• hayatı joga bonito tarzında yaşamak
  • düğün günü stresi. adamı 10 yıl yaşlanmaya götürür.
  • evlenmek için geçerli ve güzel neden:
    -çocuk sahibi olmak

    evlenmemek için geçerli ve güzel neden:
    -çocuk sahibi olmak

    iki ucu pohlu değnek
  • erkek için temel neden; tek eşlilik'tir.
    kıçınızdan uydurabileceğiniz diğer envai çeşit sebep bunun sadece türevi olabilir.
  • mevcut evliliğime bakarak zilyon tanesini sıralayabileceğim sebeplerdir.
    1. işe gitmeni kafa dinlemek ve çocukla ilgilenmekten kaçmak için bir fırsat olarak algılayan bir kadınla hayatı paylaşmak istememek.
    2. akşam işten eve geldiğinde, hemen hemen her gün bir bahane bulup saat 6 da çocuğu sana bırakıp (üstünü değiştirmene tuvalete gitmene bile izin vermeden) çocuk uyuduktan sonra eve geri gelip sonra da ben çocuğa bakıyorum akşama kadar yoruluyorum sen de şimdi biraz bana hizmet et diye emirler yağdıran (çamaşırları as, makineyi çalıştır, su getir, acıktım bir şeyler hazırla .. ) bir kadınla hayatı paylaşmak istememek. hele hele 4 yıllık evlilikte o kadından bir bardak su bile istememiş bir bünyeye çok dokunuyor bu.
    3. evin eksiklerini gidermek için çocukla birlikte markete gidip biraz meyve sebze aldı diye “artık eve bir şey almıyorsun, bütün ihtiyaçları da ben gidermeye başladım” diyen bir kadınla aynı evi paylaşmak istememek.
    4. eve gelmeden hemen önce arayıp alınacaklar listesini (genellikle en az 7-8 kalem) sayıp telefonu kapatan, bir tanesini unuttuğunda da “unutkan pezevenk”, “sen iyice unutkanlaştın, doktora git”, “zavallı” gibi hakaretler eden bir kadınla aynı evi paylaşmak istememek.
    5. teknoloji konusunda cahil olup (olabilir genellikle de öyledir zaten normaldi) ama senin o konudaki çabalarına bakıp (mesela modem arıza yapmıştır, internet gitmiştir) “ne yapıyorsun sen saatlerdir internet başında”, “yeter artık biraz da çocukla ilgilen” diyen ve cehaletini kabul etmeyen bir kadınla hayatı paylaşmak istememek.
    6. aşk-ı memnu, fatmagül’ün suçu ne, yer gök aşk, lale devri, türk malı, vs. bilimum yapımları izleyip senin tercihlerine saygı göstermeyen bir kadınla her gününün ortak geçmesini istememek. kıvanç tatlıtuğ görünce dibi düşen, kuzey güney’in gelmiş geçmiş en iyi yapım olduğunu düşünen bir kadını her gün görmek istememek.
    7. cahilliğini her zaman belli eden, ama zerre yüzüne vurmadığın halde seni gerizekalılıkla, görgüsüzlükle suçlayan bir kadının sesini her gün duymak istememek.
    8. evlenmeden önce 50 kilo, evlendikten 4 yıl sonra 70 kilo olan bir kadınla aynı yatağı paylaşmak istememek. (bacaklarından kaynaklanan bir rahatsızlık nedeniyle doktora gitmek ister ancak ağdaya gitmeden doktora gidemeyeceğini söyler, halbuki kocasına kıllı bacaklarını her gün sergilemektedir.)
    9. sana ağza alınmayacak küfürleri ettikten sonra hiç bir şey yokmuş gibi davranıp, akşam yatakta ona dokunmak istememeni, “hayatında başka kadın mı var senin” şeklinde yorumlayan bir kadına karşı sorumlulukların olmasını istememek.
    10. hayatında alışveriş konusundaki tek felsefesi “kalitelisini alacaksın, kalitelisi de pahalıdır” olan sonradan görme bir kadınla geçinmeye çalışmak istememek. (örnek: çok işlek bir yerdeki kazıkçı balıkçıdan balık almak yerine, aynı balığı belki daha kalitelisini daha ucuz ama uzak bir yerden aldın diye seni cimrilikle suçlamak.)
    11. evlendiğinde bakire olmadığı halde (olmasın önemli değil takmıyordum takmadım da, hala da takmıyorum) senin eski sevgilin üzerinden (ortada hiç bir şey yokken) kavgalar çıkararak aylarca hayatı zehir eden, (“o kadınla nasıl evlenmek istersin sen” ile başlayıp, “seni boynuzlayacağım zavallı” ile devam eden, içinde aileme ve bana karşı bin bir türlü küfürler barındıran intihar etmeyi bile düşündüren kavgalar, onun eski ilişkileri hakkında hiçbir şey söylememiş olmama rağmen..) bunun da üstüne sinirlenip “iyi ki seninle evlendiğimde bakire değilmişim” diyebilen bir kadınla hayatı paylaşmak istememek.
    12. eski sevgililerimden birini tanıyorlar diye annene ve babana hakaret eden bir kadınla yaşamak istememek.
    13. boşanırsak çocuğu sana göstermem diyen bir kadınla yaşamak istememek.
    14. yaptığın her şeyde bir eksik arayan bir kadınla yaşamak istememek. (yemek yaparsın, harikadır, tek yorumu şu olur: “tuzu eksik”)
    15. tuvaletin kapısını kilitlediğinde seni içeride mastürbasyon yapmakla suçlayıp kapıyı zorlayan bir kadınla aynı evde yaşamak istememek.
    16. birşeyi unuttuğunda işyerini arayıp saatlerce hakaret edip taciz eden bir kadının hayatında olmasını istememek.
    17. insana işini sevdiren bir kadınla hayatı paylaşmak istememek.
    18. etrafındaki (sadece benim etrafımdakiler değil kendi etrafındakiler de) dişileri çekemeyen (ailesi de dahil) bu yüzden sosyal ilişkilerini mahfeden, seni her alanda yalnızlığa mahkum eden bir kadınla daha da yalnızlaşmak istememek. (iş çıkışı bir arkadaşınla/akrabanla buluşursan –ki 2 ayda birdir en fazla- bunu haftalarca başına kakar ve sürekli gezdiğimi iddia eder)
    19. telefon rehberindeki bütün kadın isimlerini düzenli olarak ayda bir sorgulayan bir kadınla aynı evi paylaşmak istemem.
    20. bütün şifrelerimi vs. bildiği halde kendininkileri vermeyi özel yaşantısını ihlal sayan bir sapıkla hayatı paylaşmak istememek.
    21. telefonda konuşurken dışarıdan gelen bir kadın sesine odaklanıp, şüphelenen, kıllanan, kim var orda diye soran ve ısrarla üsteleyen bir kadınla sürekli iletişim halinde olmak istememek.

