• (bkz: #122176921) hayatımda bu kadar yanlış bir evrim tanımı görmemiştim gerçekten.

    ya gerçekten bu kadar zorlanacak bir şey değil. canlılar zamanla değişiyor işte bu evrim.
    peki canlılar hangi yolla değişiyor? yani bunun mekanizması nedir? işte bu kısım evrim teorisi oluyor:

    öncelikle nesiller arasında rastgele değişimler oluyor, hani çocuğunuz sizden biraz farklı olur ya, onun gibi (buna çeşitlilik, oluşturulma biçimlerine de çeşitlilik mekanizmaları deniyor). sonra bu değişimlerden uygun olanları hayatta kalıyor genlerini aktarıyor, aynı çocuk örneğinden yola çıkacak olursak, çocuklarımızdan kısa boylu olanı üreyemeden ölüyor (bkz: doğal seçilim), kısa boylu diye karşı cins tarafından seçilmediği için üreyemiyor (bkz: cinsel seçilim) olsun. bu durumda kısa boylu çocuğumuz kısa boyluluğunu gelecek nesillere aktaramazken uzun boylu çocuğumuz aktarabilecektir. bunu tüm popülasyona yaydığımızda (sonuçta kısa boyluluğun dezavantajları sadece bizim çocuk için geçerli değil) özellik dağılımının nesiller arasında değişmesi durumunda zamanla insan nesillerinin boyları giderek uzayacaktır. işte evrim teorisi budur. gen ve özelliklerin nesiller içinde değişmesi, bu kadar.

    yanlış anlamaların aksine canlılığın ortaya çıkışı evrimin konusu değildir. ilk hücre nasıl oluştu sorusunun cevabını evrim vermez. fakat o ilk hücreden buraya nasıl geldik sorusunun cevabını gayet makul bir şekilde vermektedir.
  • yarasa, köstebek ve mağara balıklarının neden gözleri olmasına rağmen göremediğini -ya da sadece ışığa duyarlı olmalarını- ve buna karşın diğer duyu organlarının çok daha gelişmiş olduğunu açıklar.
  • ilk nefes alıp nefes veren canlının suda yaşadığı ispatlanırsa kanıtlanacak teoridir.
  • allah her şeyi olduğu gibi yarattı meselesindeki ısrarı ben anlayamıyorum bir türlü. evrimin gerçekleştiği bir hakikat. evrime inanmanın ne demek olduğunu da anlamıyorum. bilimsel bir olguya nasıl inanıyorsunuz? bu doğruluğundan emin olduğumuz şeylerle; oluşu en başta olan 'şeyi' açıklayamazsınız. sudan tek hücreli canlıdan doğa oldu diyemezsiniz. darwin'in dediği gibi 'tabiat iradesi' diyemezsiniz. tabiat iradesi olmaz ona zaten panteist deniyor. irade en azından akıl ve kudret ister. ister ki olması gerekeni ve gerekmeyeni ayırsın sonra tercih edebilsin. ideolojik bakanlara allah selamet versin. işin bilimsel boyutuyla ilgili özellikle insan özelinde kaynak tavsiye edeceklere minnettar olacağım.

    deniyor ki: ''insanlar; gezegenimiz üzerindeki en ileri düzeyde düşünebilen hayvan türüdür; ama düşünebilen tek hayvan türü değildir. beyni olan her hayvan düşünebilir, planlayabilir, kararlar alabilir. sadece insan bunu bir (veya birkaç) adım ötede yapar.'' arkadaşlar insan tıbbının bilinç olarak kabul ettiği şey (bilinç ve farkındalık) hayvanlarda olmaz. nasıl diğer adam komik oluyorsa sen atan kimdi diye zırvalıklar iddia edince siz de öyle oluyorsunuz. bilinç, akıl kavram kurmaktır, dil oluşturmaktır. düşmandan kaçınca, uyuyunca bilmem ne yapınca olmaz. efendim maymunlar kabuk kırdığı taşı atmaz yatağında saklar bu mülkiyet kavramıdır. hayır değildir, bu aç kalmama refleksidir. maymunların güzel ses çıkaranları(uluyan maymun) bir zaman sonra dilin kökenini atmış olabilir, dil kökeni müzik olabilir. kusura bakmayın olamaz. kuşların kanatlarıyla, maymun kıllanmasıyla bunları aynı zeminde anlayamayız. hatta ileri gidelim insanlarda bile akıl her zaman bulunmaz.
    ne diyordu darwin üstat: 'öne sürülen bu görüşlerin birçoğu kurgusaldır ve bazısı kuşkusuz yanlış çıkacaktır...'
    edit: bilinçle farkındalık aynı şeymiş. ötmek dilmiş. refleksin ne olduğunu biliyorum konuya yabancı insanlar için bilinçli yapmıyorla demek için yazdım. hayvanların düşmandan kaçması adaptif bilinçmiş. benim nöroloji hocasının diplomasını yaksınlar o zaman tamamen zarta sıkmış bize. din savunur gibi savunuluyor. beni görmezden gelin evrime inanmak kafirliktirciler ve evrime inanmayan beyinsizdirciler. size allah selamet versin. haricen kaynak kıtlığı çekiyorum çünkü alanım değil. bilgi kaynağı önerecek birisi varsa lütfen yeşillendirsin.
  • yukarıdaki arkadaşa cevaben bilinçli tek hayvan homosapiens değildir. bilince sahip onlarca farklı homo vardır ama evrimsel süreçte yok olmuşlardır. yani homosapiens özel bir varlık değildir, milyonlarca yıllık evrimin doğal bir neticesidir.

