fakirlerin denize girmesinin işkence olması

• tarlayı satınca eline biraz para geçen köylü türkçesi bu. nerede görsem tanırım.
• belenmek , çökelek dürümü gibi kelimeleri bünyesinde bulunduran zengin sıçmığı yazı. çok zenginmişsin gardaş.
• başıma bir şey gelmeyecekse katıldığım tespittir.
  
  bir zamanlar arabam yoktu. izmir bozyaka'da oturuyordum. pazar arabasına yiyecek içecek doldurup, çocuğu kucaklayıp hanımla üçkuyular'a kadar dolmuşla, oradan urlaya otobüsle gidip gelmişliğim var.
  
  o yaz sıcağında kucakta çocuk, pazar arabasında nevale hiç eğlenceli değil ama çocuğu denize götürmek gerek.
  
  fakirlik hiç eğlenceli değil gençler. siz fakirlikten destan yazıp dürüstlük mertlik kahramanlık destanları yazanlara inanmayın.
  
  (bkz: maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi)
  
  şimdi de zengin değilim ama 92 lada samara' mla daha kolay gidip geliyoruz. hâlâ şezlong kiralayacak para yok.
• bazen zenginlik kimseye aldırış etmeden çökelekli ekmek yemektir bazense özgürlük ve mutluluk kimin ne diyeceğini umursamadan kumda belenmektir
• gün gelip de yoksullar "neden iskeleden denize giremiyoruz? neden şezlonga verecek paramız yok?" diye sorana kadar bu işkence sürecek.
  
  onu da sormayacaklar gerçi.
• çok doğru bir tespit.
  bilenler bilir, sarıyer'de rumeli kavağı plajı vardır. geçtiğimiz hafta kardeşimi alıp gittim.
  *giriş:20 lira, iki kişi pazarlık sonrası 35 verdik.
  *şezlong: oradaki çalışan ile iyi muhabbet edersen 10 lira, biz iki tane aldık 20 lira.
  *karnımız acıktı, birer kola ve köfte yedik
  30 lira verdik. (cola 5, köfte 10 lira)
  *hadi canın çekti, birer tane de dondurma, 10 lira daha gitti.
  *yol: minibüse 8 lira verdik. (gidiş-dönüş)
  toplamda: 103 lira ediyor
  
  ya amk denize gitmek tamamıyla zengin işi. 3 saat için 50 lira verilir mi kişi başı
  
  not: ha bu arada deniz bok gibiydi, paso erkek, suriyeliler de var.
• valla zenginlerin olayı daha da işkence. tekneyi arabaya bağla, çekek yerine git, alışverişini yap, bira soğutucusunu bir oraya bir buraya taşı, sakin koy ara, denize girdikten sonra tekrar tekneyi çek, tüm götürdün ekipmanı tekrar getir, her şeyi topla temizle. bu ne len? cumburlop diye donla denize girmek varken..
• allahın denizini parselleyip baba malı gibi satan düzenin yalakası sıçmığıdır. esas tespit edilmesi gereken sahile şerit çekince orayı satma hakkı nerden geliyor onu bulmaktır.
• 20 yıldır side de yaşayan biri olarak yazıyorum. sahile siyah poşet içinde karbuz şortun altında çorap ve topuklu ayakkabılarla gelip deve güreşi yapanların yüzündeki mutlu ifadeyi sahildeki locasında keyf yapanlarda görmedim. götünüzden uydurmayın ne işkencesi.
• iş oraya gelene kadar araban yoksa deniz kenarına gidene kadar ellerin de poşetler çoluk cocuk ulaşım bakımından dolayı tam işkenceye dönüşüyor.