(bkz:
tamam)
ahaha kendini özel ve akıllı hissetmek için edebiyat parçalayan bu modern dünya davarlarına bayılıyorum. mutsuzdur çünkü zekidir. gece uyuyamıyordur çünkü zekidir. evlenmiyordur çünkü zekidir. rüzgar bile bu şahıs zeki olduğu için esiyordur. he annem, he güzelim.
not: "evlilik savunucusu" değilim. bu bir tercihtir. evlenene "neden evleniyorsun?" diye sormadığım gibi, evlenmeyene de "neden evlenmiyorsun ki?" diye sormam. herkesin hayat görüşü, düşüncesi farklıdır ama böyle yarrak kürek çıkarımlarla zeki olduğunu göstermeye çalışan gebeşlere hiç tahammül edemiyorum.
evliliğinde mutsuz olanlara da eşleriyle iletişim kurmalarını, bir şeyleri değiştirmeye çalışmalarını veya bunu yapamıyorlarsa boşanmalarını tavsiye ederim. ortalama iq düzeyine sahip iki yetişkin insanın bunu yapması gerçekten o kadar zor bir şey değil. istemediğiniz insanlarla istemediğiniz hayatları yaşayıp konuşmaktan, kendini ifade etmekten aciz asalaklar olarak "evlülük bok gibi abü :((" diye ağlamak ve zeki olduğunuzu düşünerek teselli bulmak eminim ki iyi hissettiriyordur ama dışarıdan bakınca çok aptal ve aciz görünüyorsunuz açıkçası.
son olarak şunu da eklemek isterim ki evlilik kurumu eşinizle birlikte ortak olarak istediğiniz biçimde modifiye edebileceğiniz bir şey. evlendiğinizde çoluk çocuk derdine girmek veya ot gibi portakal yiyip akşamları belgesel izlemek zorunda değilsiniz. sonuç olarak benim babam da evliydi, einstein da. şimdi "klasik türk evliliği" ile einstein'ınki nasıl bir değilse, sizinki de "klasik" olmak zorunda değil. eşinizle pekala dünyayı gezebilir, acayip aktivitelerde yer alabilir, hatta ve hatta bu konuda görüş ayrılığında değilseniz başka insanlarla dahi sevişebilirsiniz. sonuç olarak evlilik karşılıklı güven, sevgi ve sadakat temeline dayanan bir olgu. bunun belirleyicisi başka kimse değil; yalnızca sizsiniz ve de eşiniz. siz birlikte "olur" deyip bundan keyif alıyorsanız evinizde uzun eşek de oynarsınız yani, bunun önünde kim durabilir? evlilik kendi başına hiçbir anlam ifade etmez. kötü bir evlilik hayatınızı bitirebilecekken, iyi bir evlilik size muhteşem bir ömür ve bunun yanında ömürlük bir hayat arkadaşı kazandırabilir.
o yüzden, çok rica edeceğim kendi aptallığınızı ve sığlığınızı evliliğe yüklemeyin. dediğim gibi, ben evlenmek istemeyen birine "niye evlenmiyorsun?" diye sormam. onlarca sebebi olabilir. evlenen kişiye de neden böyle bir karar aldığını sormam. amma iş evliliğe bok atarak kendini yüceltmeye gelince tepem atıyor. kendinizi parlatmak için daha yaratıcı ve orijinal yöntemler bulun bence. evliliğe sövünce sadece ne kadar tırt, sıradan, kalıpların dışına çıkmaktan aciz biri olduğunuzu gösteriyorsunuz çünkü; göstermek istediğinizin tam aksini yapıyorsunuz.
ben tabii ki yazdıklarımın daha birlikte olduğu insana güvenebilecek, giyim-kuşam konularında ortak noktada buluşabilecek olgunluğa kavuşamamış primatlar için anlam ifade etmeyeceğini biliyorum ama tutamadım yine de kendimi. "zeki" olduğu için evlenmeyen kişi gelip ekşi'de entry kasmaz; muhtemelen aşka veya bir eşe ayırabileceği zamanı yoktur, daha önemli bulduğu bir şeyle uğraşıyordur. ha bu iş sizin için ekşi'de takılıp otuzbir çekmekse ben buna da saygı duyarım ama bunun "zeka belirtisi" olduğunu söyleyemem. kasmayın bu kadar. bu yaşa kadar bu zekayla gelmişseniz, muhtemelen bundan sonrasını da götürebilirsiniz. perişan etmeyin kendinizi zeki olduğunuza inanmak için.
edit: bir mesaj aldım, "sen einstein'ın eşi için hazırladığı kural listesini gördün mü?" diye. abi söylemek istediğim tam olarak bu işte, onu diyorum. einstein da evliydi, benim babam da. bizimkinin en büyük keyfi okey oynamaktı, einstein eşine hizmetçi muamelesi yapıyordu. sonuç olarak benim anam da, einstein'ın eşi de bu birlikteliğin bir parçasıydı ve eşiyle bu konuda anlaşmıştı. anlaşamadığı yerde biterdi zaten, bitmeliydi. evlilik çiftin şekillendirdiği bir şeydir, fazlası değil. o yüzden sallamak anlamsız zaten. imza attın diye hayatın bitiyorsa salak olan sensin, evlilik kurumu değil.