• meryem'in ünvanlarından biri. tam hali deniz yıldızıdır.

    konstantin döneminde yaşamış olan kronik kayseryalı eusebius, kutsal kitapta geçen yer ve kişi isimlerini derlediği onomasticonu yazar. eusebius kitabında mer-yem'in ismini iki heceye ayırır ve bunun deniz damlası anlamına geldiğini söyler. hieronymus da (aziz jerome) eusebius'un onomasticon'u tercüme eder ve deniz damlasını stilla maris olarak latinceleştirir.

    ancak aziz jerome'nin el yazmaları kopyalanırken harf hatası olur. bu hata sonraki kopyalarda da tekrarlanır ve artık tüm kopyalarda stilla maris; stella maris olarak yer alır. akdeniz'deki tüm liman kentlerinde meryem'in ismi artık deniz yıldızıdır. denizcilerin kutup yıldızı ile rotalarını bulmasına benzer şekilde, meryem de isa'nın yolunu göstermektedir.

    ****

    antik yunan dediğimizde aklımıza seksili tanrı ve tanrıça heykelleri geliyor. ancak bu heykeller işin biraz showbiz kısmıdır. esas tılsımlı olan heykeller, kadim çağlardan kalmış olan ahşap heykellerdir.

    bu heykeller aslında bildiğin 40'a 40 inşaat kalası gibidir. zaman içerisinde bağzılarına kaş göz yaparak insanlaştırılmıştır. üstlerine gerçek kumaştan elbiseler giydirilmiş ve kıymetli metallerle süslenmişlerdir.

    çömlek resminde ahşap athena

    roma freskinde ahşap athena

    bu heykeller, yılın belirli dönemlerinde tapınaklardan çıkartılıyordu. geçit alayı ile ırmağa götürülüyordu. yıkanıp yağlanıyor ve tapınağa geri taşınıyordu.

    ahşap kült heykeli rekonstrüksüyonu

    bu ahşap heykellerin mermer kopyaları içerisinde en ünlü olanlarından biri efes artemisi'dir.

    efes artemisi

    artemis, bakire tanrıçadır. yunanistan'da avcıların koruyucusudur. ancak artemis, annesi leto'nun doğumuna yardım ettiği için, anadolu'da hamile kadınların koruyucusu olur. hamile kalmak isteyen kadınlar, artemis tapınağına, kirman, yün tarağı ve dokunmuş kumaş adarmış.

    efes'te artemis ile meryem yer değiştirmesi yaşanıyor. yunanistan'daki lavra manastırında yer alan fresk, bu yer değiştirmeyi çok çarpıcı bir şekilde gösterir. meryem'e, isa'nın doğumunun önceden müjdelenmesi üzerine, odada bulunan artemis, kirmanını kolunun altına sıkıştırır ve hırsla odayı terk eder.

    artemis'in mekanı terk etmesi

    artemis-meryem yer değiştirmesinin sebebi aslında burnumuzun dibindedir. kariye müzesi'nin mozaiklerinde isa ve meryem'i yan yana görürüz.

    meryem'in mevzuyu isa'ya uygun bir dille anlatması

    tıpkı babaya söylemeye çekindiğiniz şeyi anneye anlatmanız ve onun da konuyu uygun bir dille babaya açması gibi.

    çok tanrılı dinlerde eril gücü dengeleyen tanrıçalar vardı. ancak tek tanrılı dinde bu ortadan kayboluyor. meryem'in bu kadar sevilmesinin sebebi, bir dengeleyici unsur olmasıdır.

    ancak protestanlıkla beraber işler farklılaşıyor. martin luther der ki:

    - isa'yı o kadar katı bir yargıç olarak tanımlıyorsunuz ki şefaat gösterme işi meryem'e kalıyor. halbuki meryem şefaatçi olamaz. tek kurtuluş isa'dadır.

    protestanların meryem'in kenara itmesi

    protestanlığın yayılması üzerine katolik kiisesi'de trentino konsilini topluyor. burada iğneden ipliğe her konuyu yeniden değerlendiriyorlar.

    konsilde alınan kararlarda, meryem'i yüceltmeye devam edeceklerini net şekilde vurguluyorlar.

