• latin alfabesine geçişten önce kullanılan ve arap alfabesi dediğimiz alfabe.
  • öz dilimizdir.ogrenilmesi gerekir.
    (bkz: göktürkçe) tengri biz menen
  • yevmi hayatındaki akışkan konuşmalarının birine bile yediremeyeceği, azdan hallice kadarını ezberlediği ve derin mevzulara serpiştirip de çabalayarak yazdığı, yazabilmek için çabaladığı, bu çabasıyla kullandığı için haklı çıkacağını düşünen yazarlardan bazılarının ön sevişme aşamasında olduğu sözcükleri barındıran, son osmanlı ile ilk türkiye karışımı bir döneme ait dil.
  • halk dilinde osmanlı türkçesi için kullanılan fakat akademide orhun türkçesi (köktürkçe) - uygur türkçesi ve kimilerine göre (ben dahil) karahanlıca'yı içerisinde barındıran türkçenin tarih içerisinde yazılı ilk dönemlerini ifade eden terim, kavram.

    karahanlıca kimi türkologlara göre orta türkçe sınıflandırılmasına dahil edilmektedir. fakat orta türkçe tabiri alman türkologların kendi dillerindeki (almanca) sınıflandırmadan direkt türkçeye uyarladıkları bir terimdir ve türkçe için doğru bir kullanım oluşturmamaktadır. bu yüzden karahanlıca'yı eski türkçe devresi içerisinde incelemek daha doğrudur.
  • şimdi sayın hâzirun
    şöyle söyleyelim bir kelime eski olsun ne kadar olursa olsun kelime başka yerden türemiş olamayacağını nereden biliyorsunuz. hiçbir kelimeye vay efendim bu türkçe şu türkçe diyemezsiniz.
  • tanım: milattan 240 yıl önce oğuz kağan ve 24 torununun ana kaynağını oluşturduğu ve bu haliyle yeniçağ başlarına kadar varlığını sürdüren dil.
    gımıcık: azıcık,
    gomat: hadi, bekleme, devam et,
    biriyi: harika,
    gıran: hastalık,
    gatır: topaç,
    beten: seksek,
    zıynak: tırnak,
    zıypancak: kayış pisti,
    gibi birkaç örnek veririm.
  • türkçe türkçedir; eskisi yenisi yoktur; arapçaya eski türkçe diyenlere bakmayın siz.

    karacaoğlan'ı okursanız günümüzde yaşamış hissedersiniz.
  • "türkçe, türkçedir" diyenlere bakmayınız: türkçe, eski türkçe dönemi ve orta türkçe dönemi(ve günümüz dâhil) olmak üzere ikiye ayrılır.

    eski türkçe dönemi, göktürk ve uygur dönemleri olarak iki gruba ayrılırken orta türkçe dönemiyse satuk buğra han ile başlayan uzun ve çok çeşitlere ayrılmış/bölünmüş bir şekilde görünür.

    göktürkçe ve uygurca eski türkçe dönemini oluştururken, karahanlı türkçesi, harezm türkçesi, kuzey türkçesi*, doğu türkçesi* ve batı türkçesi* ile sınıflandırılabilir.

    sonuç olarak eski türkçe diye bir türkçe vardır ve günümüzde kullanılan bu güzel lehçelerimizi oluşturmuştur.

    edit: imlâ.
  • köktürk, uygur ve karahanlı dönemleri türkçesini kapsar. bazı türkologlar karahanlı dönemini, söz varlığındaki yabancı öğelerin artmasından kaynaklı olarak eski türkçeye dahil etmezler.

    söz varlığı hesaba katılmazsa, köktürk, uygur, ve karahanlı dönemleri arasında fonolojik ve morfolojik olarak ciddi farklar yoktur.
  • zorlayınca anlaşılır. eski ingilizce'ye bakınca hatta ulan demek ki dil denilen şey evrim geçiren bir şey diyorsun. normal hissettiriyor.
hesabın var mı? giriş yap