• yok öyle bi süre geçiniz efendim.

    hayatınıza yeni biri girse dahi küçük dokunuş, küçük bir hareket, küçük bir söz bile onu hatırlamanıza sebep olacaktır. hatırlamıyorsanız sevmemişsinizdir, sevmemişseniz sevgili demenize gerek yok. sizin için herhangi biridir.

    hem çekilen acılar unutulur mu ki?
  • tam olarak ilişki süresinin yarısı kadar süredir. arasıra rüyalarınıza konuk olur ama "nerden çıktı şimdi bu emenike*" der geçersiniz.
  • yenisini bulana kadardir.
  • unutulması mümkün değildir, belki alzeihmer olursanız. ama yokluğuna alışması sevgiliye göre değişen süredir. size ne yaptığına bağlıdır. bazıları unutulmaz, hatırlandıkça gülümsersiniz. bazıları için ise bokunda boğulsun ya da iyiki ayrılmışım dersiniz. ama unutulabilen bilmiyorum tam olarak.
  • (bkz: şuraya da küçük genellemeler koyalım)
  • sizlere bilimsel olarak cevap vereceğim.

    sevişme sayısı x ayrılıp-barışma sayısı / ilişki süresi (ay) = eski sevgiliyi unutma süresi (gün)

    örneğin 2 yıllık bir ilişkide daima yan yana olduğunuzu düşünsek, üniversitede aynı evde kalsanız, 6-7 ay birlikte yaşasanız, ayda 10 kere sevişseniz aşağı yukarı, yuvarlak hesap 150 kere sevişirsiniz. 24 aylık bir süreçte de ortalama 3 ayda bir ayrılıp barışsanız 8 de o eder, çarparsak 150 ve 8'i çarparsak 1200 elde ederiz. bunu da ilişki süresi olan 24 aya bölersek 50 çıkar. yani 2 yıllık bir ilişki sonunda 50 günde eski sevgiliyi unutabilirsiniz.
  • yeni sevgiliyi bulana kadar geçen süredir.
  • gidin bankadan ödeyemeyeceğiniz bir borcun altına girin kredi çekin çekebildiğiniz kadar, ya da pavyona gidip kredi kartıyla tek slip çekin yemin ediyorum derdiniz tasanız kalmaz.

    tek derdiniz o borcu nasıl ödiyceğiniz olur.

    he ben ikisini de yapmadım, ama üniversite okudum. sağolsun tefeci devletimiz güzelcene sikiyor beni şu anda. ne dert var ne tasa...
  • sevgilisine göre değişen süre. kesinlikle ömür boyu değil ama.
  • (bkz: yalnızlık doktorası)
hesabın var mı? giriş yap