• tüm gün evde oturan bir kadınım ve bu durum ne yazık ki ev işi yapmaktan hoşlanmayan kadın listesine birinci sıradan giriş yapmama bir engel değil.

    geçenlerde eşime arkadaşının buraya yeni gelen amerikalı eşini sordum. ne yapıyormuş, çalışmaya başlayacak mıymış filan diye. iş bakıyorlar ama bulamadılar galiba dedi. sabahtan o da eşiyle ofise geliyor, dışarda kahvaltı yapıyorlar, öğleni, akşamı yine dışarda yeyip takılıp öyle geçiyorlar eve dedi. ev işi yapmayı sevmiyormuş dedi. sadece bazen zevk için yemek yapıyormuş dedi.

    tek kaşımı kaldırabilseydim dinlerken öyle yaparak dinlerdim ama onu yapamıyorum işte.
    hmmmm... dedim, enteresan. ev işi yapmayı sevmez, evde takılmaktansa tüm gün dışarda takılır, dışarda yer, içer... ne sanıyorsun, sence onun gibi yaşamayı talep etmeyen diğer bütün kadınlar temizlik, ütü, yemek, bulaşık vs.ye bayılıyor mu? sence o özel bir tür ve biz ise türün diğer sıradan üyeleri miyiz? ben de sevmiyorum dedim. üstelik pek de iştahlı biri olmadığımdan, zevk için yemek yapmayı sevmek gibi ayrıcalıklı bir durumum bile yok.

    bu bir şaşırdı, afalladı. hiç beklemiyormuş. doğal olarak gerek duymadığı için de bir kadının ev işi yapmayı sevmemesi gibi bir olgu üzerine hiç düşünmemiş işte. sistem tıkır tıkır işliyor çünkü. neden düşünsün ki? neyse, hakkını yemeyelim, elinden geldiğince bana yardım eder kendisi. bu konuşmadan beridir de daha farklı bir bilinçle yardım etmeye çalıştığını görüyorum.

    hasılı bu işler tarafımdan bir görev bilinciyle aksatılmadan yapılıyor, fakat olay sadece şundan ibaret: çalışmayan kadın, dışarda yorulan, eve para getiren adamın karnını doyuruyor, ütüsünü yapıyor, çamaşırını bulaşığını yıkıyor. bunu anlamak neden zor? gerçi kocasından çok daha ağır şartlarda çalışan çoğu kadın, ev işlerinin tüm sorumluluğunu tek başına kendi üzerinde taşıyor. bu bir problem değil de nedir?

    iyi bir ev hanımı olan ve evinin her türlü işini titizlikle yapan, müthiş yemekleri olan rahmetli anneciğim de ev işlerini sevmezdi. çarçabuk bitirir, gezmesine, hobilerine bakardı. şimdiye kadar akıl etmemişsinizdir belki, bugün bir arayıp sorun bakalım, anneniz yer silmeye bayılıyor muymuş? ben dört çocuk annesi ve becerikli bir ev hanımı olan kız kardeşimi arayarak teyit ettim. ev işlerini seviyor musun dedim, yoooo? dedi. bu olayı anlattım, çok güldük.

    son olarak şunu belirtmeliyim, şu an içinde bulunduğum şartlar dolayısıyla bana göre bir iş yok. evdeyim ve çok şükür ki evde olmakla bir problemim de yok. ama zevkle çalışabileceğim bir işim olsaydı evde çalışmaktansa dışarda çalışmayı tercih ederdim.
  • yadırganmaması gereken kadın. ev işi zevkli bişey olsa anneniz evi kirlettiğiniz için sizi terlikle kovalamazdı heralde
    evi işi yapmaktan çok zevk alan kadınlar da var kimin saçma sapan zevkleri yok ki
  • normal olandır. kadın/erkek fark etmez; kim sever amk ev işi yapmayı?

    yalnız kocası çalışıyor ve kendisi işsizse bir zahmet yapıversin yani. neticede o adam da yaptığı işe o kadar bayılmıyordur ama hayatta sevmeden yapmamız gereken şeyler vardır. adam para kazanmak için keyif almadan çalışıyorsa kadın da hoşlanmayarak ev işi yapar, net.

    ha, adam işinden yılda milyon kazanıyorsa uşak da tutsunlar, ev işine falan gerek yok.
  • ahanda ben valla ben. her hafta yardımcı alıyorum ya hiç ev işi yapmıyorum gibi duruyor ama kazın ayağı öyle değil.

    sabah kalk yatağı topla, işe git 7' de dön hemen yemeğe giriş, tabi çıkan bulaşıkları hallet, eşin gelsin sofra kur ye topla bulaşıkları hallet, şöyle bi ortalığı topla yıkanacak toplanacak çamaşır varsa onları aradan çıkar, duşa gir çık koltuğa oturdun en iyi ihtimal saat 9. bir iki saat kitap oku, tv izle vs.. hoppala uykun geldi.

    hafta içi 5 gün aynı rutin, hafta sonu sana verilen büyük nimet gibi dursada öyle değil.

    hafta içi için alışveriş yap, hatta hafta içi yemek için zeytinyağlı vs. pişir derken pazar günü bitti gitti.

    bi zahmet cumartesi günümü de genel temizlik ve ütü ile geçirmiyim.

    dikkat ettiysen ortada çoçuk yok daha.

    bütün bi hafta bu şekilde geçiyor ama neymiş ev işi yapmayı sevmiyormuşum pehhhh!
  • başlığı gördüğüm anda "ahanda ben" dedim. başka kimlermiş diye bütün entryleri de okudum. sonra sayının çok olmadığını görünce çok matah bir okuma değilmiş diye düşündüm.

