• --- spoiler ---

    erdoğan'a küfür ettiği storiler, türkiye'nin "nazi almanyası"ndan daha beter olduğuna ilişkin açıklamaları filan boşa değil. siyasi sebeplerle ülkeme dönemiyorum bana kollarınızı açın ayağı yapıyor almanya'ya. siyasi iltica edecek güya..

    --- spoiler ---

    cahillikten oleceksiniz lan artik. yazmak zorunda misiniz? para mi veriyorlar?

    ıltica edecek olsa elinde zaten 1000 tane sebep olan sanatçıdir. siz ne saniyorsunuz mesela illa iskence gormek falan mi lazim? ki hurriyetin keyfi kisitlanmasi da bir iskencedir ama neyse.

    almanya'da muhtemelen "sanatci" vizesiyle bulunuyordur. urettiginiz eserler karsiliginda siz de aylik 1200 euro (degismis olabilir) kazandiginizi belgelerseniz hemen yarin siz de almanya'dan bu vizeyi alabilirsiniz. simdi ezhel 1200 euro kazanmiyor mudur ayda? bence kazaniyordur da siz daha iyi bilirsiniz tabii.

    soylediklerine de sonuna kadar katiliyorum. yalniz ben almanya'da hicbir zaman "ya turkiye sizin bildiginiz gibi bir ulke degil" demedim. fikrimi soran olursa her zaman "daha da beter" oldugunu soyledim. ya her seyi gec ciddi ciddi bu suleyman soylu'nun hala gorevde kalmasini bir almana anlatabileceginizi mi saniyorsunuz? karakolda adam ölüyor, orada da ölür de, valiligin "yalan" aciklama yapabilecegine inaniyor musunuz? 12'den sonra muzik kisitlamasi gibi bir sacmalik cikarmayi deneyen olursa onu o bundestag'in d harfine ayaklarindan asmayacaklarini mi saniyorsunuz?

    bana soranlara hep "turkiye'de bir on milyon kadar kisi var ki en iyi egitimli batilidan bile daha egitimli ve merhametlidir. en iyi dunya vatandaslari da bu insanlar arasindan cikar" dedim. bunun disinda neyini oveyim? "ya yok bizde super drone'lar var" mi diyeyim?

    ayrica arada 100 sene var saniyordum, almanya'da yasarken bu farkin 400 sene olduguna kanaat getirdim, su son sedat peker olaylarindan sonra da 1000 sene oldugunu dusunuyorum. boyle bir yere turist olarak gitmem, bu sistemin devam etmesi icin fon saglayacak turiste de "gitme" derim. bu vatanini sevmenin gostergesidir ancak eblehler bunu anlayamaz.

    toplumda hakim olan eblehlige de kizmiyorum artik. eskiden "cok egolusun" falan dediklerinde uzulurdum, simdi direkt "oyleyim" diyorum. hic de bir sey hissetmiyorum cunku evet ben bu toplumun onundeyim. batti mi bu cumle? batsin. bana da bugun acik ve net icsavas cagrisi yapan devlet bahceli'nin konusmalarinin hala canli yayinlanmasi ve mhp gibi bir parti hakkinda kapatma davasi acilmamasi batiyor (al bak bu noktada diyorum ki yunanistan'a gidin. en azindan adamlar oranin mehapesi "altin safak" partisini kapattilar). alisirsiniz.
  • (bkz: olay) isimli klibinde "bende kuruş, sende tomar" sözlerini söylerken, arka planda cumhurbaşkanlığı sarayı görünmektedir.
  • ezhel'i severim ama norm ender'e karşılık verememiş bana göre. evet çok kısa sürede cevap vermiş olabilir, ama gel gör ki norm ender'in sözleri daha sikertici.
  • "evimizin bahçesinde oğlumla şarkı söylerdik. ikimiz de en sevdiğimiz şarkıcılar olurduk. oğlum ben olurdu, ben de ezhel"

    müzeyyen senar
  • şimdi bir adamı uyuşturucuya ozendirdigi için içeri aldılar ve bu adamı hiç dinlememis olan yuzbinlerce kişi bu adamı sırf içeri alındığından dolayı dinledi. peki yargı kime hizmet etmiş oldu. ben anlamadım. bir yerde hata var.
  • az önce 3 4 videoluk protest freestyle paylaşan rapçi.

    isim vermeden sadece rhyme'ın akışını kullanarak malum kişiye doğrudan cok temiz sallamış. her cümlesinin sonunda hedefin kim olduğu çok açık belli oluyor.

    halkım aç acından y’er soğan’
    borçlu doğar h’er doğan’
    geçmez akrep y’elkovan’
    her günümüz d’erdo lan’
    çıktı bak yet’er foyan’
    özgürlüğüme ş’erh koyan’
    azıcık da bize de v’er puan’
    yahuda ağacı ‘erguvan’
    insan oğlu m’erdiven’
    bu politikacıya ‘argüman’
    her işlerinde v’ar dümen’
    sercan hiç y’er mi lan’
    hip hop bu bak biç’er boğar’
    vursam sana hanç’er o an’
    emeklerimden t’er soyan’
    yalanla bin hab’er koyar’
    dükkan açık f’ermuar’
    ülkeyi zanned’er fuar’
    sen istiyorsan g’el oy al’
    zengin etti h’er olay’
    tecavüz eder yobaz der cennetimden y’er kopar’
    yazma bilmeyen bakanlar gözlerimde f’er solar’
    saraylarında her odayla halkım sen ve b’en kobay’
    satıldı resmen her kıyım her tepem ve h’er ovam’
    kan döker mi m’ert olan’
    pis ellerinde d’ert o kan’
    bu dünya sana da kalmayacak fuck you mr ‘er...’

