• evlilik...
    iki insanın yaşamlarını ortak alana alıp,bir olmaktan biz olmaya geçilen müessese.iki insan yalnızca evi değil,duyguları hüzünleri sevinçleri çamaşır makinesini mutfağı ve televizyonu da paylaşırlar.arada çıkan kavgalar ve tartışmalar eskisi gibi çiçek ve böcekle bitmez.bir taraf diğer tarafa küsünce,gönül alma işi mutfağı toplamakla bile çözülebilir. ee haliyle bu duruma alışınca "sen artık eskisi gibi romantik değilsin"modu başlar.ancak sırf sen seviyorsun diye de pahalı peynir alan adamdır kendisi.böyle olacağını bilerek evlendiler sonuçta.ancak arada bir sabah neşeyle uyandırmalar,gün içinde yada iş çıkışı gezmeler,film izlerken özellikle uyumamaya dikkat etmeler olur.evlilik anne-babanla yaşamak gibi.sadece annen-baban-kardeşin-eşin tek bir insana dönüşüyor.annenle kavga ettiğin gibi onunla da ediyorsun,babanı özlediğin gibi onu da özlüyorsun,kardeşinle oturmayı sevdiğin gibi onunla da vakit geçirmeyi seviyorsun. o sana sen ona karışıyorsunuz işte
  • mutlu olmak için girişilmemesi gereken oluşum.

    evlilik mutlu olmak için bir araç olduğunda mutsuzluk getiriyor ama sırf evlenmiş olmak için evlenmelerinize devam ediyorsunuz.

    mutluluğunuzu paylaşıp ortak bir paydada buluşacaksanız eğer dünyanın en güzel girişimi.

    evlendiniz diye “game over” falan olmuyor. hatta evlendiniz diye hayatlarınız komple değişmiyor. belki aile gözünden, eş dost tanıdık gözünden bir değişim yaşıyorsunuz ama önemli olan o sevgililik hissini, kaçamak bir şeyler yapıyormuş heyecanını hep hissetmek. günün sonunda evde göt göte oturacağınızı da bilseniz de o özlemle kapıdan içeri giriyorsanız. “amaaaan ne de olsa kocam” deyip bir şeylerden salmıyorsanız “ne de olsa kocam” deyip kendinize daha da bir özen gösteriyorsanız harbiden cennet.

    farklı açılardan bakmayı bilirseniz bekarlığa insanın ergenliğine baktığı gibi acıyarak, gülerek bakarsınız.

    sonuç olarak: doğru kişiyle yapıldığında insanın hayatını cennete çeviren, yanlış kişiyle yapıldığında cehennemi ayaklarınıza getiren değişik bir hede.
  • düşündüğüm, düşünmekle kaldığım eylemdir.

    birikmiş para olmadan evlenmeye kalkmak yaşarken ölmek gibi bir şey olsa gerek. ya kamyonla borcun altına girip o borcu öderken evliliğin tadını çıkaramayacaksın, ya da kamyonla borca girmeden en makul seviyede ihtiyaç giderip yuvanı kuracaksın. ikinci alternatifi dilde kabul eden bir çok hatun kişisi olsa da iş ciddiye binince “bi kere alınıyo, bi kere evlenicez” diye diye iflahını kurutuyorlar adamın.

    velhasıl, günümüz şartlarında korkutucu eylemdir.
  • en pahalı ticaret
  • evlilik birliği,aile kurumu,hastalıkta sağlıkta, yaşlılıkta,bir ömür...
    güzel balayı,birbirine iyice doymak,belki çocuk,belki belki torun görmek,onu beraber büyütüp sevmek..
    tamam iyi güzel hoş ama bu günümüzde 1/100.000 falan diye tahmin ediyorum. evlenen ilk fırsatta boşanmak için avukatına atlet gibi koşarak gidiyor. yo dostum yo. benim ilişkilerde şansım gülmüyor, bu bile bile kendini yakmaktır.

    ev-len-mi-yo-rum.

    not: çevremde mutluluk oranı düşük. evlendiği güne lanet edip,gökyüzüne bakarak allah'a; "o gün neden kıyameti koparmadın!" diye isyan edeni bile var.
  • henüz kullanmadım.
  • "iyi bir evlilik için sağır bir koca ve kör bir kadın gerekir."

    - balzac
  • intihar yöntemlerinden biri. yavaş ve acı içinde ölüme götüren... (ağzımı bozmayacağım) aşırı gereksiz eylem.
  • hukuksal bir sözleşme tipidir.
hesabın var mı? giriş yap