• eğer mal bir insansanız, yaşadıklarımı yaşayacağınız bir aktivitedir.

    şöyle toplanın bakayım, evet evet.

    liseye yeni başladığım dönemlerdi. mastürbasyon her ergen erkekte olduğu gibi benim de hayatımın tek amacıydı o zamanlar. okuldan eve koşarak gelir, salonda bulunan televizyonda kral tv.' yi açar, elimde peçeteyle bir göğüs dekoltesi göreceğim anı beklerdim, annemin işten eve döneceği saatin akşam 6 olmasının verdiği rahatlıkla. bu eylem günlerce, haftalarca hiç bıkmadan sürüyor ama annemin evde olduğu hafta sonlarında sekteye uğruyordu.

    en sonunda okul harçlıklarımı biriktirip bir vcd player almıştım, odamdaki 34 ekran televizyonda hafta sonlarını değerlendirebilmek için. artık kral tv.' de bir meme görebilmek için yavuz bingöl türkülerinin bitmesini beklemek zorunda kalmayacak, arkadaşlarımdan aldığım türlü türlü porno cd' leriyle zevkin doruklarına ulaşacaktım. öyle de oldu ancak bir gün annem odamı temizlerken ödünç aldığım cd' leri bulmuş, üzerinde yazan sarışın alman, çılgın zenci, ağlaya ağlaya yazılarından, çok da zorlanmayarak cd' lerin porno filmi olduğunu anlayıp, tümünü imha etmişti. cd' lerin üzerine fd, xd, cm yazma alışkanlığım da bu günden sonra kazanmıştım.

    daha sonra kendi cd' lerimi kendim almaya başlamış, bazen kendimin bile unutacağı yerlere saklamıştım. porno film satan cd' cilerin yerlerini ezbere biliyor, aynı filmleri almamak için türlü türlü yöntemler deniyordum. günlerim bu şekilde geçiyor ve ben bu durumdan keyif alıyordum, topkapı' daki cd' cinin bana hayatımın kazığını attığı güne kadar. o cd' ciden , yeni gelen filmlerin arasında en çok övdüğü filmi almış, türlü türlü hayallerle eve kadar gelip cd' yi vcd player' a takmıştım. ama o da ne? cd' cinin bahsettiği esmer güzelinin yerinde yeller esiyor, ekranda unknown artist yazan 16 adet şarkı görünüyordu. bir ergen olarak umudum hiç tükenmese de, kumandadaki play tuşuna bastıktan sonra, acı gerçekle karşılaşmıştım; muazzez abacı - aman avcı vurma beni.

    hayatımın kazığını yediğim ve hayatımın kararını aldığım tarih aynı güne denk geliyordu ve hayatımın kararı; yeni bir kız arkadaş bulmaktı. bu kız sınıfımdan olamazdı çünkü 10 kişilik abazan grubumuzun böğürüşleriyle bütün kızları korkutuyorduk. mahallemdeki kızlar ise beraber oyun oynadığımız günlerin aksine bakkala bile inmiyor, okuldan eve gelip ertesi güne kadar evin içine tıkılıyorlardı. uzun uğraşlar sonucunda, çocukluk arkadaşımın komşusu olan buse' yi sevgilim olmaya ikna etmiş, planın ilk kısmını başarıyla tamamlamıştım.

    1 ay süren güven verme uğraşlarından sonra buse' yi evime davet etmiştim. kız arkadaşım eve geldiğinde nasıl davranacağımı bilmiyor, arkadaşlarımın da tecrübesi olmadığı halde onlardan fikir alıyordum. aptalca fikirlerle beynimi doldurup büyük günün gelmesini bekledim ve o berbat günler serisi gelip çattı.