    bu arada bilimde doğruluğuna emin olunan hiçbir şey yoktur, bilim yanlışlanabilirlik ilkesi ile hatalı önermeleri çürüterek giderek gerçeğe yakınsar. ama hiçbir zaman bu önerme kesinlikle doğrudur demez.

    edit: imla
  • islamcıların içinde zeki olanlarının sorgulamaya kalkıştıklarında, karşılaşacakları sonucun inançlarını sarsacaklarını düşündükleri için korkularıyla başedemekleri için tartışmaktan dahi kaçtıkları,
    zeki olmayanlarının anlayamadıkları, klişe cümlelerle gevrek gevrek espriler yaparak reddettikleri,
    bir kısmının ise ikiyüzlülük içinde, teorinin varlığı, bilimsel bulgu ve iddiaların doğru olma ihtimalinin yokluğunu iddia etmekten daha mantıklı olduğunu kabul ettikleri ama fikirlerini gizledikleri bir teoridir.
  • (bkz: #122841729) arkadaş bişeyler demiş ama tam ne demiş anlaşılmıyor.

    "bilinç akıl, kavram oluşturmaktır" demiş mesela bunun sadece insanlarda olduğunu iddia etmiş. mesela bir ahtapot gördüğü şeyin balık olduğunu anladığı zaman yani bu nesneyi canlı ya da cansız olarak grupladığında, bu balığın türünü de tespit edip "av" veya "avcı" olarak grupladığında, yani o nesneye a: canlı b: avcı diye kavram atadığında bilinçsiz mi olur bilinçli mi olur?

    gördüğü nesnenin kavramına göre kaçacak mı, kamufle mi olacak, saldıracak mı, karar verdiğinde bu içgüdü müdür yoksa bilinçli bir adaptif düşünce midir?

    "dil oluşturmaktır" demiş, bir çayır köpeği kartal, yılan, çakal gibi tehditler için farklı çığlıklar kullanıyorsa, yeni doğan çayır köpekleri bu bilgiyi içinde büyüdükleri toplumdan öğreniyorsa bu dil oluşturmak mıdır, değil midir?

    karga ve kuzgunlar 100den fazla üyesi olan sürülerinde birbirlerine farklı ötüşlerle sesleniyorlarsa birbirlerine isim takıyorlarsa ve bu isim hitap edilen tarafından da tanınıyorsa bu dil oluşturmak mıdır, değil midir?

    düşmandan kaçınca bilinç olmazmış. nah olmaz. en temel tanımıyla bilinç iç ve dış farkındalıktır. dışarıdaki şeyin düşman olduğunu farketmek ve dosta, yemeğe, düşmana karşı ayrı ayrı ve tutarlı içsel bir tepki üretmek bilinçtir. bu temel tanımıyla bilinci bakterilere kadar takip edebiliriz.

    maymun ceviz kırdığı taşı saklayınca bilinç olmazmış aç kalmama refleksi olurmuş. hadi oradan... refleks, tanımı gereği birşeye düşünmeden ve tutarsız verilen tepkidir. eline bişey battığında aniden çekersin, çekerken dirseğin bir yere çarpacak mı diye düşünmezsin bu refleks olur. ben bu taşı tutayım da aç kalırsam taşı yalarım diye düşündüğü zaman bir canlı, sadece bilinç göstermiş olmaz, gelişmiş bir bilinç gösterir. zaman algısının olduğunu, döngü algısının olduğunu, açlık ve tokluk gibi soyut kavramları anlayabildiğini bu kavramların döngüsel olarak gelip gittiğini, açlık, tokluk, zaman soyut kavramlarını ceviz, taş somut kavramlarıyla harmanlayarak gelecek planı yapabildiğini ıspatlar.

    velhasıl, bilinç öyle özel bişey değildir. özel olan şey kültürdür. kültür, elde edilen bilginin diğer bireylere karşılık beklemeksizin aktarılması demektir. böylece bilgi korunmuş olmakla kalmaz, üzerine inşa edilebilir. kültürü sadece birkaç maymun türünde ve çok sınırlı olarak görüyoruz. bir maymuna bir bulmacayı çözmeyi öğretebilirsiniz, o da bulmacayı nasıl çözdüğünü diğer maymunlara öğretir. ama bulmacayı çözünce yemek alıyorsa yemeğin hepsini kendine saklamak için bilgiyi de kendine saklar. bir maymun, empati kurarak ulaşamadığınız bir nesneye ulaşmanıza yardım eder. ama o nesne bir yiyecekse kendi yer.

    insanı tüm diğer canlılardan ayıran işte bu kaynak paylaşma konusundaki istekliliğidir. böylece bir bireyin edindiği dahiyane bilgi diğer bireyler aracılığıyla korunup üstüne konabilmiştir.
  • karşı çıkanların arasında en cahil olanlar "adı üstünde bu sadece bir teori yaa, henüz ispatlanmamış" diyenlerdir.
  • okuma yaparken evrim ağacı'ndaki oldukça uzun, doyurucu ve doğal olarak beni aşan bir yazıya denk geldim.

    6 milyon yıla kadar uzanan evrim sürecimiz sırasında var olan başka homo sapiens türlerinden denisova insanları da oldukça ilginç görünüyor.
  • evrim sürüyor

    --- spoiler ---

    evrim sürüyor: kolunda ekstra bir atardamarla dünyaya gelen insan sayısı artıyor
    kollarımızda ekstradan bir kan damarı gibi sıradan bir şey bile, mevcut eğilimlere bakılırsa birkaç nesil içerisinde oldukça yaygın bir özellik olacak.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap