evlendiğini sevmek vs sevdiğinle evlenmek

• risk vs risk.
• (bkz: kırmızı pazartesi) (bkz: gabriel garcia marquez)
  
  angelo vicario'nun annesi zengin damat adayını başlarına konan bir talih kuşu olarak görür, reddetmek gibi bir hakları olduğunu bile düşünemez.
  angelo vicario'nun bayardo san roman'la evlenmek istememesi üzerine şu cümleyi kurar;
  
  aşk da öğrenilir ve bu cümle tartışmaya açık değildir.
• "evlendiğini sevmek" der çekilirim
• türkiyede evlenenlerin büyük çoğunluğu evlendiğini sevmek için evleniyor. sevdiğiyle evlenen kişi yüzdesi çok az... bunu bizzat evli insanlar söylüyor. hemen hemen hepsi nikahta keramet vardır - biz sevdik de mi evlendik - evlenince seversin zaten vb. cümleler kuruyor.
  
  eskiden kadınlar, mantık evliliği yapıyordu, şimdi erkekler de mantık evliliği yapar oldu... bu yüzden mutsuz evlilikler arttı. çünkü erkeklerin de mantık evliliği yapması - birbirini severek evlenen çift oranını düşürdü.
  
  eşlerinin birbirini yeterince sevmediği, sadece hayatı paylaşmak ve mahalle baskısından dolayı yapılan bu evliliklerde mutsuzluk ve boşanma oranları oldukça artıyor... sevginin temel alınmadığı bir ortamda arzu düşüyor, arzu düştüğünde ise ya aldatmalar ya da ayrılmalar oluyor. çünkü yapılan hiç bir iş içten gelerek ve gerçek sevgiyle yapılmıyor.
  
  kısacası artık insanlar; sevdiğim - hissettiğim - arzuladığım insanla evlenmek yerine, "bundan uygun eş olur" mantığından giderek bu şekilde evleniyor. ve özellikle kadınlar bir süre sonra istediklerinin bu olmadığının farkına varıyor ve mutsuz oluyor ya da ayrılıyorlar... çünkü erkek, erkeklik duygularını aldatarak tatmin etse de kadının bunu yapma yüzdesi çok daha düşük kalıyor.