2071 entry daha
  • su insanlar, ortak atadan mi nerden geliyorsa bir an once gelse de, biz de got kadar gezegenin icinde birbirimizin popocuklarina surtturmeyi biraksak artik. yillardir bekle bekle nereye kadar ya. bu gezegendeki dandirik tur, 2011 yilinda hala kendi keyfi icin bambaska insanlari olduruyor, ya da ac kalmasina goz yumuyor. bir de sanki bir seye derman olacakmis gibi beni su spagetti canavari yaratti, yok sen su sempanzenin dedesinden geldin diyor.

    evrim teorisini, doganin calisma seklini anlamak icin kullanmayi akil ettigimizde, heralde, bir ise yarayacak kendisi. o zamana kadar bu civarlarda en buyuk kavga sebebi.
  • evrimi savunan arkadaşlarımızın da yanlış bildiği bir konu var. evrim insan maymundan gelmiştir ya da maymunla ortak atadan gelmiştir demez. insan bir maymun türüdür der.
    ayar vermek isteyecek arkadaşlara not: ape + monkey = primat = maymun.
  • efendim bu teoriye göre insan maymundan gelmemiştir. insan zaten bir maymun türüdür.

    evet; goril, şempanze, makak vs. ne kadar maymunsa sen-ben de o kadar maymunuz. ne eksik ne fazla. bunda alınacak, gücenecek ne var onu da anlamıyorum. kaç yıldır burada bu tartışma sürer, hala maymundan geldik mi gelmedik mi... gelmedik ak. hala maymunuz!

    ps: türkçe'de ingilizce'deki gibi ape-monkey ayrımı yok. biz hepsine maymun deyip geçmişiz.

    edit: 3 dakika önce yazsaymışım çok güzel olacakmış.
  • hala evrim teorisinin insanların maymundan geldiğini savunduğunu zannedip, "peki hala maymunlar neden var?" deyip kendini zeki zanneden tipler var. güzel kardeşim maymundan gelmedin, maymunla aynı soydan geldin. evrim teorisinin savunduğu şey budur.
  • (bkz: http://archaeologynewsnetwork.blogspot.com/…re.html)

    ''firstly, humans did not evolve from monkeys. instead, monkeys and humans share a common ancestor from which both evolved around 25 million years ago.''

    yani diyor ki günümüz insanı ile maymunu arasında paylaşılan ortak bi' ata var lakin, bu ortak ata ile olan ayrılışımız yani evrimsel çatal yaklaşık 25 milyon yıl önce gelişti. çatallaşma yaşandı ve günümüz insanı ile maymunu evrimsel çizgisini farklı yöne kaydırdı. maymundan türeme geyiğini artık bırakın lütfen diyor bi' de.

    ata-torun ilişkisi değil bu. kuzen olma durumu.
  • (bkz: anagenesis)
    (bkz: kladogenesis)
  • bana günlük hayatta "ne yani sen şimdi gerçekten maymundan geldiğimizi mi savunuyorsun" diyen arkadaşlarımı bilgisizlik ve cehaletle suçlamak yerine önce soğuk şokuna tabi tutuyorum.

    -öyle saçmalık olur mu hacı, ikimizin de ortak atası sivri dişli ağaç faresi. bizden milyonlarca yıl önce ilk bu hayvanın atalarının sıcak kanlı ve memeli olduğu düşünülüyor.
  • primat nedir?

