• ya da imansız nelly grey, thomas hood'un napoleon savaşlarında yaralanıp, bir top güllesiyle iki bacağını kaybeden asker ben battle'ın hikayesini anlattığı 1827 tarihli kısa şiir kitabıdır. şiirde ben battle savaş meydanında yaralanır :

    now as they bore him off the field,
    said he, “let others shoot;
    dor here i leave my second leg,
    and the forty-second foot.”

    "onu alıp savaş meydanından taşıdıklarında,
    'artık diğerleri ateş etsin' dedi.
    zira ben burada ikinci bacağımı bırakıyorum,
    ve kırk ikinci piyade alayını" (kırk ikinci ayağımı diyerek kelime oyunu yapsa da ingiliz piyade alayları infantry yerine foot regiment olarak anılır)

    savaş alanı cerrahları hemen bacaklarını keserler. yerlerine de tahta bacaklar takarlar.

    eve kahraman döndüğünde ise sevdiği kız nelly gray'i görmeye gider. aslında nelly, ben'in asker maaşını savaş harcırahını falan sevmektedir. "bir zamanlar bir asker sevmiştim, ama asla iki bacağı mezarda bir erkekle işim olmaz" diyecektir. ben battle ise aslında nelly'nin gazıyla savaşa gitmiştir. "ama oraya gitmemi isteyen" sendin der safça. gelen yanıtla da yıkılır : "ben seni bacaklarını cerrahların masasında bırak diye mi yolladım, bak ayakkabı bile giyemiyorsun artık"

    ben battle, "artık ayaklarım yok ve ayakkabılarımda başka biri var" (ingilizce başka birinin ayakkabılarını doldurmak yerimde artık başka biri var demek gibi) diyerek nelly'e gözleri yaşlı bir elveda der. ve ekler :

    “i wish i ne’er had seen your face;
    but now, a long farewell!
    for you will be my death; alas!
    you will not be my nell.”

    "keşke görmeseydim yüzünü,
    bu elvedaların en uzunu.
    ölümüm olacaksın ama heyhat,
    nell'im olamayacaksın hiç"

    sonra gidip bir ipi ilmik yaparak kendini en yakın kalasa asar. toplanan kalabalık ben'in neden öldüğünü bilemez. sonra onu bir kavşağın yanına defnedip giderler.

    şiirin tamamı

    savaşa erkek gidip eksilmiş ve değişmiş olarak dönenlerin trajedisi de savaş tarihi kadar eskidir. savaşlar çatışmalar sürdükçe bu trajediler de sürecektir. ancak şiir kitaplarında 200 yıllık bu hikayenin günümüzde de gayet benzerlerinin günaşırı gerçekleşmesi, gazetelerin üçüncü sayfasında yer bulması, artık vaka-yı adiyeden sayılmaları beni gördükçe düşüncelere sevkediyor.

    bkz 2015 tarihli bir haber
hesabın var mı? giriş yap