    22 yaşımda kendi evime çıktığımın 2. ayında anneme "tanıdık, 2 haftada bir gelebilecek temizlik abla - temizlikçi, gündelikçi gibi tabirleri çok sevmiyorum- var mı?" dedim ve arkadaş referansı ile ablaların bir tanesi aysel ablayla tanıştım. tam 8 sene bana, bu 8 senenin 4 senesi benle anneme ortak geldi. şimdi anneme devam ediyor, ben istanbuldayım. istanbula geldiğimde de 2 sene dayandım. sonra sorup soruştuma başladı, güli girdi hayatıma. abla demeye dilim varmıyor, neredeyse aynı yaştayız çünkü...

    e bu işi profesyonel yapan insanlar varken sevilmek zorunda da değil. yurtdışı ile kıyas kabul etmez, sonuçta bizim yetiştirilişimiz, örf, adet vs. çok farklı. ama sevmek zorunda değiliz ki...

    yarın herhangi bir maddi sıkıntıda da en son elenecek şey olur temizlik ablam. zaten zor bir işi yapıyor, senin sevmediğin işi yapıyor, evini emanet ediyorsun, tüm mahremini paylaşıyorsun filan, bir nevi doktor hatta jinekolog gibi, ya da ağdacı gibi bir şey kadın için. zaten ben zamanında da yazmıştım #36885175

    yani ev işi hiç sevilesi değil, bu işi profesyonel olarak yapanlar çok sevilesi ama...
  • kim hoslanir is yapmaktan? ayyy cok eglenceli olacaak is yapayim! hakli kadindir bu konuda...eleştirmek yerine yardım edilsin.
  • dahil olduğum kadınlar grubu.başlığı okuyana kadar bir tek ben böyleyim sanıyordum ama yalnız değilmişim.seviyorum seni sözlük.
  • her kadin.

    ha ama 2 alt grubu var.
    -ev isini titizlikle yapabilen ve hoslanmayanlar
    -hicbir sekilde yapamayan (eli gitmeyen) ve hoslanmayanlar.. aha ben.

    ılk grup benim icin cok gizemli. gercekten buyuk merak icindeyim, nasil oluyor da hic aksatilmiyor o isler?
    yani pms olur, sevgilinle/kocanla kavgali olursun. ne biliim daha bi suru sey.
    hayir, hicbirimiz hoslanmiyoruz, o bir gercek. ama bazilarimiz nasil oluyor da hic aksatmadan sarkitmadan yapabiliyor? o kadar azmim ve istidadim olsa sorbonne'da hukuk okumustum yemin ederim.

    kendimi zorluyorum su ara. bakalim ne kadar direnicem.
    (bkz: dağınıklık/@delfina)

    calisma hayati her sekilde daha kolay
  • kim niye ev isi yapmaktan hoslanir anlayamayan kadindir ayni zamanda. tabii ki de zorunluluktan yapilir o isler bir sekilde ama ev kadini olsa da calisiyor olsa da ya da butun gun yatiyor olsa da ev isi yapmaktan hazzetmemek gibi bi hakki olan kadindir kendisi. bir de bu durum niye baskalarina dert olmus anlayamayan kadindir.
  • ev işini hayatının merkezine koymamış olan kadındır. muhtemelen çalışan kadındır. zamanı azdır ve yapacak işi çoktur. hal böyle olunca ufacık işler bile gözünde büyür. "daha geçen hafta süpürmemiş miydim burayı ben? nası yaaa!" diye havada uçuşan tozları izlerken evi temizlemesi için bir kadın bile tutamayacak kadar az zamanı olmasından ötürü dünyası bir anda kararır. ne kadar yorgun ve uykusuz da olsa ortalığı bok götürmesin diye yapar temizliğini.
    ev işi yapmaktan hoşlanmayan kadın, ev işi yapmayan kadın değildir yani. yüksek ihtimalle çalışan kadındır. çalışmayan, tüm gün evde oturan bir kadın da hoşlanmayabilir ayrıca ev işinden. hoşlanmak zorunda mı? toz alırken "ahahaay yehuu!" çığlıkları mı atmalı? erkeklerin derdi nedir, anlayamıyorum. o zaman araba kullanmaktan hoşlanmayan taksiciler i de konuşalım.
hesabın var mı? giriş yap