    18. yüzyıl'da ilk kez linnaeus tarafından anatomik yapı, davranış örüntüleri ve homolojik karakterlerine bakılarak tanımlanan bir takımdır.

    türkçeye çevirdiğimizde öninsansı maymun kelimesi ile karşılanır. memeliler sınıfının en zeki canlılarıdır. beyinlerini aktif olarak kullanabilme ve bipedalizm ile karakterize edilirler.

    primatlar; bipedalizm ve zeka ile karakterize edilmiş, insanları, insansı maymunları (goril, orangutan, şempanze ve gibon), maymunları (yaşayan ve nesli tükenmiş lemurlar, kuyruklu-kuyruksuz maymunlar) kapsayan geniş bir takımdır.

    diğer canlılar ile ekstremite (uzuvlar) ve lokomasyonda (hareket) el ve ayaklarda beş parmak bulunması, pençe yerine yassı tırnaklarının oluşu, el ve ayaklardaki kavrayıcı özellik, dik durmaya doğru bir eğilim, clavicula'nın (köprücük kemiği) korunması; dişler ve diyette genelleşmiş diş yapısı ve diş dizilimi, omnivor (hem etçil hem otçul) bir diyet yapısı; duyular, beyin ve davranışlar açısından koklama merkezinin zayıflamasıyla birlikte koku alma duyusu ve burun yapısındaki gerileme, görme duyusunun artmasıyla binocular (görme sırasında iki gözün de ortaklaşa kullanılması) ve stereoskopik derinlik algılama özelliği (görme sırasında iki gözün de beyinde bir arada değerlendirilmesi), beynin büyümesi ve kompleks bir yapıya eğilim göstermesi, gebelik sürecinin uzaması, öğrenilmiş davranışlara imkan sağlayacak biçimde ebeveyne bağımlılığın azalması, içgüdülerle değil beynin fonksiyon kazanmasıyla öğrenme eğilimi açısından ortak genel özellikler gösterir.

    primatlar genel olarak tropikal ve yarı tropikal iklim özellikleri gösteren alanlarda yaşarlar. bazı türler sadece soğuk iklime uyum sağlamışken diğer tüm primatlar hem iklim şartına uyum göstermişlerdir.

    primatlar yaşadıkları ortamlara uyum sağlarken kendilerine özgü yaşam stratejileri ve davranış kalıplarını da geliştirmişlerdir.

    primatlarda el ve ayakta beş parmak vardır. evrim sürecinde birçok hayvan taban üzerinde yürüyen bir atadan parmakları üzerinde yürüyen bir şekle evrimleşirken topuk yukarı doğru kaymış, parmak sayısı da kaynaşarak azalırken insan türünün de içinde bulunduğu primat takımında bu özellik değişmemiştir. primat takımında parmaklar oynar ve hareketlidir. eski ve yeni dünya maymunları'nda el ve ayak parmaklarının tamamı kavrama hareketine katılırken insanın sadece elleri bu işlevi yerine getirmiştir. başparmakları diğer parmaklarla karşılaşabilen primatlar objeleri sadece elleriyle değil, kavrama özelliğine sahip ayaklarıyla da tutabilirler. ayrıca yeni dünya maymunları'nda kuyruk 5. bir el gibi işlev görür. primatlar dik, yarı dik veya dört ayak üzerinde hareket ederler.

    primatlar meyve, çiçek, bitki tohumları, ağaç kabukları, dallar, bitki kökleri, böcekler ve küçük hayvanlarla beslenirler. beslenmelerinde mevsimsel özellik gösteren primatlar aynı dönemde aynı besin türleriyle beslenmektedirler. daha çok enerji ve besleyici değeri yüksek olan besinler tercih edilir.

    primatlar beslenmeye bağlı olarak farklı diş dizilimleri de gösterirler. memelilere oranla hacimce azalan dişler türler arası farklılık göstermesine rağmen eski ve yeni dünya maymunları'ndaki diş dizilimi aşağıda verilmiştir. öncesinde, kısaltmalarla ilgili bir açıklama yapmak gerekirse:

    incisor (kısaltma: i) (türkçe: kesici diş)
    canine (kısaltma: c) (türkçe: köpek dişi)
    premolar (kısaltma: pm) (türkçe: küçük azı dişi)
    molar (kıslatma: m) (türkçe: azı dişi)

