• öncelikle (bkz: #31432431)

    profilini kimler gezmiş gör uygulaması değil, şaka hiç değil. evet, hangi tarihte kimi aramışsınız çatır çatır saklamışlar. neyse ki bunu yaparken o listeyi silme imkanı sağlamış düşünceli arkadaşlar. benim arama listemin baskaları tarafından görüldüğünü düşünmek bile istemiyorum. kırılmadık kemiğim kalmazdı herhalde.

    edit: gizlilik ayarları -> hareketler dökümünü kullan-> soldaki menüde fotoğraflar, yorumlar, beğenmeler kısmında "daha fazla"ya basarak daha çok secenek getiriyoruz ve onların arasında en altta "ara" sekmesini tıkladığınızda bu verilere ulaşabiliyorsunuz.
  • - facebook'cugum kişi arama geçmişini niye sakliyorsun ?
    - saklamiyorum ki haci ? iste burada...
  • bir adet facebook armağanı.

    ayrıca şimdi kimleri arattığımı görünce rakı açtım, o da ayrı bir başlık konusudur aziz mordor halkı.
  • arkadaşınız olmayan birini arattıktan sonra facebook 'a her girişinizde, tekrar o kişinin adının ilk harflerini yazmaya başladığınız an, seçeneklerin başında ilk o kişinin çıktığını bilenler bilir. facebook kişi arama geçmişini her zaman saklıyordu. bu durum sadece olayın kendi açınızdan ifşa olmuş şeklidir.
  • aradigmi bilseler ne olur kafasinda degilim. zaten derdim cia'nin fbi'ni nypd'nin lapd'nin iem'nin ( istanbul emniyet mudurlugunu de alinmasin diye yazdim sonucta icimizden biri) benim pesime dusmesi derdinde degilim. zaten benim pesime dustulerse hakikaten acirim hallerine, muhtemelen tassaklarini tartmaktan sikilmislardir o nedenle bakmislardir. bu gecmisi silsem kiz arkadasim bana madem saklayacak bir seyin yoktu niye sildin diyecek. tek tek orada kiz isimlerini silmek disinda care yok. ben biraz once gittim sildim simdi nerden geri getiririm diye yardiriyorum, benim kiz bunu ogrenirse kesin bir bakayim der bir sey der. bugun demez ama 1 sene sonra der, 2 sene sonra der. bu kiz olmaz baska kiz olur ama yine de sorarlar. eger duvarda silah varsa piyesin sonunda patlar iste o silah bu silah. bu basligi acan arkadas amacin neydi bilmiyorum ama gozumde nukleer bombayi icat eden adamla esdegersin.
  • zülfü livaneli'nin kulaklarını çınlatan olay.

    seneler önce zülfü livaneli'nin konuk olduğu bir program izlemiştim televizyonda. şu meşhur aşk-ı memnu'nun kitabı çıkmış olayını herhalde ilk kez anlatıyordu.* konu oradan yürüdü ve internete, internet üzerinden telif haklarının ihlaline, hakarete falan geldi. adam orda çok güzel bir şey demişti işte: "biz dedi, telefonu ülkemize ilk getirdiğimizde telefon sapıklığının ne olduğunu, buna nasıl önlem alacağımızı bilmiyorduk. yaşayınca anladık ki, telefonun böyle bir tehlikesi varmış. televizyonu da getirdik ama konu haber yapmaya, doğru programlar sunmaya gelince onda da çuvalladık, şimdi magazin programlarından, ucu hiçbir yere varmayan tartışma programlarından dert yanıyoruz. aynı şey bu ülkede cep telefonu geldiğinde de oldu, şimdi ise internet ile oluyor. internette telif hakkı nedir, kişilik hakları nedir bilmeden kullanıyoruz; hem zarar veriyor hem zarar görüyoruz. oysa araba kullanmanın nasıl ehliyeti varsa, bazı şeyleri kullanmanın da ehliyeti olmalı. bu bir belge olmak zorunda değil, ama batıdan teknolojiyi alırken, onların bu konudaki tutumlarına da göz atmalıyız." diye.

    kısaca, kabahat facebook'ta değil, halkımın teknoloji ile imtihanında.

    zira bu uygulama, yeni bir uygulama da değil.

    durumdan şikayetçi olanlar, yıllardır en sık aradığınız insanların arama çubuğunda ilk sıralarda çıktığına gerçekten hiç anlam veremediniz mi? ulan bu iş nasıl böyle oluyor diye merak etmediniz mi?