    ancak artık kiliselerde, sadece kanonik incillerdeki olayları tasvir eden resimler yer alacaktır. (matta-markos-luka-yuhanna)

    halbuki meryem'in hayatı ile ilgili kesitler, apokrif incil olan yakup incilinde yer almaktadır.böylece meryem'in hayat döngüsü, kadınlar şapeline ve okuma gecelerine kayar. kilisede ağırlıklı olarak isa'nın çilesi döngüsü yer alır.

    bir başka değişiklik ise meryem'in dişiliğinin düşürülmesi ve isa'dan koparılmasıdır.

    isa'yı emziren meryem

    meryem ve çocuk isa tasvirleri yerini yeni bir ikonik resme bırakır:

    meryem'in ilk günahtan azade ana rahmine düşmesi

    ilk günah, adem ve havva'dan itibaren ırsi olarak nesilden nesile aktarılmıştır. bakire meryem ise bundan azadedir.

    meryem'in ana rahmine düşmesinin tasviri

    ****

    beytüllahim, alplerde bir dağ köyü değildir. bu yüzden hristiyanlığın her zaman arabesk bir damarı olmuştur. ispanya'da ise bu arabesk damar çarpı iki oluyor.

    bu tek başına duran meryem, ispanya sınırına girince artık garibanların garip anası olur. isa çarmıhtan indirilmiştir. cenazesi kaldırılmıştır. biricik oğlunu kaybeden meryem, bir başına garip kalmıştır. ama artık o tüm garibanların garip anasıdır.

    virgen de la soledad

    meryem'in hayatı iki başlıkta anlatılır. meryem'in yedi sevinci ve meryem'in yedi acısı

    virgen de la soledad'ın çeşitli türevleri bulunmaktadır. meryem'i yüreğine hançer saplanmış şekilde tasvir eden versiyonun ismi dolores'tir.

    acıların kadını

    bu tasvirin de meryem'in her bir acısını, tek tek işleyen alt versiyonları vardır. meryem'in yedinci acısı, evladını mezara koymasıdır.

    oğlundan kalanları bağrına basan ana

    işte bu meryem tasvirinin türevlerinden biri de estrella'dır.

    esterella, seville kentinde denizcilerin kurduğu cemaate ait kilisedeki meryem ana heykelidir.

    estrella

    --- geçit alayları ---

    roma'da hristiyanların güç kazanmasının ardından hristiyanlar da ikonolar ve flamalarla geçit alayları düzenliyor. esas büyük geçitler, istanbul'da olmaktadır. thedosius'un ardından roma kentinde de geçit alayları başlıyor.

    bu geçit alayları ilk başlarda sadece büyük kentlerde yapılıyor.kırsaldakiler, doğaya bağlı yaşadıkları için, kendi birinci cemre düştü, ikinci cemre düştü festivallerine devam ediyorlar. kilise örgütlenmesinin yayılmasına paralel olarak kırsaldaki festivaller ve geçit alayları da hristiyanlaşıyor.

    luther geçit alaylarını da topa tutmuştur ve içi boş ritüel olarak nitelendirmiştir. katolik kilisesi de trentino konsili sırasında dini takvimi sadeleştirir ve en olmazsa olmazları elinde tutar.

    bugün bu geçit alaylarının en renklisi ispanya'da paskalya'dan önceki çile haftasında düzenlenen semana santa'dır. kadife kumaşlar ve dantellerle süslü ahşap heykellerini sırtlıyorlar, sokak sokak gezdiriyorlar. tıpkı antik yunan'ın ahşap helkelleri gezdirmesi gibi.

    taht ismi verilen platformların ağırlıkları bir ila dört ton arasına değişmektedir. tövbekarlar olarak adlandırılan 200 kadar adam, plaformları sırtlar. bu 200 adamın birlikte hareket edebilmesi için arkada bando çalar. yine ekip, platformun önünde bulunan kampana ile verilen sesli komutlara göre hareket eder. bir platformun şehrin sokaklarını dolaşması yaklaşık olarak 16 saat sürmektedir.

    geçit alayı sırasında, isa'nın kudüs'e girmesinden, çarmıhtan indirilmesine kadar olan olayları anlatan sahneler sergilenir. bu sahnelerden bir kaç örnek:

    isa'nın kudüs'e giriş

    isa'nın kırbaçlanması

    isa'nın çarmıha gerilmesi

    isa'nın böğrüne mızrak saplanması

    son olarak isa'nın çarmıhtan indirilme sahnesi vardır.