    diş formülü: ağız, 4 tane çeyrekten oluşur. üst ve alt yarı, ortadan iki tarafa doğru simetriktir. dolayısıyla, diş formülü belirtilirken, sadece üst çeneden bir çeyrek, alt çeneden bir çeyrek belirtilir. diş formülünde, önce kesici dişlerin üst/alt oranı, sonra köpek dişlerinin üst (alt oranı, sonra küçük azı dişlerinin üst/alt oranı ve son olarak azı dişlerinin üst/alt oranı bir kesir halinde yazılır. bu, tek bir kesir olarak ifade edilebileceği gibi, her biri için ayrı ayrı kesirler de verilebilir. aşağıdaki ilk örnek, açıklayıcı olması açısından ayrıntılandırılmıştır.

    yeni dünya maymunları: i 2/2, c 1/1, pm 3/3, m 3/3 olmak üzere toplam 36 diş vardır. bu kesirlerin anlamı, yeni dünya maymunları'nın ağızlarında üst çenenin sol veya sağ tarafında 2 adet kesici diş, alt çenenin de sol veya sağ tarafında 2 adet kesici diş bulunur. ilk oran olan 2/2 bunu gösterir. ağızdaki toplam kesici diş sayısını bulmak için bu sayılar toplanır ve 2 ile çarpılır. yani yeni dünya maymunları'nın ağzında (2+2)x2 = 8 adet kesici diş bulunur. benzer şekilde diğerleri de belirtilir ve hesaplanır. diş formülü, bu şekilde ayrı verilmek yerine şöyle de belirtilebilir: 2.1.3.3 / 2.1.3.3 bu kapalı gösterimde de farklı bir durum yoktur. toplam diş sayısı için, kesrin iki tarafı toplanır (2+1+3+3+2+1+3+4=18) ve ikiyle çarpılır (18x2 = 36 diş). unutmamak gerekir ki bazı hayvanlarda (örneğin lepilemurlardan veya tarsiyerlerde) üst çene ve alt çenedeki diş sayısı eşit olmayabilir. bu sebeple formülün üst ve alt kısmı her zaman aynı olmak zorunda değildir.

    insanda da olduğu gibi eski dünya maymunları'nda; i 2/2, c 1/1, pm 2/2, m 3/3 olmak üzere toplam 32 diş vardır.

    diş dizilimleri farklı olsa da bütün primatlar omnivor diş dizilimi gösterirler.

    primatlarda ağız ve burnu içeren bölge değişik derecelerde çıkıntı yapmaktadırlar. ilkel primatlarda genel olarak daha uzun olan bu çıkıntılar kuyruksuz büyük maymunlara gelince azalmaktadır. insan da ise bu bölge iyice düzleşmiştir. daha az koku almayla ilgili olarak burun bölgesi küçülmüştür. koku alma duyusunun körelmesine paralel olarak görme gelişmiştir. memelilerde kafatasının yan tarafında olan gözler primatlarda ön kısımda yer alır. iki gözün görme ekseninin paralel olması aynı anda bir noktaya bakabilmesine olanak sağlarken aynı zamanda derinliğine ve uzunlamasına algılama yeteneğini de kazandırmıştır.

    primatların beyin kapasitesi büyük bir farklılık gösterir. buna rağmen beyin/vücut ağırlığı memeliler arasında en büyük olan primatlardır.

    kaynak: evrim ağacı
    https://www.facebook.com/…p?note_id=178827785508638

    not: şükür ki artık evrim ağacı topluluğu var ve bu tür sorulara "yorulmadan" hazır cevaplar bulup aktarabiliyoruz...
  • 60 milyon yıl öncesinden kalma bir thompson antilobu ya da 200 milyon yıl öncesinden kalma bir köpekbalığı ya da timsah fosili bulduğunuzda bu hayvanların ya hiç değişmemiş ya da çok az değişikliğe uğramış olduğunu görebilmenize ek olarak, bu bahsi geçen zamanlarda insan fosiline rastlanamaması da bu teorinin en iyi dayanaklarından birisidir.
5780 entry daha
hesabın var mı? giriş yap