oldu? cogu gelistirici once konsola gore yapip sonra 3. parti taseronla anlasip oyunlarini pc'ye cikarmaya basladilar. interplay'i bitiren de konsollardir. konsol piyasasinda tutunamadiklari icin batip gitmislerdir. cunku adamlarin cogu oyunu konsolda oynanabilecek turden degildi. denediler olmadi.

    2- *haso* kapitalizmin henuz pc oyun piyasasina gelmemis olmasi

    simdiki ea, vivendi vs. tum buyuk dagitimcilar oyunun uzagindan yakinindan gecmeyen takim elbiseli kapitalistler tarafindan yonetiliyorlar. adamlarin tek derdi nasil daha cok bu yil kar ederiz, nasil hissedarlari mutlu ederiz. geri kalan hersey yalan. ayni hollywood'daki gibi, birsey tutarsa bunun aynisindan tonlarca yapip her sene musteriye ittirmeye calisiyorlar. mantik da duz mantik abi: "hmmm madem bu tutuyor. aynisinin adini degistirip satalim, para akisini kesmeyelim". bu majorlerde para da bok oldugu icin iyi gelistiricileri de satin alip hem kendilerine katiyorlar hem de rekabetten kurtuluyorlar.

    90'larin interplay'ine bakalim mesela. adamlar piyasanin en buyuk dagitimcilarindan biriydiler. ama kendi de oyun gelistirmis brian fargo liderligindeydiler. yeni seyler deneyen gelistiricilerine "siktir git bana oburunun aynisindan yap" demiyorlardi. en muhimi de, oyuncuyu 13 yasindaki hiyar gibi gormuyorlardi. en guzel ornegi planescape torment'tir. (indie studyolar haric) boyle bol diyaloglu (bkz: okumak), egzantrik karakterli, felsefeli bir oyunu bugun hic bir dagitimci ne dagitir ne de yapimina para verir.

    3- okuz kitlesi

    kusra bakmayin ama boyle bir kitle cogunluk olmasaydi her sene agzi acik gozu kapali bu oyunlari satin almazlardi. yeni kitle sabirsiz. yeniliklere acik degil. diyaloglari birakin okumayi duymaya bile tahammulleri yok. her sikin bir tikla hiphizli halloldugu bir donemdeyiz ve bu kitle bu donemin urunu. mesela mass effect 3'ten sonra "bir daha ea'den alani siksinler" dedi millet. ulan sen almiyorsun ben almiyorum kim aliyor it?! akp gibi amk. ayrica bu sabirsizlik oyun dagitimcilari tarafindan da iyice somurulmeye baslandi:
    - pre-order
    - early access

    lan adam o kadar sabirsiz ki, daha oyunun ne bok olup olmadigi belli olmadan satin alip ilk oynamak istiyor. early access ise bambaska bir kafanin urunu. alpha asamasindaki tamamlanmamis gotunden basindan bug fiskiran oyunu kakiyorlar.

    yani kisaca, ben topu konsollara, gida satar gibi oyun satan majorlere ve dingil yeni kitleye atiyorum.
  • kısmen katıldığım önerme.
    hem görseller, hem hikaye, hem de oyun mekanikleri açısından yeni ve iyi oyunlar da yok değildir.
    (bkz: path of exile)
    (bkz: borderlands 2) ve dlc'leri
    (bkz: fallout new vegas) ve dlc'leri
    (bkz: skyrim)
    (bkz: left for dead) 1 ve 2
    (bkz: portal) 1 ve 2

    ve fakat şu da bir gerçektir ki, şu zamana kadar (bkz: empire earth 1) kadar iyi bir rts oyunu gelmemiştir.
    **
  • (bkz: plug and play)
  • oyuncu kitlesinin değişmesinin, daha doğrusu çoğunluğun el değiştirmesinin sonucu olan durum. günün birinde bir arkadaş "gel abi benim konsolda bir oyun çevirelim seninle, elimde süper bir oyun var, hikayesi, senaryosu, karakterleri filan harika" dedi. kalktım gittim, ağzımın suyu akarak. arkadaş öyle anlattı ki, herhalde diyorum sonunda baldur's gate'in first person versiyonunu yaptılar konsola.

    oyuna başladık, pür aksiyon. deli gibi düşman öldürüyoruz, oradan oraya koşuyoruz, patlamalar filan. gayet eğlenceli gidiyor. arada diyaloglar var, askerler konuşuyor birbiriyle filan. grafikler de güzel. ama her seferinde tam konuşmaları dinlerken arkadaş, benim kumandaya basarak "abi geç burayı, burada biraz uzun konuşuyorlar." diyor. tüm akşam boyunca oyunda ne döndüğünü inanın anlamadım, yaptığımız sadece askercilik oynamak. düşünün, oyunun süper hikayesi var diyen adam o hikayenin ne olduğunu umursamadığı gibi benim de merakımın içine etti. hikayeden kastettiği neydi onu da anlamadım.

    diyeceğim o ki, oyuncu kitlesi yukarıdaki arkadaş gibi çoğunluk oluşturuyorsa yeni oyunlardan ve yapımcılardan çok şey beklememek gerekiyor. çünkü çoğunluğu "halk bunu istiyor" sığlığında kendilerini savunacaklardır. zira günümüzde oyun yapımcılarının çoğunun kaygısı beğenilmek, takdir edilmek değil, veya oyunların sanatsal değerini yükseltmek değil, para kazanmaktır. ben bunu günümüz televizyon kanallarına benzetiyorum. nasıl ki bundan 20-25 yıl önce trt ve bazı diğer özel kanallar gündüz kuşağında eğitici, öğretici belgeseller, kültür programları yayınlamışsa, her türlü spor branşına yer vermiş ise ve şimdi hepsi yerini istisnasız güdük evlenme programlarına "kaynım bana kaydı" formatlı ibret hikayeleri şovlara bıraktıysa, aynı değişim oyun dünyasında da yaşanıyor.
  • daha da eskiye gidersek
    (bkz: captain tsubasa vol 2 super striker) *

    şu oyunun verdiği keyfi çok çok az oyun verebilir :)
  • nfs porsche unleashed, half life*, fifa 99, quake 2, unreal tournament, worms armageddon gibi oyunlar aklıma geldikçe reddedemediğim gerçek. o zamanlar çok ayrı zevk alıyorduk bu oyunlardan.
    daha eğlenceli olduğu tartışılmaz gerçek, fakat kaliteli tanımını kullanmaya gerek yok bence. ayrıca bahsettiğim oyunlar multiplayer'ın dibine vurmasından dolayı ayrı bir sevildi.

    ama crossfire da bomba kuranın, porsche unleashed'a bilerek arabama vuranın, unreal tournamentte bayrağı alıp götürenin, worms'de solucanımı suya atanın amk. *
67 entry daha
hesabın var mı? giriş yap