• rachel's adlı post-rock, instrumental ağrılıklı müzik yapan grubun systems/layers albümünden şahane ötesi bir eser. albümü ilk dinlediğimde hemen aklıma yattı ve sonrasında sayısını bilmediğim kez dinledim çünkü geçmişi silmeye belki de temizlemeye çalıştığım bir dönemde alt fonda çalması hoşuma gitmişti. sonra sözlüğe bakmak aklıma geldiğinde esperanza'nın umut anlamına geldiğini öğrendim ispanyolcada... esperanza'nın geçen günlerle kesişmesi, farkında olmadan hayatıma karışması belki de bu yüzdendi. demek ki umudu notalara dönüştürmede muhteşem bir iş başarmış olandır esperanza.
  • "umut", her daim güzel bir anlamdır. belki de bundan mütevellit, hemen hemen tüm dillerde bu anlama gelen kelimeler güzeldir, naiftir vs...

    ama;

    bu kadar mı güzel "umut" denir kardeşim..? kıskanıyorum ispanyolları, binlerce kez tekrarlayasım geliyor;

    esperanza, esperanza, esperanza, esperanza, esp...
  • ispanyolca umut, aynı zamanda 60 larınçok ünlü caca parçası. esmerhamza olarak tüm parodilerin vazgeçilmez fon müziğiydi.
  • 70 bini aşkın greenpeace destekçisi ve eylemcisinin katıldığı bir internet oylaması ile adını alan gemi.
  • bilkent 2 park sitesi'ndeki nargile cafe ama artık adı vanilla olmuştur, bütün garsonlar değişmiştir, tasarım değişmiştir fakat barlas abi hala barlas abidir, duruyordur candır...
  • bir bahar akşamına en uygun klasiklerden.
    karayip esintisi.
    pacho'nun listesinden.

    üşüdüysen şal veriyim?

    https://www.youtube.com/watch?v=nwryse8yn-8
  • esperanza

    verse1:
    uyan! saat 16, çoktan akşam evine çöktü
    bir iki dal sigara sonra kalktı yıkadı yüzünü
    birkaç bozukluk attı çantaya giyindi hüznünü
    hazırdı fakat unuttu kahve içmeyi
    bu iş günü
    adımlar hızlı telaşla indi basamakları
    kapıda mart, geçmedi kışın sancısı
    göz altlarına yer eden öfkesi, gururla kaplı
    durağa vardı tamda son nefesinde sigarası
    bir parmak hareketiyle izmarit yerde
    basınca üzerine düşündü tükendiğini haliyle
    dedi ki :taksim'e
    taksi yol aldı aktı caddeler
    içinde engel olamadığı bir kavga vardı kendiyle
    yüreğine çektiği kaçıncı set ?
    kaçıp gitmekte bir seçenek ama kabusları hiç bitmeyecek
    gittiği her şehirde takip etti gölgesi
    anlamsızdı kaçmak; girerken bara fark etti

    nakarat:2
    hayat böyle, zamanı hiç tutamasak ta
    bir anda her şeyi kaybetmiş olsak ta
    hisset! güneş parmak uçlarında
    ve dans et! her yeni gün doğan umutla

    verse2:
    diğer evi çalıştığı bu mekan
    gelip gider insanlar, oysa ne seviyesiz bir diagram
    ahşap dekor, oldies ve rock playlistte
    ve başlar işine sahte bir tebessümle birlikte
    ön masada bir çift tartışırken
    anımsadı birden onu terk eden sevdiğini
    babasıyla içen birisi her gece misafiriydi
    bir yanı özlerdi kaybettiği ailesini
    oldukça hassas olması güvensizliğinden
    ağlamayı reddetmesi birazda bu yüzden
    dönen şarkı yine hope leaves
    hatırladıkça gözlerine konardı çaresiz bekleyiş
    eminim adını hatırlamazdı hiç kimse
    ortadan kaybolsa yerine biri gelirdi elbette
    kararlıydı yazdı istifasını
    bıraktı masaya çıktı bardan yarıp tüm kalabalığı

    nakarat:2x
    hayat böyle, zamanı hiç tutamasak ta
    bir anda her şeyi kaybetmiş olsak ta
    hisset! güneş parmak uçlarında
    ve dans et! her yeni gün doğan umutla

    verse3:
    evine vardı saat 1:50
    fark etti masada bekleyen soğuk kahveyi
    çıkartı paketi
    dolandı salonda
    oturdu koltuğa
    her şeyden geçtiği an kararını verdi korkularıyla
    saatler işler yüzüne kalıcı izler
    yavaşça tüket, hayat mı? üç günlük ziyafet
    bir anlık gaflet düşersen sarar başa,
    sonunda kalırsın acılarınla karşı karşıya
    duvarlar kaplı haber ve resimlerle
    kesti nefesini bir anda deprem manşetleriyle
    artık saat 2:50 ateşte iki eli
    kaşıkta beklemekte eroini hazırlar cinneti
    kokusu hala teninde sevdiği herkesin
    damarına enjekte etti onu terk edenleri
    çünkü enkaz altında aramıştı ailesini
    ağustos 17 tanrı bilir, hüzün ve öfkesini

    nakarat:
    hayat böyle, zamanı hiç tutamasak ta
    bir anda her şeyi kaybetmiş olsak ta
    hisset! güneş parmak uçlarında
    ve dans et! her yeni gün doğan umutla
  • (bkz: espoir)
  • enrique iglesias sarkisi:

    esperanza, dónde vas
    ocultando tu mirada
    de tristeza abandonada
    en la soledad?

    esperanza, créeme:
    yo no quise hacerte mal.
    te suplico me comprendas
    si te defraudé.

    esperanza te aseguro
    que sin tí hoy nada tengo,
    que serás por siempre el ángel
    de mis sueños.

    aquí estoy, ya me ves,
    suplicándote perdón.
    si en verdad te fallé,
    no fué esa mi intención.
    cúlpame y entiérrame
    en el pecho tu dolor,
    pero no te vayas nunca,
    no me ignores, por favor.

    qué difícil descubrir
    el vacío en tu mirar
    donde ardía aquel incendio
    sobrenatural.

    escondida en un rincón
    con el mundo del revés,
    y que todo sea culpa
    de mi estupidez.

    aquí estoy, ya me ves,
    suplicádote perdón.
    si en verdad te fallé,
    no fué esa mi intención.
    cúlpame y entiérrame
    en el pecho tu dolor,
    pero no te vayas nunca,
    no me dejes, por favor.

    aquí estoy, ya me ves,
    suplicándote perdón.
    si en verdad te fallé,
    no fué esa mi intención.
    cúlpame y entiérrame
    en el pecho tu dolor,
    pero no te vayas nunca
    no me dejes, por favor
  • new york'ta bizim eve temizlige gelen meksika'li teyze.

    3 oda bir salon evimizi ne guzel temizlerdin sen esperanza teyze.
    bronx'ta cocuklarini okula birakip sabahlari erkenden gelen esperanza teyze.
    noel donusu bize kucuk hediyeler birakan esperanza teyze.
    kirik ingilzcenle dunya tatlisi bir insandin sen esperanza teyze.
    her gelisinde 65 dolarimizi alan ama geriye ismin gibi bir ev dolusu umut birakan esperanza teyze.
hesabın var mı? giriş yap