• yıllardır o kadar ekonomik kriz geçirdik, bir tanesinin halen içinden geçiyoruz ama bu kafalar hiç değişmiyor. daha şimdi bir entry okudum ve zavallı çocuğa acıdım.

    https://i.vgy.me/jzcp3d.jpg

    yahu arkadaşım madem paran yok ne diye evlenmeye kalkıyorsun? hadi bir hata ettin evlendin, büyük bir yükümlülüğün altına girdin, bir de ne diye üzerine çocuk yapıyorsun? nerede yaşadığınızın biraz farkına varın artık. bu orta doğu ülkesinde bir sabah uyandığında %50 fakirleşmeyeceğinin garantisi yok. %50 zenginleşmeyeceğinin garantisi var ama.

    bu ülkede kenarda kendini garantiye alacak kadar parası, yatırımı, mülkü olmayan birinin evlenmesi, yuva kurması, çocuk yapması artık akıl alır bir iş değil. dediğim gibi bir sabah kalktığında cebindeki para yarı yarıya azalacak, masrafların ikiye katlanacak. üzerine belki de işsiz kalacaksın. bunun etkisini mesela 5 yıl hissetmeyecek kadar birikimin var mı? yok.

    seni ve eşini zerre umursamam da o çocuğa yazık değil mi? muhtemelen güzel bir gelecek de inşa edemeyeceksin. şimdi o çocuğu dünyaya getirerek iyilik mi yapmış oldun kötülük mü? "allah rızkını verir" salaklığından yıllarca hepimiz çok çektik. hatta bir kısım insan ömrünün yarısına geldiği halde fakir bir ailede büyüdüğü için halen çekiyor. yazıktır, artık bir orta doğu bataklığında, ekonomisi çokmüş bir ülkede yaşadığımızın farkına varalım, adımlarımızı ona göre atalım.
  • düşük gelirli kesimin köy kafasından, daha doğrusu tarım toplumu zihniyetinden çıkamamış olmasının sonucudur.

    ordunun ve üretimin insan gücüne dayalı olduğu tarım toplumlarında kalabalık olan güçlüdür. 8 çocuğu olanın 4 çocuğu olandan iki kat fazla karın tokluğuna çalışan işçisi vardır. bu yüzden, kafası (ve gönlü) hala birkaç yüzyıl öncesinde kalan fakir kesim halen o zihniyetle çocuk yapar. hiç "esas güç para, bilgi ve mevkidir" diye düşünmezler. o çocukların eğitilmeleri gerektiği de akıllarına gelmez.

    ek olarak, erkek çocuğunun kız çocuğundan kıymetli olmasının sebebi de aslen budur. neredeyse herşeyin insan gücüyle yapıldığı ilkel tarım toplumunda kasları daha güçlü olan erkek tabii ki daha zayıf olan kadına göre daha kıymetlidir. o yüzden bu kafadaki herkes daha fazla oğlu olsun ister, kız çocuğuna daha az sevinir.
  • çocuklarının geleceğini düşünmedikleri için çok sayıda çocuk yapmaları durumudur. orta tabaka ve üstü bu konuda çok daha bilinçli, iyi bir hayat sağlayamayacağı çocuğu dünyaya getirmiyor, doğrusu da bu zaten.
  • hayatım boyunca anlayamayacağım bir ivmedir bu.

    fakirsin değil mi? gelirin oldukça düşük. karı koca zar zor geçiniyorsunuz. hadi çocuk sevgisi dersiniz yokluğunuza rağmen 1 tane yaparsınız eyvallah. hadi 2'nciye de eyvallah. ya 3,4,5,6 çocuk nedir ya?

    zaten kısıtlı imkanların var. 6'sına birden vereceğin şeyi 2'si arasında paylaştır hem onlar kazansın hem sen.

    sabah metroda geliyorum. belki dilenci belki değil ama yoksul bir aile oldukları her hâllerinden belli. 2 tane çocuğu var kadının eteklerini tutuyorlar. üstte yok başta yok. kadın bir de üçüncü çocuğu kucağına almış.

    hani iktisâdî açıdan bakınca mâli durumu yerinde olan ailelerin daha çok çocuk yapmasını beklersin ama gerçekte nedir? en fazla 2 çocuk yaparlar. fakat iş geliri düşük insanlara gelince alabildiğine çocuk.

    doğum kontrol yöntemlerini kullanmak istemiyorlar elbette çünkü bu da bir mâliyet belki. adam bir kondom hesabı yaparak, bir dakikalık zevki için geri çekilmeyerek bakamayacağı çocuğu dünyaya getiriyor.

    kendi ailemden de örnek vereyim. benim ailemin de maddi durumu iyi değildi ve 5 kardeş çok zor büyüdük. yaptıkça yapmışlar maşallah bizimkiler. burada yazamayacağım kadar uzun ve çok acı etkilerini yaşadık yıllar boyu. herkese yetişmek için kendini paralayan bir anne, ilgisiz bir baba, yokluk yokluk ve yokluk.

    ben ki en küçükleriyim; ilk iki kardeş olan abim ve ablam olsaydı da ben gelmeseydim bir şey eksilir miydi dünyadan? hayır eksilmezdi. ikisi çok daha kaliteli yaşarlar belki bugünkü hayatlarından çok daha başka yerlerde olurlardı.

    küçükken o aklımla da sorgulardım ailemi "neden bakamayacakları hâlde doğurdular ki beni?" derdim.

