• ergen zırvası, hele bir evlenin, aynı şey sizin başınıza gelsin ve boşanın.
    ondan sonra bakın bakalım evlenip boşanmış kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz, bekaret sizce çok önemli bir şey mi? çok seksi ve çok güzel bir kadın sizin için olmazsa olmaz mıdır?
    ondan sonra gelin burada zırt atmaya çalışın.
  • borsaya kote olmuşsuz haberimiz yok, hemen spk'ya haber verecem hakkimizda usulsüzlük yapılıyor hatta bizim üzerimizden manipülasyon yapılıp gereksiz hisseler tavan yaptırılıyor diye.
    a kurucu hisseyiz oğlum biz, herkes ulaşamaz herkes alamaz.
  • aslında kalpten geçen böyle bir kısıtın gerçek olmaması. ama bir kadın olarak üzülerek belirtiyorum ki gerçeklik denilen şeyi algılar belirliyor ve bu da o algıların bir sonucu.

    eğitim seviyesinin yükselmesi bile pek bir şey değiştirmiyor yaşadığımız toplumda. sırf çocukları için boşanmayan ve mutsuz evlilik sürdüren ne profesörler ne oda başkanları biliyorum ben birebir. ya da boşandıktan sonra dul kaldım diye eve kapanan yada tam tersi şekilde evli insanlarla diyolog kurmaya meyleden.

    toplumda böyle çünkü, dula daha kolay yaklaşıyor daha net beklentilerle kendini anlatıyor. eğitim seviyesi çoğu şeyi çözmüyor. çünkü entelektüel birikim ve okunan okul paralel ilerlemiyor bu ülkede.

    özetle, kadının işi gerçekten zor. kariyer yapsa güçlü kadın olduğundan erkek ezikliği ile mücadele etmek zorunda, yapmasa erkeğin ezmesine, sindirmesine susmak zorunda. birlikte yaşasa kaşar oluyor, evlense boşansa "ikinci el" oluyor.

    kadın her şekilde bir parça kaybediyor ama bence tüm bu olanlar, bu olumsuzluklar sayesinde bugünkü duygusal zekasına ve gücüne de kavuşuyor.
  • kendi değeri göt kılı kadar olan bir lavuğun serzenişi. yani bu göt kılları tek başlarına değersiz, en fazla sözlüğe gelip sıçarlar. ama işte bunlar toplandığı zaman, akp gibi partiler yıllarca ülkeyi yönetip, ülkeyi şu hale getiriyor. atatürk zamanında dünyayı dize getiren ülke, dünyanın gözünde rezil kepaze oluyor, şamar oğlanına dönüyor.
    işte dünyanın en tuhaf mahluku bunlar.

    akrep gibisin kardeşim,
    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
    serçe gibisin kardeşim,
    serçenin telaşı içindesin.
    midye gibisin kardeşim,
    midye gibi kapalı, rahat.
    ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
    bir değil,
    beş değil,
    yüz milyonlarlasın maalesef.
    koyun gibisin kardeşim,
    gocuklu celep kaldırınca sopasını
    sürüye katılıverirsin hemen
    ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
    dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
    hani şu derya içre olup
    deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
    ve bu dünyada, bu zulüm
    senin sayende.
    ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
    ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
    kabahat senin,
    — demeğe de dilim varmıyor ama —
    kabahatın çoğu senin, canım kardeşim.

    nazim hikmet
  • adama sorarlar "senin anan babandan boşanınca ananın değerinin düşeceğini kabul ediyorsun öylemi?" diye.
  • bilakis değeri artar. o artık daha özgüvenli daha güçlüdür
  • evlenip boşanmış kadın candır.varsa hatalarını bilir analiz etme şansına sahip olmuştur.son evleneceği kişiyle kezban triplerinden sıyrılmış zengin koca hayali suuya düşmüş hayatın ağırlığının aşk tan romantizmeden daha öncelikli olduğunun farkına varmış kadındır.kişilik burada devreye giriyor sağlam bir kararaktere sahipse er kişide ayrılmıssa tam tadından çatlamış kadındır.
  • ...
    -bu kadar param yok ahmet amca. sen iki yüz bin lirayı al, ben nuriyey'i alayım. geri kalan parayı da taksitle ödiyiim.
    -benim veresiye ile işim yok rıfkıı. takside de aklım ermez.
    -bono yapalım.
    -ya ödemezsen?

    -malını geri alırsın.

    -ha! patlamış malı kim alır oğlum? ben sana sağlam mal vereceğim sen bana patlamış mal iade edeceksin.

    -sen de yama yaparsın ahmet amca.
    -buna açık gözlülük derler rıfkıı. almanya'da bayağı gözün açılmış.
    ...
    üçkağıtçı - 1981
hesabın var mı? giriş yap