• not: başlığı yanlış açmışım o yüzden tekrar düzeltiyorum.

    dikkatimi çeken olay. özellikle kemal sunal ve şener şen gibi büyük oyuncuların yer aldığı komedi filmlerinde karşımıza çıkıyor. baba ve annenin olduğu filmler az, daha çok anne ve onunla yaşayan sorunlu erkek figürü karşımıza çıkıyor. babanın yokluğu karakterde erkeği kadınların yanında daha güçsüz kılmış. filmlere şöyle bir baktığımızda anne, kurtulmak istenilen, babanın yerini doldurmaya çalışırken oğlunun üstüne fazla titremiş istenilmeyen bir karakter olarak karşımıza çıkar. baba figürünün yokluğunda canavara dönüşen, kızların en büyük korkusu erkek annesini irdelemeye çalıştım. anne korkusu/sevgisiyle kendisini başka türlü tanıtan, töre için erkek adam olduğunu kanıtlamak zorunda hisseden babasız, anne ile yetişen figürleri kısaca analiz ettim:

    not: kemal sunal-adile naşit ve şener şen - nezahat tanyeri ana-oğul eşleşmesi efsanedir.

    mavi boncuk/halit akçatepe'nin annesi

    halit akçatepe bu filmde annesinden korkar. kendine özgüveni yoktur. adile naşit'in yani annesinin yanında kalır. kadıncağız onu elleriyle besler, mahremiyetine önem bile vermeyecek düzeyde bir anne koruması söz konusudur.

    sev kardeşim/halit akçatepe

    ali ve annesi mesude'nin (adile naşit) komik ilişkisini görürüz. ağzına yemek yedirmesi, ali'nin 30'lu yaşlarına kadar sünnet olmaması, ali'nin çocuk gibi olmasındaki en büyük etkendir.

    çöpçüler kralı/şener şen

    en güzel örneklerinden biri şakir karakteridir. annesinden hem korkar hem de ölmesini bekleyecek acizliktedir. annesini camdan attıktan sonra hizmetçinin hizmetine girer. ayşen gruda inanılmaz bir femme fatale olabilecek potansiyeldedir. baba figürünün yokluğuyla şakir bütün iktidarsızlığını çöpçü apti'nin üzerinden alır. zabıta amiri sıfatını her seferinde dile getirir. filmin son sahnesinde ise kadınların iktidar savaşını görürüz. kontrolü eline alan gelin, kayınvalideyi evde istemez. şakir, pasif bir biçimde savunmadadır.

    kibar feyzo /kemal sunal

    askerden gelip annesinin elini öpmeden gülo'nun peşine düşen feyzo da buna iyi bir örnektir. feyzo her fırsatta annesini görmezden gelir. bunun en başlıca nedenlerinden biri de gelini istemeyen, oğlunun daha çok çalışmasını isteyen anne figürüdür. feyzo, aradığı mutluluğun başka bir kadında olduğuna inanır. bunun için ödeyemeyeceği başlık parasını bile kabul eder. ama şehre sürüldükçe erkek-kadın eşitliğini öğrenecek ama ders almayacaktır. annenin güdümlemesiyle babasının silahını alır ve cinayet işlemekten kurtulamaz.

    gol kralı /kemal sunal

    bu filmde anneden daha çok iki bakıcı kadınla büyüyen sait'in kadınlar tarafından hor görülmesine şahit oluruz.

    davaro/kemal sunal

    memo karakterinin yine adile naşit ile babasız ana-oğul ilişkisi ele alınır. sevdiği kızla evlenmek için almanya'ya kadar giden memo, yine annenin kendisine babanın kanı yerde kalmamalı baskısıyla memo'nun başına açtığı işleri görürüz. oğlunun eşkiya olması, cinayet işlemesi anneyi mutlu eder. ve eril toplumdaki, kan davası gibi, bir yaranın üzerine sağlam eleştiri getirir.

    doktor civanım/kemal sunal

    bu filmde de kemal, annesine yaranabilmek için doktor olduğu yalanını ortaya çıkarmak zorunda kalır.

