evde hayvan beslemek

• cogu zaman bir insanla birlikte yasamaktan daha iyi olan durum.
• hep ilginç gelmiştir bana. ne biliyim hayvan sonuçta bu ne yapacağı belli olmaz, ne kadar güvenilebilir ki bir hayvana? sokakta kedilerin, köpeklerin hareketlerini gözlemliyorum bazen. devamlı tuhaf, beklenmedik hareketler yapıyorlar. birden birbirlerini kovalamaya başlıyorlar, saldırıyorlar falan. uyurken yanı başımda böyle bir hayvanın bulunuyor olması fikri pek hoşuma gitmiyor.
• yaşam sevinci , mutluluk kaynağı . ama hasta olmasın hep iyi olsun onlar.
  işte bu yüzden pet shoplardan alınmamalı asla.
• (bkz: http://televidyon.com/p/553/evde-hayvan-beslemek)
• bir süre sonra evde hayvan besliyor olduğunun farkında olmamaktır. özellikle bir köpek sahibiyseniz o kadar benimsersiniz ki, zamanla size konuşarak cevap vermiyor oluşu tuhaf gelir.
• yurtta ördek beslemek yanında sönük kalan eylem.
• üniversite yıllarında kiranın paylaşıldığı varlığın lavaboya sümkürüp, temizlemeden bıraktığı görüldüğünde, yapılmakta olduğu anlaşılan eylem.
• evde hayvan beslemek yerine, bir hayvanla yaşamak diye düşünmeyi tercih ettiğim, insanın egosunu törpüleyen, karşılıksız sevmeyi öğreten, efendi-köle ilişkisi umanları ise hayal kırıklığına uğratan eylemdir.
  
  anne-baba olmak isteyenlerin once mutlaka evlerinde özellikle bir kedi ile yaşaması gerektiğini düşünüyorum. bir türlü mama beğenmeyen kedinin, balık çeşitleri, tavuk yemekleri, yoğurda bulanmış ıslatılmış kuru mama kombinasyonlarını denedikten sonra, bakkalda satılan en kıytırık ucuz mamayı ağzını şapırdatarak yemesini seyretmek; bir kere gelip kucağında uyusun diye şekilden şekile girdiğin halde, eve ilk kez gelen bir arkadaşının kucağına, yıllardır onu bekliyormuş gibi kıvrılıvermesi; bütün gün fosur fosur uyuyup, oyun oynamak ve kudurmak için tam senin uykunun gelmesini beklemesi, sonra da yastığına senden önce kuruluvermesi gibi, sınav niteliğindeki durumları başarıyla geçip bir tür ermiş kıvamına ulaştıysan, artık istediğin sayıda çocuk yapabilirsin demektir.
  
  bir köpekle yaşamak da, sorumluluk, sevmeyi öğrenmek vb açılardan temelde aynıdır ama gerçekten karşılık beklememeyi öğreten kedidir insana. hatta o kadar sevdiğin kedinin gözünde zaman zaman bir sinek kadar değerinin olmadığını fark ettiğin halde, hala çabalarsın gözüne girebilmek için. efendi-köle durumu varsa da tersine işlediğini anlarsın.
  
  hepsini geçelim, bir hayvanla yaşamak insana "insan" olmayı öğretir.
• yalnızığı gidermek için yapılan en guzel eylemdir. bunun ızdırap derecesi türden türe değişir. örneğin bir kuş bir köpekten daha ızdırapsız bir şekilde beslenebilir. yılan falan besleyenlere hiç girmiyorum bile.
• biz de besliyoruz bi tane. annemin çikolatala zulalarını patlatıp bir kaç saat içinde tüketebilen cinsten bi şey. her gün bir kaç santim uzuyor, ayakları şimdiden bebe mezarı kadar! müthiş yaratıcı ve değişik sesler çıkarabiliyor. offf allahım şu an salondan yükselen böğürtülerini duyabiliyorum. kendisi tam olarak ergen erkek kardeşe tekabül ediyor. ne günah işledim onu düşünüp duruyorum ben...