    isa'nın çarmıhtan indirilmesi

    fakat gecenin esas yıldızı estrella'dır. en son estrella çıkar ve millet çılgın atar.

    balkonlardan serenat yapıyorlar. çatılardan estralla'nın tahtına çiçek döküyorlar.

    işte bu yoğun sevgi gösterisi çok dikkat çekici.

    meryem'i ne kadar kenara atsalar da ne kadar kadınlar şapeline kapatmaya kalksalar da meryem insanların ortak bilinçaltından hönküre hönküre geri geliyor.

    estrella'nın tahtının sokağa girişi
  • yaseminciğim estrella ile müzikal olarak kendini aştığını dinleyicilerine göstermiş bulunuyor. aslına bakarsanız ben de kendisinden böyle bir albüm beklemezdim. yasemin için cok renkli ama 2008'e döndüğümde arjantin ile buna sahip olduğunu da göstermiş zaten. adının başlığında onurr'a evrildiği vs yazıyor. olabilir insanlar değişebilir şimdi bu başlıkta onur özdemir'i korumak istemiyorum ama sakin konserlerinde mutlaka bir sezen bir pop şarkısı çalardı. adam seviyor yaptığı müziği her ne kadar sizin tarzınız olmasa da ilginizi çekmese de icra edenler de insan. değişiyorlar. bizim toplumumuzun en büyük sorunu bu; değişimlere kapalı olmak!!

    bu kadını ilk 16 yaşımda dinledim. depresif olmayı seven tipik ergendim. aradan 10 sene geçti bende neler neler değişti. elbette bu insaların da müzikal zevkleri değişecek. başka türlere ilgi duyacaklar. ben değişimi seviyorum. yakıştırıyorlarsa herkes istediğini giyer gibi müzik biraz. hakkını vererek yapmak. radiohead coldplay hepsinin değişimine şahit olmak ve anlamak işte sevmek de biraz bu. uyuşmuyorsanız dinlemezsiniz. onurr olmak da kötü bir şey değil. kim nasıl mutluysa ne güzel işte ! <3

    albüme dönecek olursak; yasemincim aşk pıtırcığı olmuşsun. çok yakışmış tutkulu bir aşık olduğunu düşünüyorum. bir kadın olarak seninle gurur duyuyorum. söyle aşık olup söyleyecek türkçe şarkı yoktu. hep mi dram olur hep mi travmatik terk edilişler olur bir türde (hep demeyelim de ağırlıklı olarak.) 90s soundlarını kimi zaman hissettiğim şahane bir albüm olmuş.

    şarkılara geçmeden; ben bu albümü tipsy ve aşık halde karaköy'den galata köprüsü'ne giderken dinlerim heralde. içimde birini sevmenin mutluluğu ile dans ederim köprü'de sabaha karşı 5 te felan ahdshah :)) estirelim mi ve çıngıraklı dilber şu an için en sevdiklerim sabaha kadar istanbul merkeze dinletiyoruz. :d

    karambol
    bu deli dünyada akla yatkın olanı mı seçtin?
    son duanı et, gözünü yum,
    bende ıska yok

    geçiriverdim içimi
    bedenimi al git ruhuma çalımını atamadın!

    satsuma
    anlıyorum ikimizin arasında
    saçmalar yıldızların altında
    sana dokunduğum şu oniki noktada
    sana olan aşkım yaaaaa
    dinmiyor dinmiyor
    sana olan aşkım yaa

    estirelim mi
    bir estirmek için bir de chinchilla için yeter bu inciler
    atarı elinde kantarı belinde
    atmıycan da ta ta tartıcan be abiler ve ablalar

