• sapına kadar 90'lar çocuğuyum ne çek'in ne slovak'ın ne de iskoç'un düğün dernek adetini görsem "oo mistik!" demem! filmlerde, dizilerde gördüğümüz amerikanvari klise düğünlerini de avrupai kır düğünlerini de beğenmiyorum ama davullu zurnalı, ümit besenli halaylı, kurdeleli düğüne tercih ederim, doğru! en azından onlarda bir aşağılama yok... bizimkinde kadının bekareti üzerinden uydurulmuş adetler, zorla dans ettirmeye çalışan pek uzaktan akrabalar gibi saçma sapan utanç dolu şeyler var.

    adam davula zurnaya gelenek diye katlanıyor... konvoylarda klakson çalmaya adet diyor, 'kız istemeyen' -bu kadar aşağılık bir ifade olabilir mi?- hafıza diyor? amnezi olsak keşke! tuzluk istenir gibi kız isteniyor memlekette bir de anlamını bilmediği kelimeleri sallıyorlar "allahın emri peygamberin kavliyle..." he allah emir verdi...

    saçma salak şeyleri adet, gelenek, görenek diye savunup bunlara karşı çıkanlara da özenti demek çok afedersiniz mallıktır yahut düğün dernek görmemişliktir.

    çingenelerin bastığı, paraların havaya saçıldığı, altınların takıldığı, insanların bak şimdi bunlar sevişecek ehiy hobaa diye halay çekip damadın sırtına koçum diyerek vurduğu, kanlı çarşafların bekaret göstergesi olarak ifşa edildiği... mideniz daha bulanmadıysa kusura bakmayın ama ben saymaya devam edemeyeceğim! sokayım böyle adetlere de hafızaya da kültüre de! insanlık daha yüce kültürlere layık...
  • hali hazırda evliliği uzay kadar uzak görmemin gerekçelerinden biri.
  • geleneklere saygılıyım evet iyi olan yönlerini koruyalım da ama kaynanaların karşı tarafa iç çamaşırı almasını en azından kaldırsak ? bu gelenek ilk nasıl doğdu ? bir zamanlar gençler kendisine iç çamaşırı alamıyor muydu ? amaç nedir ?
  • çoğu insan geleneklerine bağlıdır. bir şeye tutunmak isterler. aitlik hissidir bu. insanları rahatlatır. tıpkı takım tutmak, belli bir ırktan olduğu için mutlu olmak, belli bir dine inanmak gibi. kendilerini yalnız hissetmezler böyle olunca.

    ama bazı durumlarda bu ait olma isteği insanları kör eder. bir geleneğin mantıklı olup olmadığını sorgulamazlar. çünkü o gelenek öyledir ve kökleri o gelenektedir. ait olma isteği baskın çıkar ve mantık arka planda kalır.

    bir de, maddi yönden bir taraf için kârlı olan gelenekler vardır ki, o taraf bu geleneğin uygulanması için ısrarcı olur. aslında gelenek umrunda değildir. maddiyata bakar.

    bu gelenekleri eleştiren, ilyas salman'ın başrolde olduğu şaşkın ördek adlı filmi izlemenizi tavsiye ederim.
  • geçen gün kurtulmak için halama "ben evlensem gider yurtdışında halleder gelirim" dedikten sonra "bizi de götürürsün" cevabını alınca adetlerden kacis olmadigini anlamis bulunmaktayim.
  • bu adetler bi tek evlilikte diil, kız isteme, kına, nişan ve daha bilumum işlerde de çok pis
  • pisliğini bilemem ama geleneklerin cogu aile temellidir.

    türkiyedeki asıl sorun insanların ailelerden ailelerin insanlardan bir türlü kopamamasıdır.

    40 yaşındaki insan bile anne baba gerçek ailedir diyor. yahu kardeşim bi kop anandan babandan, kop lan. birey ol. kendi hayatını kur. türk toplumunun gelişememesinin yegane sebebi bu bence. ne büyük kariyerlerini sırf ailesi istemedi diye ya da anası babası 55 yaşında yalnız kalmasın diye bitiren insanalr biliyorum ben.

    kimse kopamıyor aileden. bireyleşemiyor. buna ben dahilim. ailem adına yurtdışı planlarımı bitirmiş adamım. böyle yetiştik. eminim şunu okuyan kimse bana hak vermeyecek. cunku biz böyle gördük. ama cidden hayatlarımızın içine ediliyor anne babadan kopamamamız yüzünden. biz tam tersini düşünüyoruz ama alakası yok.

    evlilik mevzusunda da herkes ailesinin ağzının içine bakar durumda. kimsenin çiftin mutluluğunu düşündüğü yok.

    yurtdışında hayatımı evlilik seramonisi inceleyerek geçirmedim ama gözlemlediğim 3-5 örnekte evlilikler gayet eglenceliydi. aileler işin içinde karar mercii kesinlikle değil. çift kararını verir sonra cogu eglenceli olan geleneklere geçilir. ki bence mufazakarlık dünyanın her yerinde sıkıcı. herkesin geleneği reddetmesi anlayışla karşılanmalı.

    kimse maddi yük yaratmaz. hatta abdde gördüğüm kadarıyla çiftin evdeki ihtiyaclarını arkadaş ve dostları el birliğiyle tamamlar. zaten ben bu abdlilere hastayım. güya türklerin aile ve sülale bağları daha sağlam. alakası yok. ben abdlier kadar aile ve sülale bağları sağlam insanlar görmedim. bizden çok daha iyiler. inanılmaz bi bağ var aralarında ama bi o kadar da hayatlarına karışmazlar. zehir etmezler. yük olmazlar.

    evlilik zaten dümdüz haliyle zor bi süreç. bir de bunu gelenek görenek, maddi yüklerle ağırlaştırmak çok idiotça geliyor bana.

    sırf dügün için 10 bin tl kredi çekip sonra geçinemeyip boşanan çifte idiot demeyeceğim de ne diyeceğim?? kader mi??
  • “dolayısıyla, kültür kavramını o kadar da büyütmemek gerekiyordu. ne de olsa kültür, hiçbir alışkanlığından vazgeçemeyip bütün davranışlarını nesilden nesile aktararak biriktiren ve böylece dünyayı yavaş yavaş çöp eve çeviren birtakım saplantılı manyakların işiydi.” -hakan günday, daha.
  • sayfalarca yazmaya gerek yok. video her şeyi açıklıyor. buyrun.

    http://youtu.be/d0s4fk74tk0
hesabın var mı? giriş yap