• evlilik programlarının kaldırılmasından sonra esra erol'un yeni formatıyla sunduğu programın adı.

    atv'de yayınlanmaktadır.

    uykuya devam...
  • evlenme programının yerini ayrılan çiftleri birleştirme konsepti almış.

    önceki eğlenceliydi, dans edenler, gülüp eğlenenler vardı. şahsi fikrim bu olmamış, bıktık dram dram her yerimiz.
  • reytinglerde çakılacağını ümit ettiğim şey. esra erol ve ağzı bozuk mafya bozuntusu kocası evlendirme meraklısı teyzeler sayesinde 10 küsür yıldır yeteri kadar parsayı topladılar. şimdiye kadar kazandıkları trilyonlar yedi nesil boyunca onlara yeter de artar zaten.
  • umuyorum ki bu kadini da, kocasini da, sevimsiz kardeslerini de orada burada gormekten kurtulucaz... ızlemedim, izlemem de nasil bir program yaptigini bilmiyorum ama bir umut...
  • arkadaşlar el atın da şu cenabet olay çözülsün.

    orada reşit ongun diye biri var. adam doğduğun da 1980 lerde iddia o ki leyla atay tarafından kaçırılıp şuan ki annesi kerime hanım’a veriyor.

    çocuğun adana meydan doğum evinden alındığı iddia ediliyor.

    leyla atay, erçin çıtırık diye bir adamın yanında çalışıyor. erçin çıtırık adlı kişide adana’da bayağı söz sahibi ve özel tıbbi görüntüleme merkezinin sahibi. bu kişinin yakın zamanlarda iş yeri kürtaj meselesi nedeniyle kapatıldığı söyleniyor. bu yüzden akla bir çocuk mafyası düşüncesi geliyor.

    o dönemde bizim bir arkadaşın annesi o hastanede doğum yapmış ve çocuğunuz öldü diye vermemişler şuan onlarda yasal yollara başvuracaklar.

    kafada ki deli sorular :

    böyle birşey varsa eğer adana da bu şekilde kaç çocuk kayıptır, farklı ailelere verilmiştir?

    bu hastane neden hala açıklama yapmadı?

    emniyet harekete geçti mi hukuken ne yapıla bilir sonuçta aradan 30 sene geçmiş gibi görünüyor.

    ikiz çocukların birinin teslim edilip diğerini teslim etmediği de iddialar arasındadır. bu şekilde evlenen de olabilir diye düşünüyorum. (bkz: adana mı)
  • allahın esra erol'u başımıza acar gazeteci oldu. git allasen.
  • (bkz: adana meydan doğum evi rezaleti)

    bu aralarda denk geldiğim üzere rezaletler silsilesine yol açan olayların işlendiği program. bir de bunun üzerine uluslararası bir rezalet olarak yüzlerce çocuğun adana'daki bir bir avukat vasıtası ile analarının kucaklarından alınarak incirlik hava üssündeki askerlere, abd'li vatandaşlara satılması olayı var ki kan donduruyor. o dönemde bir avukat o bölgedeki sağlıklı, görece güzel, gürbüz bebekleri çocukların babalarına üç kuruş para vererek analarının kucağından aldırıp, satıp dünyanın parasını kazanmış. sırf bu olay yüzünden 3 gündür esra erol izliyorum. bir değil beş değil yüzlerce çocuk... pazardan elma seçer gibi seçilip satılıyor. 80'li senelerde dönen bu uluslararası sahtekarlık, analarından koparılan yüzlerce bebek, kaybolan hayatlar vs. abd'de olsa hollywood filmi olup oscar alacakken millet olarak bu kötülüğü yapanların afişe olup cezalandırılmasını esra erol'dan bekliyoruz. keşke hiç böyle şeyler yaşanmasaydı demek için çok geç. artık böyle bir vicdansızlıkla insanların hayatlarıyla yeşil dolarlar için bu kadar kolay oynayan insanların hayatlarıyla biraz oynanması gerekiyor.

    olayda birinci dereceden suçlu olduğu iddia edilen avukatın ismi -iddia edilen olduğunu tekrarlıyorum, kesin bir şey yok- program kayıtlarında da geçiyor. olayın özeti niteliğinde programın kısımları:
    1
    2
    3
    4 -anneleri ile buluştukları kısım, benzerlik vs.-

    80'lerde bu kadar kapsamlı bir suç işlendiğine göre şu an herhalde bu teknoloji ile dünyada bebek değil direkt olarak güzel çocuk getirecek spermler, yumurtalar falan alınıp satılıyordur. ahlaksızlık yine stabil. ''vay anasını'' dedirtecek bir olay bu benim için. adı seçil olan kız olmuş ''michelle''. hayat başka, dil başka, din başka. ama o ananın, anaların yüreği nasıl yanmıştır orasını allah bilir, biz empatisini bile yapamayız. kadının erkek evladı ölen babası için ''babam bir şişe viskiye bir çocuğunu satardı.'' diyor. olayın vehametini, kadının, çocukların dramını anlatmak için başka söze gerek yok galiba.
  • bu programda adana meydan doğum evi rezaleti olayı ortaya çıktığında adana tabip odası çıkıp “sağlık çalışanlarını reyting uğruna karalamayın” minvalinde açıklamalar yapmıştı. aylar geçti, skandalların ardı arkası kesilmiyor, yüzlerce hatta binlerce çocuğun alınıp satıldığından bahsediliyor ama ne hikmetse tabip odası çıkıp başka herhangi bir açıklama yapamıyor.

    tabi birkaç çürük yumurta var diye tüm meslek grubu itham edilemez ama birkaç değil bir tane bile çürük kalmayıncaya kadar bu meslek odalarının oraları temizlemesi ve geçmişe yönelik iddiaların araştırılması hususunda üzerine düşeni yapıp hukuk mercileriyle beraber çalışması gerekir.

    bu insanlar hastanelerde doktorlara hemşirelere güvenip doğum yapamayacaksa yeniden ebe sistemine falan dönelim, evde yapılsın doğumlar. doktorlar hemşireler de eve gelsin.
  • mesnetsiz iddialarla insanların yargılandığı şakşakçı dolu bir program. allah kimseyi izlemek zorunda bırakmasın.
hesabın var mı? giriş yap