• akıllı, güzel, çekici, iş hayatında başarılı, kendine güveni olan, ayaklarının üzerinde durabilen, eğlenmesini, hayattan keyif almasını bilen kadınlar ile evlenilmez.
    erkekler bu tarz kadınları hayatlarına almak isterler ama evlenmek için değil. sevgili olarak, yanlarında taşıyacakları, bir ortama girdikleri zaman gösteriş yapabilecekleri kadınları isterler. sonra gider tam tersi kadınlarla evlenirler.
    sırf korkaklıklarından...
  • bizim maraşta "dayı kızı fatma" adında bir kadın vardı. yani bizimkiler öyle derdi. valide sultanın üvey dayısının kızıydı. belki üveyliğinde belki maraş standartlarının çok üstünde ilişkiler yaşayıp tabuları ters köşeye yollamasından valide sahiplenmezdi. fatmaabla şıkır şıkır giyinir, renkli makyajlar yapar, sokağa atardı kendini. zıpkın gibi çalışırdı beyni. mahalle ergenlerinin gecelerini süsleyen bir dilberdi belki. babasıyla yaşıyordu, iki kişilik yalnızlıktı. zeki dayı yuvarlak topuğuna bastığı siyah kundura ve arkasına kavuşturduğu ellerinde tespihle sarayaltı kahvesinin önünden kızının geçisini izlerdi. anneme göre dayı "pezeveng" idi; o ayakkabıları edepli adam giyer miydi... demeye getirdiği ise kızının o halde önünden geçişini dertlenmeden izler miydi? fatma abla evlenilmek için yaratılmamış bir manikti (cümlenin ilk bölümü anneme sonu bana aittir). ben severdim fatma ablayı; mutlu ederdi yanına koyacağın insanı. edep'i bir başkasının hayatını tırtıklamamk sayar seyreylerdi alemi, cümle alemse "edepsizlik abidesi" saydığı kendini...

    insan evladı ne halt ederse etsin çıkamıyor kimi zaman beynine konan bariyerlerin dışına. sorsak bu başlık altına sınıflama mantığıyla entry giren arkadaşlara neler devirmişlerdir hayatlarında ama hala annesinden onay bekleyen bir çocuk edasıyla kadını ikiye ayırmakta beis görmüyorlar: victoria dönemine denk düşen bir kategorizasyon mantığıyla kadını evlenilecek ve evlenilemeyecek diye ayırıyorlar. basittir işin özü seversen gelirsin, sevmezsen gidersin. gidip bir aşufteyi de sevebilirsin, ininden çıkmayan vahşiyi de. unutulmamalı ki öyle birini sevip "evlenilmez" demek kendi gerçeğini reddetmektir. sonra gerçeğini binbir türlü yatakta arayan bir erkek kalır nur topu gibi elinizde ki topluma kıyak çekerken kendini öldürmektir. saygılar burdan!
  • sevgili olarak nasıl olursa olsun, bir ilişki içinde katlanılması zor kadınlardır.
    agresif, değişken, egosu kuvvetli kadınlar, hele de zeki veya bilgili iseler, birçok erkeği çok rahat çeker, birçok erkeğe de çok fena çektirirler.
    fakat öyle bir durumdur ki içinde kaldıkları, erkekler yoğun hayranlık ve sevgi ile başlattıkları ilişkinin bir noktada kopamamasından ötürü acı çekmeye, acı çektikçe de kaprisli bayanı daha da sahiplenmeye başlarlar. sonuçta, egosu kuvvetli ve hele de zekiyse, kendisine yalvartarak evlendiği eşine gece gündüz acı çektiren bayan, bir de hamile kalırsa, hayatı boyunca acı çekecek bir çocuk dünyaya getirebilir.

    böyle bayanlarla evlenilmemesi gereklidir, çünkü bir ilişkinin fedakarlık olduğu, her insanın saygıyı hakettiği, herkesin bazen haksız olduğu ve kendisinin de insan olduğu gibi kavramlardan habersiz bir kişinin aile kurması, onunla evlenen kişi başta olmak üzere, konu-komşu, ileride de çocukları için son derece yıkıcı olacaktır.
    henüz kız arkadaş iken kendisine sürekli kapris, naz yapan, yaptığı herşeyde haklı olduğunu sanan kadınlardan şiddetle kaçmak gereklidir. hele ki iyi bir insan da değillerse..
  • trt ses sanatçısı kadınlar bu kategoride bence, sanki sevişemezlermiş gibi geliyor.
  • tatli su kurnazi kadinlardir. misal, sevgililer gunu tarzi organizasyonel taklalarla isi olmayan bi adamken, kendinizi hem oyuncakli, hem cukulatali, hem yemekli, hem dansli, hem muzikli, hem cicekli bi sevgililer gunu planlarken bulursunuz. ulan dersiniz, biliyorum bunlari istedigini ama nasil biliyorum? soyledi desem soylemedi, ulan nasil biliyorum ben bu ayrintili listeyi? keman virtiozu gibidir, yaptigi iste ustadir. erkekten maymun yapar. fakat korkarim, beni de donunda sallar mazallah, respekt abla der yoluna cikmam.

    edit: yine pasa, yine gonul.
  • yalnız kalmak isteyen, dinlenen, uyuyan insana, uykuya saygısı olmayanlar. kötü niyetli olmasalar bile düşüncesizlik illetinden muzdarip olanlar.

    aksi takdirde şüphesiz ki gelecek nesiller de çok çekecektir;
    (bkz: annelerin tatil sabahı erken uyandırma sorunsalı)
    (bkz: sabah elektrikli süpürge sesiyle uyanmak)
  • eğer trakyalı iseniz; öncelikle yakın ve uzak akraba olan kadınlardır. sonra birlikte büyüyüp serpildiğin, aynı mahallede oynayıp büyüyüp dost olduğun kadınlardır. aynı mahalleden bir kız ile evlenmeye bile akraba evliliği gözü ile bakan canım trakya insanın; aynı mahallenin çocuğu onlar, kardeş sayılırlar şeklinde düşünmelerinden dolayı evlenilmesi abes olan kadınlardır.
  • hepsi. hiçbir kadınla evlenmeyin yani. erkekler kendi aralarında evlensinler bence. müstehak.
  • evlenmeniz halinde hayatı size ve sevdiklerine zarar vermesi çok muhtemel kadınlardır.

    uzlaşmasız, dediğim dedik, çaldığım düdük diyen kadınlar bu sınıfa girebilirler.
    alttan almamayı düstur edinmiş kadınlar
    servet düşkünleri
    size kendini yamamak için ekstra şımarıklık yapan kadınlar
    ailevi ilişkileri, aile değerleri zayıf olan kadınlarla evlenilmemesi gerekir.

    sağlığınızı bozarlar, adamı kanser ederler.
  • çoğu artık evlenmiş kadınlardır. aslında evlenmemesi gereken tüm kadınlar evlenir, sevilmeyecek insanlar sevilir, ürememesi gereken tüm insanlar ürer , bu böyledir.
hesabın var mı? giriş yap