• 1978 yılında ankara üniversitesi hukuk fakültesi'nden mezun olan prof. dr. saba özmen 1979 yılında ankara üniversitesi hukuk fakültesi ticaret hukuku anabilim dalında yüksek lisansını tamamladı.

    1987 yılında, gazi üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü kamu yönetimi özel hukuk bilim dalında hukuk doktoru ünvanını aldı.

    uzun yıllar kocaeli üniversitesi hukuk fakültesi ve galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi, gazi üniversitesi hukuk fakültesi’nde, gazi üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi’nde, tapu ve kadastro meslek yüksek okulu’nda, ankara polis akademisi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır.

    prof. özmen, yeditepe üniversitesi hukuk fakültesi'nde medeni hukuk ve borçlar hukuku dersleri vermektedir.yeditepe üniversitesi hukuk fakültesi’nde ilk kez 2004-2005 öğretim yılı yaz okulunda borçlar genel hukuku dersini vermiştir.

    başlica eserleri:
    - devre mülk hakkı, 1988.
    - türk hukukunda paydaşlıktan çıkarma davası, 1992.
    - kat irtifakı, 1997.
    prof. dr. saba özmen’in yayınlanmış çok sayıda makalesi ve çeşitli konferanslarda sunduğu tebliğleri bulunmaktadır.

    halen gayrimnekul külliyatı adı altında on ciltlik bir eser üzerinde çalışmakta olan prof.dr. saba özmen, 2005-2006 döneminde “uzun vadeli yapı finansmanı hukuku”(mortgage uygulaması) ve “yeni kamulaştırma hukuku” konulu yüksek lisans derslerini verecektir.
  • doğru yazılışı etem saba özmen olan gayrimenkul hukuku konusunda uzman, aydın'lı borçlar hukuku profesörü.
  • an itibariyle maltepe üniversitesi hukuk fakültesinin medeni hukuk anabilim dalı başkanıdır.

    aile hukuk dersinde boşanmayı anlatırken paul geraldy'nin final isimli şu şiirini ezberden okur, hem de öyle güzel okur ki:

    demek hiç bir şeyi unutmuyorsun peki
    öyleyse elveda, haydi git
    birbirimize söyleyecek hiç bir şeyimiz yok;
    müsaade ediyorum, gidebilirsin
    maamafih biraz daha bakle
    yağmur yağıyor... bekle ki kesilsin
    dışarısı çok soğuk onun için iyi giyin
    aslında kışlık bir manto giyinmen lazımdı
    her şeyini iade etmedim mi?
    bende sana ait hiç bir şey kalmadı
    mektuplarını ve resmini almıştın...
    madem ki ayrılıyoruz bana bir kere daha bak;
    fakat dikkat et ağlamayalım,
    zira bu aptallık olur
    zavallı kafalarımızın seviştiğimiz günleri
    tekrar yaşaması için, ne kadar da kuvvet sarf etmesi lazım!..
    güya hayatlarımızı birbirimize ebediyyen vermiştik
    işte, şimdi tekrar geri alıyoruz
    bundan sonra ikimizde kendi ismiyle
    başka yere gezmeye, yaşamaya gideceğiz
    şüphesiz bir müddet ıstırap çekeceğiz sonra
    hataları affeden yegane şey;
    unutkanlık gelecek...
    ve diğer insanların arasında sen ve ben olacağız
    böylece mazime karışacaksın
    belki tesadüfen sokaklarda birbirimize rastlayacağız
    benim görmediğim elbiselerle sen geçerken,
    ben kaldırım değiştirmeden sana sadece uzaktan bakacağım...
    sonra birbirimizi uzun yıllar görmeyeceğiz.
    dostlarımız benden sana haberler verecekler;
    ben ise, hayatım, kuvvetim ve her şeyim olan senin için
    nasıldır diyeceğim...
    koca aşkımız bu küçük kalpte miydi?
    ilk günler acaba deli miydik?
    tanıştığımız an ki heyecanları hatırlıyor musun?
    sevişiyorduk... işte , aşkımız buydu...
    birbirimize karşılıklı "seni seviyoum" demek
    ne kadar kıymetliymiş allahım!
    hakikaten garip.demek herkes aynı kelimeyi mırıldanmış:sevmek!
    o halde bizde diğer insanlar gibiydik...
    ne çok yağmur yağıyor. bu havada gidemessin,
    öyleyse kal... evet kal, anlaşmaya çalışacağız...
    bilinmez ki, kalplerimiz değişmelerine rağmen
    belki eski günlerin tatlı anılarını hatırlayacaklar...
    elimizden gelen her şeyi yaparız
    birbirimize karşı daima iyi olmaya çalışırız.
    malum ya nihayet eski bir alışkanlığımız var.
    oturuver benim yanımda, eski sıkıntıların başlasın
    bende senin yanında eski yalnızlığıma dalayım.