    buse evden okula diye çıkıyor ve bize geliyordu. ben de en sevdiğim kotum ve t shirtümle bayram sabahı çocukları gibi evde onu karşılıyordum. beraber salona geçip televizyonun karşısına kuruluyor, heyecandan tutulmuş dilim yüzünden tek kelime konuşmuyorduk. pazartesi günü kaybolan çocuğunun bulunması için seda sayan' ın programına çıkan kadın, perşembe günü bulunan çocuğuna sarılana kadar bu şekilde geçti, sevgilimin evime geldiği günler.

    cuma günü tekrar evime geldiğinde, okuldaki devamsızlığım 18 günü bulmuştu. bu yüzden daha fazla şansım olmadığına kanaat getirip, sevgilimi bu kez odamda ağırlamaya karar vermiştim. odama girdiğimde, o da çekingen tavrımdan bıkmış olacaktı ki, ilk adımı attı ve...

    ... biz yataktayken kap zili çaldı. ben kapıcıdır diye düşünüp yerimden kalkmadım bile çünkü saat henüz öğlen 12' ydi ve annemin eve gelmesine 6 saat vardı. zil bir kez daha çaldı ve ben açmayınca, kıçımla eş zamanlı olarak anahtar deliğine bir anahtar girdi. yerimden sıçradım, kız arkadaşım da öyle. kapının üzerinde anahtar bıraktığım için, ben kapıyı açmadan annemin eve girmesi mümkün değildi.

    benim kıyafetlerimi giymem yaklaşık 10 saniye sürmüştü ama sevgilimin külotlu çorabını, eteğini, üzerine atletini, t shirtünü ve gömleğini giymesi, benim hadi artık çabuk ol sözlerime rağmen 10 dakika sürmüştü. hayatımda ilkler günü yaşıyordum. ilk kez bir kızla bu kadar yakınlaşmış, ilk kez annem tarafından basılmış ve ilk kez blue balls ağrılarını yaşamıştım.

    giyinme faslı bitip kapıyı açtığımda, annemin buz gibi bakışlarını bembeyaz suratımla karşıladım. annem buse' yi gördüğünde bakışları daha da soğuklaştı. ben ise saçma sapan bir tanıştırma faslından sonra hayatımın en aptalca sorusunu sordum buse' ye;

    - buse ben dışarı çıkıyorum, geliyor musun?

    buse cevap vermeden ayakkabılarını giymek için kapıya doğru yöneldi, annem de bana küçümser bir bakış attıktan sonra odasına gitti. buse ile beraber ayakkabılarımızı giyip dışarı çıktık. tek kelime etmeden onu evinin bulunduğu sokağın başına kadar bıraktım.

    ancak ilkler gününde ilkler devam etmeliydi. yine ilk kez sevgilimden ayrıldım. ilk kez arkadaşlarıma bu kadar uzun süre alay konusu oldum ve annemden kız arkadaşlar konusunda uzunca bir nutuk dinledim. işte böyle.

    bu inanılmaz günden sonra, ne zaman kız arkadaşımı eve davet edecek olsam, annemi arar halini hatrını sorardım, işten erken çıkma ihtimalı olup olmadığını ona hissettirmeden öğrenirdim. tabii artık eskisi gibi değil, kendime ait bir evim var. gerçi kız arkadaşım yok ama olsun. ehe.

    blue balls günlükleri - şeker çocuk ken
  • ilk kez yapılışında insanın içini 23 nisanmış gibi neşeyle dolduran aktivite.
    -meral şimdi ben seni eve mi atmış oldum?yoksa daha olmadı mı...
    -sen bir öküzsün zekeriya öküzzz....
    -olabilir ama şu anda içinde bulunduğun ev benim,yatak benim,altında uzandığın vücud benim...evet sanırım seni eve attım,ben kalkıp bir zafer turu atayım evde senle sonra banyoda buluşuruz....lay lay lay lay lay lay layyyy oooo zekeriyaaaaa
  • efenim, eve kiz atmak özellikle mayoz bölünmenin ilk ivmelenmeye basladigi teenage döneminden itibaren, genc delikanlilarin üzerinde sürekli kafa yordugu bir olgudur. basarili bir kiz atma süreci, titiz bir calisma, stratejik planlama ve derin bir öngörü yetenegi gerektirir.