    uzadıkça uzar bu liste.
    extreme bir kezbanla evliyim a dostlar. diyeceksiniz ki belli değil miydi önceden. belliydi de.. geçer dedim, düzelir dedim.. ve merhamet en kötüsü de merhamet. acıdım.. hala da acıyorum. neden mi boşanmıyorum.. çocuk.. tek sebebi çocuk. çocuğun annesi babası ayrı olacak üzülecek kaygısı değil, çocuğumun o kadının yanında büyümesini istemiyorum ve sadece bunun için katlanıyorum. çocuğum için.. o dünyalar tatlısının hiçbir günahı yok.. ayrılmaya kalksam elinden gelen her türlü pisliği yapacağını ve bu pislikleri yaparken de çocuğu kullanmaktan zerre kadar çekinmeyeceğini iyi biliyorum.

    edit: sözlük haykırdığım kuyudur, ve hiç hoşlanmayacağı şeyleri hala yapabildiğim özel alanım. bu beni rahatlatıyor.
  • sevilmemek.
    sevmemek.

    bu ikisi dışında çok geçerli bi mazeret bulamadım açıkçası. çünkü sevilenin yanlışları görülmez. sevilmeyenin görüntüsü yanlıştır. açıkçası ömrümün sonuna kadar kedi kumu temizlemekten zerrece gocunmazken, don yıkamaktan, yalnız kalamamaktan gocunacağımı sanmıyorum. maksat sevmek. çünkü sevgisiz dünyanın hiç anlamı yok.
  • senin paran benim param
    benim param yine benim param diyen bir es.
  • "donumi yırttılar baba." gibi bir bahane de geçerli olabilir.
  • ulan şurda hiç okumadıysam 5 giri içinde başkasının donunu yıkamayı istemiyorumdan bahsedilmiş. gören de ocakta su kaynatıp leğende don yıkıyorsunuz sanıcak arkadaş aslflkas.

    nedenlere gelicek olursak;

    şimdiye kadar yediğimiz tekmelerden bir tane daha yemeye götümüz yemiyor.

    etraftan görülen ilişki modellerinde ya benim eşim de böyle olursa psikolojisi.

    gerçekten her anlamıyla sevip güvenebileceğiniz bi partnerinizin olmaması.

    kişiye göre uzar gider bu liste...
  • sen ile başlayan cümleler,

    sen beni sevmiyorsun,
    sen benim için hiç bir şey yapmıyorsun,
    sen hiç fedakarlık yapmıyorsun,
    sen hiç bir işe yardım etmiyorsun,
    sen hep kendini düşünüyorsun,
    sen benim seni sevdiğim kadar çok beni sevmiyorsun,
    sen bana yeteri kadar değer vermiyorsun ..... ve benzeri şeklinde sürüp gider.

    ama ne olursa olsun eğer eşinizi seviyorsanız hepsine değer.
hesabın var mı? giriş yap