    sonra dersi anlatmaya devem eder. farklıdır saba hoca... bilir ve tüm bildiklerini verir.
  • isyan edip, yargıtay önünde kitap yakmış; galatasaray üniversitesi'nde halen eşya hukuku derslerini vermeye ve espri anlayışıyla, hızlı konuşmasıyla ve verdiği olağanüstü örneklerle her ders kendisine hayran bırakmaya devam eden profesördür.
  • şu sıralar online derslerinin müdavimi olduğum bilim insanı.
  • 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunu olarak bilinen yasa hakkında tespitleri ve önerileri çok önemlidir. lakin ülkenin bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar aydın ve entelektüel birikime sahip medeni hukuk profesörü olmasına rağmen hak ettiği değeri görmemektedir. saygımız sonsuzdur hocam, sizin değerinizi anlamak alelade beyinlerin başarabileceği bir şey değildir.
  • şu an diyarbakır barosunda seminer vermekte olan, kürsü coşkusuyla keyifli bir konuşma yapan, yanına asistanını getirip kanun maddeleri okutan biraz ağzı bozuk proftur.
  • bizim ankara hukukun geleneğidir; kural olarak özel hukuk, borçlar & medeni kürsüsü, (bir iki istisna dışında) milliyetçi muhafazakar, idare hukuku kürsüsü, solcu öğretim üyesi yetiştirir.

    etem hoca'yı pandemi döneminde verdiği online dersler ile tanıdım; çok rahatsız oldum, açtım baktım, yanılmamışım; bizim okul mezunu ardından, ülkücü yuvası gazi hukukta doktorasını tamamlamış; ardından da benzer görüşlü üniversitelerin ilgili bölümlerinde ders vermiş.

    takip ettiğim bir dava gereğince ve ön yargısız olarak, hukuk eğitim sitesinden kamulaştırmasız el atma dersini satın alıp, izledim ve aşırı derecede rahatsız oldum; etem hocam, bu site özel bir uzmanlaşma sitesi, babanın çiftliği değil, kendi kürsündeki gibi ismet inönü'ye, odtü'ye ve daha bir çok başkalarına ikide bir soysuz deyip hakaretler savunarak, ak parti, ak parti deyip yıkamacı, yağlamacılıkla ders anlatamazsın kardeşim; adam gibi dersini ver, laga luga yapma, onu git kendi fanatiklerine yap.

    beni rahatsız eden devletin ve yargıtay'ın hukuka aykırı uygulamaları değil; bunları eleştir, kimsenin bir şey dediği yok ama kasıtlı olarak bunların dışına çıkıp ölmüş gitmiş siyasilere ikide bir soysuz diye hakaret ettiğin zaman, ismet inönü'ye her türlü hakareti edip, ardından gelen menderes'e tek kelime etmeyip ardından lafı alakasız şekilde odtü'ye getirip soysuz diye hakaret edersen orada duracaksın güzel kardeşim.

    93 dakikalık eğitim kaydının 45 dakikası kendi görüşünden olmayan kişi ve kuruluşlara hakaret ederek geçiyor, özel bir eğitim kurumunda böyle bir eğitim verilmez, böyle konu anlatılmaz, çok istiyorsan gider kendi youtube kanalını açarsın orada istediğine hakaret edersin ama yorumları da açık tutarsın, gelir cevabını verirler.

    yazık, çok yazık; bunlar işte hep eskinin eskide kalmış adamları; sen o hakaretleri hak etmeyen vefat edip gitmiş kişilere, hala değerli kurumlara yaptıktan sonra senin bilgin isterse 1.000 para olsun, 1 paralık değeri yok.

    edit: merak edenler için dersin linki: https://www.hukukegitim.com/…?id=608&egitmen_id=847

    10 tl verip izleyebilirsiniz, bence o bile fazla.
  • bu adamın hocalığı öyle mükemmeldir ki, 1996-97 öğretim yılında gazi iibf'de aldığım borçlar hukuku dersinde öğrettiklerini ve anlattıklarını hala hatırlıyorum.

    hukuk nedir bize öğreten mübarek insan. buraları okuyorsan hocam ellerinden öpüyorum.
hesabın var mı? giriş yap