    söz konusu kiz eve ilk kez atilacaksa, ders calismak, yemege davet etmek, dvd/vcd seyretmek gibi amaclarla kendisine öneride bulunulabilinir. eger red cevabi alinirsa, israrci olmaktan kacinilmali ve sabirli olmak gerekmektedir.

    eger kiz arkadas ile evde ilk kez yalniz kalincaksa, kendisini ürkütmemek ve sürecinin devamini riske atmamak icin aceleci tavirlardan kacinilmalidir. asla unutulmamalidir ki, sabir her kapiyi acan altin bir anahtardir.

    basarili bir sekilde kiz eve sokulduktan sonra, kendisine mevsimine göre soguk/sicak icecek ve/veya yiyecek bir seyler ikram edilir, ince espriler ve iltifatlarla desteklenmis sekilde sürekli gülümseyerek sohbet edilir.

    sohbetin basarili oldugunun kizdaki kipirdanmalardan hissedilmesi ardindan, öpüsmenin zincirleme reaksiyonu baslatacak ilk kivilcim oldugu akilda tutularak, kiz arkadas evi gezdirmek bahanesiyle kisinin kendi odasina götürülür, alttan romantik bir müzik parcasi verilir. hemen ardindan kizla dans edilmeye baslanir. calan sarkinin yari süresini doldurdugu kanaati getirilerek öpüsme süreci baslatilir. ve olaylar gelisir.

    son olarak, huzurlu bir eve kiz atma sürecinin saglanmasi icin, evin amaclanan saatler arasinda bos oldugu garanti edilmeli ve aile ile düzenli sohbet eden komsular önceden belirlenerek, bir sekilde onlara hissetirilmeden operasyon büyük bir gizlilik icinde yerine getirilmelidir.
  • dünyanın en iğrenç tanımı. eve kız atmak ne demek amına koyim, nasıl bir egomuz var bizim. eve kız attığımızda götümüz tavana mı değiyor, anlamıyorum.

    bir gün erzurum'da öğrenci evinde otururken, kapı çaldı. ben açtım kapıyı. kapıda 2 polis var, buyrun dedim. "merhaba kardeş" dedi polis memuru. "merhaba abi" dedim. "yahu apartmandan şikayet var eve kız atmışsınız" dedi, bir an böyle beynimin içinde birşeyler yandı, "kız atmak derken abi" dedim, "iğrenç bir deyim oldu, bize de böyle söylenince ağzımızdan çıkıverdi, çok özür dilerim, iyi akşamlar" dedi polis memuru. yani tamamen yobazlık göstergesidir. kendini bir bok sananların kullandığı ifadedir.

    nerede o insanlarda, evine misafir gelen kızın düşündüklerini hissedebilmek, hey gidimin hey.
  • bi kere yaptim da babam "hayirdir?" dercesine imali imali bakti. evin bos olmasi gerektigini o dakikadan sonra ogrenmistim. hey gidi okul yillarim hey.....
  • ali ağaoğlu'nun eve kız değil de, kıza ev atarak yaptığı eylem.
  • eve kız atmadan önce durun önce şu yazımı okuyun gençler, hepinize ibret olsun.

    yıl 2014 bir arkadaşımız, 30 yaşında "ben ayrı eve çıkıcam" demiş ailesine. ailesi de demiş ki "çok ayrılma evladım, üst kattaki kiracıyı çıkaralım oraya yerleş", çocuk da kabul etmiş, oh be demiş kurtuldum 31'den eve bol bol kız atarım artık.

    gel zaman git zaman, eve attığı kızın kişisel tarihini araştırmadan "are you sex" stayla, internet aracılığıyla, ben diyim, türkiye'nin dört bir yanından, orta doğu ülkelerinden, suriyeli biçarelerden, bilumum komşu ülkelerimizden tanıştığı kadınları eve atıp seks eylemişler.

    ve bir gün kader ağlarını örmüş, bir günah gecesinin ardından, seks eylediği çek cumhuriyeti vatandaşı hanım ablamızı, sabah kahvaltısı vermeden, öpmeden vedalaşarak evine uğurlamış ve o tekrar yeni av aramaya başlamış.