    çıngıraklı dilber
    duy beni duy beni duy duy beni beni
    beni duy
    ah içimde bir yer var lavlar püskürüyor
    ah bu şehir bu sevda sana sürükleniyor
    ah bu kadın bu ihtiras sana körükleniyor

    tuzlu su
    çel aklımı başımdan al gel sardı bacalarımı aşk
    gel

    konyak
    nayır nayır n'olamaz n'ayır bu son değil sadece bir başlangıç
    nayır nayır n'olamaz imkansız ucuz romanlarda bile olmaz böylesi

    uçan kedi
    uçuyorum, kaçıyorum, çarpıyorum, artıyorum
    içimde ne varsa doyasıya yaşıyorum
    martavallarına da inanmıyorum kozmik otobanda

    macera
    ne bir öfke duyardım durdurulmayan oyunlara
    ne bir göğe tırmandım dolunayda
    gül müydün diken miydin ardımdan güler miydin
    kollarım açık sonuna kadar
    sana macera
  • tanıtımında kendini hissetiren pop tınısı şarkılarında da bulunan yasemin mori albümü. hayırlı olsun yasemin mori arkadaşımız da popçu olmuştur.

    alıştığımız, sevdiğimiz yasemin mori tarzı sadece 3 şarkıda kendini belli ediyor. genelde müzisyenler tarz değişikliğine gittiğinde sevenleri tarafından tepkiyle karşılanır sevilmez, ama bu değişiklik alternatif rock'tan, elektronikten pop'a hatta arabesk rap'e ise o zaman komple bir kitleye "tamam sizle buraya kadardı, eskilerle idare edin işte." demektir. zamanında bu çocuklar çok iş yapar denen sakin grubundan onurr da böyle bi kayma yaşamıştı. yazık oldu.

    bu tarzdaki üretkenliğinin buraya kadar olduğunu zaten finnari kakaraskada hissettirmişti. hayvanların deli bandonun sözleri yok hiç. facebook sayfasında da hasret bitti kavuştuk diye yayınlamışlar. güzel bişey geleceğini hissetseydik hasretle beklerdik. sözlerini de sanki "hadi, bekliyor çocuklar" acelesiyle yazmışlar.

    üzüldüm be sözlük.

    ha bi de unutmadan (bkz: şu an türkçe rap'in kralının eypio olması)

    edit: şekil şukul
  • hep farklı şeyler deneyen güzide şarkıcımızın vasat albümü. lakin albümün içinden dinlenebilir şarkılar da çıkmadı değil.
    (bkz: karambol)
    (bkz: geçiriverdim içimi)
    (bkz: satsuma)

    tabi hayvanlar ile deli bando'yu çok özlüyoruz.
  • tıpkı hayvanlar gibi 9 şarkıdan oluşan yasemin mori albümü. bünyesinde barındırdığı iki şarkı** albümdeki kadının hayvanlar'ı kaydeden kadın olduğuna inandırır.
  • cinerama'nın elimizdeki son albümü torino'da yer alan, david gedge'in her zamanki gibi lafı dolandırmadan, "karşısındakini terk etme gücünü kendinde bulamamış ama bir yandan da ayrılmak için yanıp tutuşan" erkeğin hislerini anlattığı şarkı.

    the wind has died and your tears have dried
    but you're still not angry with me
    estrella please, don't just forgive me

    i wish you weren't so understanding when i've told you lies
    why do you still believe these alibis?

    because you must know by now, something is wrong, somehow
    and i thought by being sleazy
    that i could, well, just make this easy

    so why does your voice still sound so trusting when you ask me why
    why don't you doubt me when i say i'll try?

    because believe me, you should leave me
    you're making it too hard
    how can you disregard
    what i'm doing, what i'm pursuing?
    i don't know what you want to do
    but i am not the man for you

    you've never found out if i sleep around
    but that's because you haven't even tried to
    you don't even know when you're being lied to

    i can't believe you don't suspect some slight adultery
    you must see that you're much too good for me

    because believe me, you should leave me
    you're making it too hard
    how can you disregard
    what i'm doing, who i'm pursuing?
    i don't know what you want to do
    but i am not the man for you

    oh, yes believe me, yes, you should leave me
    you're making it too hard
    how can you disregard
    what i'm doing, who i've been screwing?
    i don't know what you want to do
    but i am not the man for you
  • ispanyolca'da yıldız anlamına gelen kelime.
    (bkz: alcanzar una estrella)
  • (bkz: estrella damm)
  • en bi muhteşem ispanyol birası

    oh barcelona, barcelonata...
  • yasemin mori'nin dördüncü albümü. ayın 26'sında geliyormuş.
hesabın var mı? giriş yap