• evren denilen şey, ışığıyla ısısıyla hareketiyle bir bütün, o şekilde anlaşılıyor. hepsi de birlikte bulunuyor bu şeylerin. bunların ulaşmadığı bir yer tanımsız oluyor. evrenin içine genişlediği bir şey yok yani. evren, birbirinden uzaklaşan cisimlerden, atomlardan, ısıdan vb şeylerden (ışık ışınları dahil) ibaret. bunların dışında bir yer yok. çünkü evren daha büyük bir hacmin içindeki alt küme değil. bildiğimiz tek küme.
  • mikroskop lamelidir o. fen dersinde deney yapan çocuk bir tanrının mikroskobunun lameli.
  • 2 olasılık vardır;
    1. mutlak vakum. uzay-zaman dokusunun olmadığı türden bir vakum yani.
    2. uzay-zaman dokusu. evren genişlerken uzay zaman dokusu mu genişliyor yoksa onun üzerindeki şeyler mi genişliyor bu henüz bilinmiyor. bu sorunun cevabı büyük patlamanın nasıl ve niçin başladığına bağlıdır. büyük patlamayı açıklamaya çalışan bazı teoriler uzay zaman dokusunun, dolayısıyla kuantum salınımlarının ezeli olduğu varsayımına dayanır çünkü. (bkz: quantum fluctuations)
  • kusursuz olmayan bir hiçliktir. quantum fluctuations (kuantum kıpraşmaları) denilen, var olmakla olmamak arasında gidip gelen "şeylerin" hatta daha güzel bir ifadeyle "olasılıkların" bulunduğu sonsuz bir okyanustur. ki "okyanus" dediğime bakmayın. bir uzamdan, mekandan hatta düzlemden bile bahsetmiyoruz burada...

    zira yeterince mikro boyuta inildiğinde bir noktadan sonra mutlak hiçliğe değil, varlıkla/yokluk arasındaki gri bölgeye ulaşırsınız. yani kısacası mutlak, kusursuz hiçlik de aynen "tanrı "kavramı gibi kusurlu insan kavramlaştırmasının bir ürünüdür. bunun ötesinde bir gerçekliği yoktur. maalesef insanların yanlış sorular sormasına neden olmaktadır.

    elbette evrenimiz aslında diğer evrenlerin bulunduğu çok daha büyük bir evrendeki bir nevi gök cismi de olabilir. ama her halukarda hepsini kapsayan şey: "olmak ve olmamak... işte bütün mesele bu"

    kusursuz hiçliğin de aynen "tanrı" gibi aslında karşılığı bulunmayan bir insan ürünü kavram olduğunu anladığınızda bu tür sorular kendiliğinden çözülüyor. valla!
  • o şey dediğimiz şey "the fabric of the universe". evrenin dokusu/kumaşı diyelim. newton bunu grid (kafes) olarak düşünmüş ve sabit (fixed and straight) olduğunu düşünmüştü. sonrasında einstein bunun sabit olmadığını, tıpkı bir kumaş gibi olduğunu ve bu kumasin da kendisinin egimli/kavisli (curved) olduğu fikri ile çıkageldi. bu kumaş dedigimiz şeyin üzerinde de maddeler/kütleler mevcut ama yalnızca bu bilinen gezegen/yıldız/galaksi vs yok bu kumasin üzerinde, cosmic void (kozmik bosluk) lar da var. genişlemeye daha doğrusu gerilmeye devam edecek.

    bir ara ekleme yapacağım, şimdilik kalsin
  • hep big bang, patlama, genişleme, kütleçekimden filan bahsediliyor ama big bang'in olabilmesi ve evrenin genişleyebilmesi için bir uzama uzanması gerekmektedir. işte beni asıl bu korkutuyor. ulan bu evren neyin içine genişliyor? henüz ismi konmamış, düşünülmemiş bir şey. evrenin sonundaki restoranı da geçince sırada ne var?

    okurken aynı zamanda düşünüyorsanız bu konuyu, eminim bembeyaz arka planıyla bir mekan geldi aklınıza. evren bu mekanın içine mi doluyor? mesela bir odada bir anda etrafa onlarca lastik top atalım, sonuçta odanın bittiği yerde lastik toplar çarpıp geri sekecektir. ee ne olacak? evrenin içine genişlediği şey bitince, yıldızlar geri mi sekecek?

    (bkz: brace yourself)
  • leğen, su dolu kocaman bir leğen.

    cahil olduğum için, salakça espiri yapayım dedim, keşke yapmasaydım. bak utandım şimdi, gideyim ben en iyisi.
  • bu sorunun cevabını merak edenler için şurada detaylı açıklama bulabilirsiniz:

    1:#133729275
    1 :#134364004
    2 :#126877335
  • (bkz: sonsuzluk) kavramı ile ilintilidir. sonsuzluk sonsuzluğun içine genişliyor işte.
hesabın var mı? giriş yap