    anadolu'da "gelen rızkı ile gelir" diye bir söz vardır bütün fakirler sırtını bu söze dayamıştır hep. sanırlar ki dünyaya çocuk getirirsek bir şekilde öyle böyle büyür nasılsa. ama maalesef onlar gibi tüm fakirler öyle düşündüğü için ortalık geçim derdindeki insan kaynıyor.

    ne hakkın var ki senin bakamayacağın bir çocuğu dünyaya getirip gönlünü eğlendirmeye? öyle iğreniyorum ki şu insan denilen varlığın bencilliğinden.

    edit: başlığı fakir ailelerin daha çok çocuk yapması olarak açmıştım ama faşist sözlük yönetimi bu başlığa almış. iki başlığın alakası var mıdır? takdir sizin.
  • fakirler çocuk yapmasa ülke aç kalırdı. fakir nesli biterdi. ilerleme dururdu. çalışacak kimse kalmayacağından bütün fabrikalar kapanırdı.

    fakirin çoğalmasını fakirın kendisinden çok zenginler ister, devlet ister. fabrikaya işçi ve devlete asker lazım çünkü.

    bu yüzden fakirler evliliğe kutsallık addederken zenginler evliliği umursamaz. devlet de aynı şekilde evliliği koruma ve yüceltmeye çalışır. çünkü evlilik üremeye teşvik, üremeyi ve çocuğu garanti altına almaktadır.

    üresinler ama ülkeye lazım olan işgücü kadar üresinler. aile planlamasının mantığı da işte budur. işgücü azaltıkça aile planlaması ön plana çıkartılır, işgücü arttıkça da çol-çocuk yapmanın kutsallığı.

    zenginler ve devlet fakire muhtaçtır. icabında onu koruyup, kollayacak, besleyecek ve üremeye teşvik edecektir. zenginler ve devlet buna da çözüm arıyor ama, bu zorunluluğa. robot ve yapay zeka teknolojileri belki de fakirlerin soyunu kurutmak içindir. bütün fabrikalar tamamen otomasyona döndüğünde ve cephede artık insana ihtiyaç kalmadığında artık fakirlere de ihtiyaç kalmayacaktır. yavaş yavaş azalmalarının yolu aranacak, gitgide tükeneceklerdir.
  • romantikleştirmeye gerek yok. çok çocuktan bahsedilmiş ki sonuna kadar katılıyorum. çocuk bizim isteklerimizi, heveslerimizi tatmin etmek için dünyaya getirebileceğimiz bir eşya değil çünkü. bir birey, bir insan.

    istekleri, ihtiyaçları olacak. bu koca nüfusun içinde iyi bir eğitim veremezsen fakirlik çukuruna o da düşecek. kış gelecek mont alamayacaksın belki, okuldan eşofman isteyecekler alamayacaksın. bir oyuncak görecek, baba-anne alalım diyecek alamayacaksın. boynu bükülecek. masum gülüş görmekten daha düşündürücü bana göre bu.

    sağlık sorunları olacak belki. özel bir çocuk olacak. özel eğitim alması gerekecek, karşılayamayacaksın. belki sürekli ameliyat olması gereken, hastanelere koşulması gereken bir rahatsızlığı olacak, o zaman ne olacak?

    kışın buz gibi soğukta kombiyi kısacaksın belki, kat kat giydireceksin çocuğunu, üşüyünce için üşümeyecek mi?

    et alabilecek misin? her hafta iki kere balık yedirebilecek misin? sütü, yumurtası, peyniri, yoğurdu, meyvesi, sebzesi eksiksiz olabilecek mi? yoksa hep makarna mı yiyecek, patates mi yiyecek?

    bunları karşılayabilmek için daha çok çalıştıkça çocuk ilgiyi, sevgiyi kimden alacak. aile olmayı nasıl öğrenecek?

    öğretmenlerin derse bile girmediği bir liseye düşerse mesela geleceği ne olacak? yollayabilecek misin kaliteli eğitim veren bir yere? sıkıntısı olduğu bir ders için özel ders aldırabilecek misin?

    hobisi olursa, spora yönelmek isterse, sanatla ilgilenirse karşılayabilecek misin bu isteklerini?

    romantizmin lüzumu yok bu konuda kesinlikle. insanlar bilinçli çocuk yapmadığı için çocuklar donarak, açlıktan, hastalıktan ölüyor. anne-babalık hevesi gidermek için çocuk yapılmaz. imkan yoksa belki de hiç yapılmayacak evet. yavru kedi değil o yemek artıklarıyla doysun. bu ülke böyle ne yazık ki, insanlar insanca yaşayamıyor. yeni bir şey değil. aile büyüklerinin desteğiyle tek çocuk büyütülebilir asgari ücretle ama inatla ikinciyi üçüncüyü yapana hiç üzülemiyorum. o çocuğa üzülüyorum ben sadece.
  • mesele , fakir adamın çocuk yapması değil de
    bakamayacağı, sokağa dökülecek
    başına dert olacak çok sayıda çocuk
    yapması meseledir.
    cinayet, sapıklık, sapıklığa maruz kalma
    kaza kurşununa kurban gitme, dağlara çıkarılıp
    terörist olma müge anlı'nın
    programında aranma....hep bu fakir ama çok çocuklu
    ailelerin çocuklarıdır.
    yoksa fakir -ama ilgili-
    ailelerden çok profesör,
    sanatçı, sporcu yetişmiştir.
  • karnını doyurmaktan aciz olan adamın 5-10 çocuk yapması nereden baksan felakettir. hem çocuklara yazık, hem ülkeye yazık.
hesabın var mı? giriş yap