    misal; ben facebook hesabımda arama kısmına -ay yazdığımda, adı -ay ile başlayan iki kişinin aksine, soyadı -ay adı ise c ile başlayan arkadaşım çıkıyor. hiç sürpriz değil, açık ve net şekilde facebook bana "senin aradığın kişi bu! çünkü şimdiye kadar ay yazdığın zaman en çok onun profiline gittin, en çok ona mesaj gönderdin" diyor. bu yeni bir şey de değil, beş senedir bu şekilde devam eden bir özellik.

    hatta şunu da belirtmeliyim: arkadaşınızın/sevgilinizin/patronunuzun hiç tanımadığı ama facebook profilinden görüp kıllandığı/merak ettiği insanları fırsat bulursanız bir de onların profilinden arayın: isimleri ablasıyla aynı olduğu ve arkadaş listesinde de bulunmadığı halde sizin eski sevgilinizin neden -ablasının üstünde- ilk sırada çıktığını belki o zaman anlarsınız. üstelik hiçbir ortak yanları olmayan (arkadaş, okul, şehir vs.) insanlar için oluyor bu dediğim, tesadüf değil.

    50-60 yaşlarındaki aile büyüklerinin teknoloji ile yaşadığı sıkıntıları izleyip gülüp eğlenirken hava hoş. ben de yaşı 20-30 arasında seyreden teknoloji çocuklarının bu tip sıkıntılarını gördükçe eğleniyorum. o aile büyüklerinin en verimli yaşlarında telsiz telefon bile yoktu ama azmedip bilgisayarda bir şeyler öğrenebildiler. sözde teknoloji çocukları ise, uğruna akıllı telefonlar, internet paketleri, tablet pc'ler aldıkları facebook isimli kankalarının kendilerini satmasından dert yanıp duruyorlar. en iyi arkadaşları facebook, teknolojiyi anlamada ortalamanın altında olanlara tekmeyi koyduğu zaman sudan çıkmış balığa dönüyorlar. dönüyorlar çünkü tam bir gerizekalı gibi, hayat=facebook denklemini oluşturduklarının farkında değiller. bu da aslında doğal seleksiyonun bir parçası, ama konumuz bu değil.

    şimdi okuyorum da; kız gitmiş, askerdeki sevgilisinin facebook'una girip arama geçmişinde bir sürü kız görmüş diye dert yanıyor. sanal dünyada gördüğü sanal derdine, sanal dünyada derman arıyor. kafa hala facebook'ta. nasıl bir psikolojiyse, aldatılmak gibi, istenmemek gibi hayatın acı duyguları ile, facebook'ta kız arama eylemini aynı kefeye koymuş, ikisinin acısını aynı yaşar duruma gelmiş. sevgilisinin facebook'ta başka birisini aramış olmasını kendisine yapılan bir yanlış olarak görmüş. aynı hanım kızımızın, o listeyi merak etmesinin, kurcalamaya karar vermesinin hatta ve hatta sevgilisinin şifresini biliyor olması ise niyeyse normal kabul edilmiş. bu resmen, evinin anahtarını istediğiniz birisinin evine habersiz gidip evin dağınık olmasından şikayet etmek gibi bir şey. işte insanın hayatı facebook, yemek tabağının fotoğrafını çekip facebook'a koymak, gidilen yeri facebook'ta işaretlemek; noel diye ingilizce noel iletileri yazmak, terörü lanetlemek için profil fotoğrafı değiştirip facebook tepkisi vermek; olayın özünde "ben burdayım deme ihtiyacı" olunca böyle sorunlara yol açması çok normal. zira başta da dediğim gibi, suç facebook'ta değil; facebook'u hayatının merkezine koymuş insanımızda.

    eskiler, "bilinmesini istemiyorsan hiçbir yere yazma" derken, işte tam olarak bundan bahsetmişler: kağıt, word sayfası, sözlük ya da facebook hiç farketmiyor.

    adetttendir: beşiktaşlıyım.
  • ağlaya ağlaya silinen arama geçmişidir.
  • isimleri götümden uyduruyorum fakat,

    -burcu
    -beğendiğim bi film
    -babamın facebook sayfası
    -aslı
    -lale
    -beğendiğim bi grup

    vesaire vesaire giderken arada önüme hakkı bulut'u çıkarttı facebook.

    hayır dinlemem etmem. hesabımı hack'lediler de hakkı bulut'un sayfasına mı girdiler? kim? neden? neden hakkı bulut? yoksa ben kendim mi hakkı bulut'un sayfasına girdim? neden? hakkı bulut kim? o da benim sayfama girmiş mi? kesin hacklediler onu da.