    4 ay sonra acı acı çalan telefonunu açmış ki bir de ne görsün, bu hanım abla, "beyim ben gebeyim" demiş. "ooooh no olamaz, hani korunuyordun, doğum kontrol haplarına noldu, hemen aldırıyoruz, parası neyse ben öderim" demiş.

    hanım abla durur mu koymuş lafı; "artık çok geç robin hoodum aldırmanın yasal sınırını geçtik, karnım belli olmaya başladı, ben türkiye'ye yanına geliyorum." bizimki sıçmış. kadın toplamış pılısını pırtısını gelmiş, ama sandınız mı ki tek başına ve karnında robin hood'un günah gecesi beybisiyle. 2'de çocuğu varmış önceki eşinden ya da birinden ama kendisine ait. "ben evlatlarımı nereye bırakıym elbette benimle gelecekler" demiş.

    evine gelen giden için gençtir, erkektir diye ses çıkarmaya aile, bir kadın eve konuçlanınca, balkondan halı sirkelemeye başlayınca, survivor izlerken kahkaha sesleri yükselince, balkonda kadın çamaşırları asılınca, demiş ki aga bu nedir?

    bizim oğlan anasına anlatmış "anne böyle böyle ben bi bok yedim". muhafazakar aile çok kızmış oğluna ama o çocuk bizim kanımızı taşıyor elbette bakacağız demişler.

    neyse geçmiş aylar, kadın çocuğu doğurmuş, eve de yerleşmiş, bekar evi olmuş mu 3 çocuklu, yaşlı ve çirkin ev hanımlı, anne babalı geniş aile.

    sanırım 1 yıl dayandı bu gudubet hayata bizim seks avcısı, iş dolayısıyla evi ocağı anasını babasını bıraktı zevcesine, başka ülkeye göç eyledi ve kurtuldu.

    kıssadan hisse, bizim başımıza gelmez demeyin, ne ocaklara ateş düşürdü bu tek gecelik ilişkiler.

    hikaye gerçektir valla yemin ederim. sadece kadının ülkesinden emin değilim ama öyle bişidi. sen moldova de o desin ki bulgaristan ne farkeder.
  • önce eviniz olması gerekir, "e vaaaar" diyen toy sesleri duyuyorum. heh güzel ikinci olarak ev ve aile evi kavramlarını ayırın. sonra hepinizi burada bekliyorum inşallah.
  • erkek olsaydım bol bol yapacağım eylem.

    acaip kıskanıyorum sırf bu yüzden erkekleri. bi kızı beğeniyorsun öyle ya da böyle. ve evine davet etmeye çalışıyorsun. kolay iş değil. çok şey vaadetmen gerekiyor. bi kere çekici olacaksın. sonra güvenilir olacaksın. sonra komik olacaksın. sonra konuşkan olacaksın. ve kız eve girdiği an tamamdır. artık senin kalende. senin mabedinde. ister daha fazla etkilersin, ister etkilenirsin, ister dalgana bakarsın, ister sadece tadını çıkarırsın. ne yaparsan yap, erkek olduğunu sonuna kadar hissediyorsun.

    bence başından sonuna kadar eğlenceli. ve hayır, eve erkek atmak gibi değil işte. hiç alakası yok.
  • boyle soylemlerde bulunup kizlar korkutulmamalidir.

    siz eve kiz attiginizi zannedersiz ama kiz eve atilmayi kabullenmistir, bi bok becerdigimiz yok yani. evde film izleyelimin hadi bana memeni goster demek oldugunu onlar da cok iyi biliyor.
hesabın var mı? giriş yap