    şabaniye / kemal sunal

    babasını kan davası yüzünden kaybeden şaban/şabaniye'nin annesinin zoruyla kadın kılığına girmesini izliyoruz bu sefer de. annesi yıllarca oğlunu bu beladan kaçırmış, birlikte şekilden şekle girmişlerdir. bu sefer farklı olarak şaban hedef halinde olduğu için anne oğlunu cinayete zorlamaz. kaçtığı kişi ise, ilk görüşte aşık olduğu kanlısı nazlıdır. eli silahlı tabir-i caise erkek gibi bir figürdür. iki kadının zorlamasıyla şaban'ın ikinci bir karakteri ortaya çıkacaktır hatta ileride kimlik sorunu bile yaşayacaktır.

    postacı/kemal sunal

    annesiyle yaşayan adem'in arsız tavırları güldürür. annenin kanlı çarşaf asması, annenin yanında bile sevişecek duruma gelmeleri bir anlamda düşündürücüdür. adem ayrıca çıkarcı bir karakter olarak fatma girik'i bir gelir kapısı olarak görür. bu filmde farklı olarak kadın adem için anneden kaçış kapısı değil, ona refah sağlayacak bir metadır (ayaklarını yıkatmasından, enerjimi idareli kullanmalıyım deyip sevişmemesi, kendisini efendi gibi karısına besletmesi gibi çarpıcı sahneler vardır).

    çiçek abbas/şener şen

    annesi ve ablasıyla yaşayan, onları koruyan rollere girmesi ama kız kardeşinin sağa sola göz kırpmasına engel olamayıp, annesinin de arkasından konuşması, rakısından çalması trajikomiktir. hatta annesi nazlı terk etmiş bunu diye küçümsemesi de erkeğin olduğu ile görüldüğü arasındaki farkları gözler önüne serer. kadınlara kötü davranan şakir karakteri tam bir travmatik karakterdir. aslında göründüğünden de korkak olan, minibüsü ile gücü kendisinde bulan şakir, o kadar acizdir ki nazlı'ya söyleyemediklerini rakı masasında abbas'a söyler. annesi ve kız kardeşine bağırır. benzer şekilde abbas'ta rolmodel olarak seçtiği şakir'e minibüsü almasıyla dönüşmeye başlar. erkek dünyasını kahve kültürü üzerinden inceler film. kızını satmaya çalışan baba, minibüsün evlilik için yeterli bir kredi olarak kabul görüldüğü film bir minibüsü bile yok nidalarıyla erkekliği ve gücü sembolik olarak minibüs üzerinden işler. arabayı çizmek, tekerlekleri ve motoru çalınınca yine güçsüz düşmek, kızın baba tarafından geri alınması çarpıcıdır. hatta kız atmak için olmazsa olmaz yine minibüs olmuştur.

    şekerpare/ilyas salman

    anne/babası olmayan, kadınlarla ilişkisi yok denecek kadar az olan cumali'in gördüğü ilk kadına aşık olması komiktir. hatta letafet'i annesi belleyen, rol icabı annesi olması dışında letafet anneyi sahiplenmesi, kıskanması (şener şen'in kılık değiştirip içeri girdiği sahne de "ben ona anne demişim şey yaptırtmam deyip içeri girmesi") bu başlığa örnek gösterilebilir. sevgiden yoksun, kadın dünyasına uzak cumali'nin bütün işi adaleti sağlamak olmuştur. namus kavramı cumali üzerinden her anlamıyla sorgulanır.

    bizim aile/şener şen

    şener karakteri her fırsatta bana kız bulun nidalarıyla gezer. annesiyle yaşayan şener, daha kızı görmeden hemen alalım, şu gün geç olur düşüncesindedir. kız istemeye isteksiz olan anne kurbanda da bir butu zar zor şener'e verir. şener pasiftir. kurtulmak ister. oğlum sana fazla dokunur repliğine her seferinde gülerim. annenin oğlunun kız beğenmemesinden yakınması, saflığıyla annesinin abartılarını ortaya çıkartan şener farklı bir portre çizer.

    sultan

    türkan şoray, çocuklarına bizzat baba rolünü üstlenir. çocukları için örnek bir annedir ama oğlunun okuldan kaçmasına, sigara içmesine de engel olamaz. diğer filmlerden farklı olarak anne çocuklarını olması gerektiği gibi yetiştirir. filmde kadınlardan korkan, onlarla düzgün ilişkiler içinde olamayan bahtiyar (şener şen) karakteri, babasının malından, muhtarlığından güç bulan kemal karakteriyle tezzat bir figürdür.

    keloğlan ya da mitik kahraman filmlerinde babanın yokluğu, anne baskısı, annenin intikam arzusu sıradan karakteri kahramana dönüştürür. keloğlan annesinden korkarken padişaha, canavarlara, kötü vezirlere kafa tutar.

    edit: bir seferde yazdım akşama doğru tekrar okuyacağım. unuttuğum varsa eklerseniz sevinirim.
hesabın var mı? giriş yap