    kayser söze türkmüş bu arada. matrixin sonunda da kevin spacey aslında brad pitt çıkıyor.
  • halen devam eden olay.
    facebook'ta hareketler dökümü'ne girdiğinizde soldaki menüden ara'yı seçerseniz şu güne kadar arama çubuğunda kimleri ve neleri arattığınızın listesi çıkıyor. mark zuckerberg'in bilinçli olarak yuva yıkmak için böyle bir uygulama geliştirdiğini düşünmemekle birlikte böyle bir özelliğin neden varolduğunu çözemiyorum.
    bilgiyi artık kolayca depolayabiliyoruz. her yıl usb'de ya da başka bir aygıtta taşıyabildiğimiz bilgi miktarı logaritmik artıyor, internet bağlantı hızı da öyle.
    yani bir gün aynen wikileaks belgeleri gibi facebook'un tüm veritabanı, tüm mesajlaşmalar, tüm beğeniler, tüm arama kayıtları internete düşecek. biliyorsunuz ki bunlar bir yerde depolanıyor. işte o depo internete düşecek.
    500 milyon kullanıcının tüm kayıtlarını birkaç saniyede download edebileceğiz.
    sevgilinizin, eşinizin, eski sevgilinizin, akrabalarınızın ve başka milyonlarca kullanıcının geçmişte kimi hangi sıklıkla arattığına, kime hangi mesajı gönderdiğine bakabileceğiz.
    geçmişe dönük davalar da açılacak, şiddet olayları da yaşanacak.
    hayatınızın aşkı meğerse yıllar önce o uyuz olduğunuz "çok yakın arkadaşı" olan adamın profilini her gece 5 kere aratıyormuş mesela.
    ya da evlendiğiniz erkek, sizle evliyken eski sevgilisine mesajlar atmış. 60 yaşınızda boşanabilecek misiniz?
    peki ya sizin kirli defterleriniz?
    peki google arama çubuğuna yazdığınız şeyler de, isminizle aldığınız mail'ler de ip no'nuzla kaydedilmiyor mu zannediyorsunuz?
    distopya yazmıyorum, bunların hepsi olacak.
    kimin bilinçaltında ne var, kimin hangi sapkınlıkları var hepsi ortaya çıkacak, hepsi internete düşecek.
    kafanızı hala o akıllı telefonlardan kaldırmamaya, internete kendinizden çok güvenmeye devam edin.
  • arkadaslari cok pis sakalamaya da yarayacak hededir.

    soyle ki;
    kurbanimizi buluyoruz, sayfasindan nick'ini ogreniyoruz

    www.facebook.com/kurbanin-nicki/allactivity?privacy_source=activity_log&log_filter=cluster_117

    yukardaki linkteki kurbanin-nicki yazili yerle degistiriyoruz ve linkimiz hazir.

    sonra altini ustunu genel ifadelerle doldurarak gonderiyoruz:

    https://www.facebook.com/…og&log_filter=cluster_117

    oha lan neler yapmissin sen

    neyy
    anlamadım
    noluyo
    bunu nasıl yaptın yaaa
    noluyo y e k
    herkes görebiliyomu
    çabuk söle bana nasıl kapatılıyo
    kimse görmeden kapamam lazım

    sonra gelen cevaplari burada formata uygun sekilde paylasiyoruz :p

    eger basarili bir sirin olabilirseniz itiraf etmelerini de saglayabilirsiniz :)

    edit: gelen mesajlar uzerine, kisinin kendisi disinda baska kimse goremiyor ama biz linki gonderince bizim gorebildigimizi saniyorlar. saka da bunu uzerine yani, goruyormus gibi yapip santaj yapiyorsunuz, itiraf etmelerini bekliyorsunuz.

    ornek bir diyalog:

    +bu ne ya xxx, aramadigin kimse kalmamis
    -:d nasil goruyorsun sen ya?
    +bi ben eksigim bu listede, ne yapmisin sen?
    -yo senden varsin ya iste :)
    ...

    platonigimi buldum gencler :p

    edit2: 3 gecedir en buyuk eglence kaynagim, 80-90 kisiye yaptim %85i yuttu, kisi basi ortalama 4.2 dakika kahkaha attim, kimisi halen gordugumu saniyor, ve gecmisi kirli olan, bu yuzden sakadan psikolojik olarak etkilenen, 1i cirkin 2 kiz uff sanane be salak dedi.
hesabın var mı? giriş yap