• evimin yanına ufak bir market&bakkal tarzı bir yer açıldı. daha önce yaşadığım muhitte bu tarz girişimler hüsranla sonuçlanıyordu ancak bir şekilde tutuldu bu bakkal. marketlerin çoğunlukta olduğu bir yer olduğu için..

    gel zaman git zaman, bende bu kardeşimize destek olmak adına bu bakkaldan tedarik ediyordum günlük ihtiyaçlarımı. esnaflığın, özellikle marketçiliğin zorluklarını bilen birisi olarak ..

    bu kardeşimizin bugün bir yamuğunu yakaladım. hesaplarken bisküvi başı 25krş geçirmiş namussuz.fiş olmadığı için kafa geç dank etti. tabi toplayınca 2 lira para yapıyor ama derdimiz bu değil. ben o bisküviyi 1.25 yazıyor diye aldım kardeşim. sen onu 1.5’tan bana satamazsın. ne yazıyorsa o dur. yazmayacaksın o zaman 1.25 diye!

    markette en azından böyle bir şey yapma şansları olmuyor. ama bu sefer de kendimi suçlu hissetmekten alıkoyamıyorum. onlarda emek sömürüyor icabında. sen benden aldığın 2 lirayla zengin mi oldun paşam?
    -hayır.

    2 lira için 200 lira hatta 2 bin lira kaybettin belki de sen. en önemli şeyi kaybettin. müşteri!
  • en son gelmiş ürünü dolapta en arkaya yerleştirmek ve eski tarihliyi satmaya çabalamak. (örneğin yoğurt, süt ürünleri, donmuş ürünler, şarküteri vb.)

    kapağı kırılmış, hasar almış, sayfası kıvrılmış kitabı öne koyarak ilk onun satılmasını sağlamak.

    zaten ben indirim yapınca 3 tl kar ediyorum diyerek 50 liralık ürüne maksimum %10 indirim yapmak. (halbuki %45 ile almıştır bir de kdv'yi düşecektir şerefsiz)

    garantisiz bir ürüne sürekli "garantisi benim ya hep buradayız sen sorun olursa gel" demek. sorun çıktığında gelince "bişey yapamayız senden dolayı" demek.
  • dolar 7 tl'ye çıktığında düşük kurdan aldığı mala bunun yerine alacağım malı yüksek kurdan alacağım deyip zam yapmak ama dolar 5,5'a düştüğünde ise malı yüksek kurdan aldım maliyeti yüksek diye indirim yapmamak.

    yatacak yeriniz yok.
  • eften püften başlıkların sayfalarca doldurulduğu sözlükte tek sayfa bile olmaması hayret verici kurnazlıklardır.

    - masana ikrammış gibi 1,5 lt suyu,salatayı vs. koyup nasıl olsa bakmaz diye adisyona yazmak,
    -taze-bayat lavaşı karıştırıp kebabın altına gizlemek,
    - adına osmanlı tabağı vs. gibi heybetli isimler verip ("wwooaaaa isme bak be 3 kişi doyar bununla"), asgari ücretin onda biri kadar da fiyat koyup, menüde de şaşalı resimlerle gösterilen yemeğin tepsi kadar işlemeli kap içinde avuç içi kadar gelmesi.
  • dükkanın önü veya yakınına park etmek istediğinde hep "mal gelecektir", "kamyon gelecektir".

    istiyor ki önüme araba park etmesin.
  • yılın her günü 365 gün indirimde olmak.
  • nefret ettigim tiptir
  • kasabin eti tartarken kalin yagli kagida sarmasi, köfteyi köpük tabak ile birlikte tartmasi vb.
  • en çok yapılanı, bilinen malları ucuz tutup pek bilinmeyen mallardan tüketiciye yüklenmesidir.

    örnek: marshall boya ucuz, fırça pahalı
    örnek: pide ucuz, ayran pahalı
hesabın var mı? giriş yap