    ezhel’i diger sanatçılardan ayıran şey sadece yeteneği ve müzik bilgisi degil benim için. bence bir sanatçının sanatçı olabilmesi için gereken en önemli şey korkmadan eleştirebilmesi ve protest olması.

    ais ezhel zaten protest bir rapçiydi. ne kadar ünlense de protest kimligini unutmamak ve bastırmamak çok değerli bir özellik.

    şuanki türkiye’de sanatçı dediğiniz kaç kişi bu kadar korkusuzca konuşup eleştirebiliyor acaba?

    sonuna kadar arkandayız ais.

    edit: eklemeler ve düzeltmeler
  • 10 sene önce beşiktaş'ta torba tutan adamlara halk ozanı muamalesi yaparsanız daha çok hayal kırıklığına uğrarsınız.

    kalibresi neyse onu yapmış bir müzisyendir, ne azını ne de çoğunu beklemek yersiz.
  • autotune'un kazandırdığı bir rapçi. son dönemde oldukça revaçta. genelde kadın dinleyiciye hitap ediyor. sulandırıyor galiba bilmiyorum. anlamıyorum. umut sarıkaya'ya sormak lazım bu tercihi.

    karakteri ya da görüntüsü hakkında asla olumsuz bir yorum yapmadan kıssadan hisse eleştiride bulunmak istiyorum. kaldı ki ne kendisini şahsen tanırım, ne de bahsedildiği gibi bir hilkat garibesi. alt kültürden kendine tarz edinebilmiş biri. bu sebeple başarılı. yani başarısının altında yatan en önemli neden bu. sesi ya da rhymları değil.

    1986 kadıköy doğumluyum. metalin kucağına doğdum denilebilir. bulunduğumuz apartman kalburüstü orta sınıftan insanlara ev sahipliği yapıyordu ve yaş ortalaması çok yüksekti. en genç olanları 20 leri çoktan devirmiş üniversitede takılıyorlardı falan. bense dünyaya yeni gözümü açmışım. bunun gereksiz bir detay olduğunu düşünebilirsiniz ama değil. metalciyim yani. rock marketle büyüdüm, level dergisinin son 2 sayfasını okumak için kendimi gizliyordum.

    böyle bir adamken, lise 1'de çok sevdiğim bir arkadaşım benden bluejeans'in verdiği özel metallica klip cd'sini istedi, karşılığında da bana 3 tane pico marka cd verdi.

    bu cd'nin içinde daha ceza'nın adı yokken aldığı amatör kayıtları, demoları, underground atışmaları ve hatta amr. uzantılı mini röportajları vardı. yanında yine sagopa, fuchs, germ, bektaş, sırtlan, fuat, sahtiyan gibi bu gün çok bilindik isimlerin amatör kayıtları bulunuyordu. raphaber.com yeni kurulmuştu, kuvvet mira henüz toparlanıyordu. böyle bir ortamda bu isimler devamlı olarak birbirlerine diss atmakta, küfretmekte sonra barışmakta ve kanka olmakta, sonra yine bir diss ve arkasından kavga etmekteydiler. çünkü sagopa hariç kendi yaşları da baya bir genç sayılırdı.

    şimdi bunu niye anlatıyorum. bir müzik sever olarak bu cd benim için altın değerindeydi. dinlediğim demoların yıllar yıllar sonra albüm haline getirilip gençlerin ağzında duymuş olmanın verdiği keyfi tarif edemem. yine bir gün makina'yı izlerken karşımda fuat ve ceza'yı gördüğümde mutlu olmuştum.

    şimdi bunları neden anlatıyorum.

    bu ne lan? bu rap mi? ismail yk ve cankan'ı da yerden yere vurmayın o zaman bi zahmet. cartel'den gelinen noktaya bak. autotune egzoz lastik plastik fantastik. bu mu rhym birader? ya siz kime ne laf anlatıyosunuz? yani bu yukarda saydığım isimlerden en siktiriboktan rap yapanı fuattı, ona bile sorulduğunda ben bilinç akışı yapıyorum abi diyodu. bu napıyo? adına ezhel demiş bir de. sanırsın bizans imparatoru. egzoz lastik ooo bu kız çok güzel yeee. esrar kafası uuu autotune bas baba ses kaçtı çıkaramıyom.
  • çoluk çombalağın yeni heyecanı. zamanı gelince bu neymiş amk diyecekler.

    edit: artık severek dinliyorum ehehe.
  • cevap veremedi olmasın diye aynı gün rezalet bir karşılık vermiştir.
    tamamen böyle dinledim.*
hesabın var mı? giriş yap