• kişinin kendi görüşlerini temel alarak, diğer tüm insanların da aynı görüşte olduklarını sanıp olayları yargılaması olayıdır.

    örneğin, bir insan, kendisinin sevmediği bir yemeği hiç kimsenin sevmediğini düşünerek bir yemeğe bok atabilir; yada bir olay karşısında kendi davranışını "kim olsa aynını yapardı" diyerek mazur gösterebilir (göstermeye çalışabilir).

    sözlükteki örnekleri için (bkz: meczupca)
  • genelin de bizim gibi düşünüp, bizim seçimlerimize benzer tercihlerde bulunacağına inanırız kimi zaman..kendimizi dayanak alıp iyiyi doğruyu bu şekilde belirleyip, diğerlerinin de buna uygun davranacağına inanıyoruz. kendi düşüncelerimizin yaygın olan düşünce şekli olduğuna dair bir kaanatin peşinden gidiyoruz. bunun en belirgin örneği de parti seçimi, gazete seçimi gibi mevzuularda karşımıza çıkıyor. duygularımızın düşüncelerimizin valid -geçerli- olduğunu hissetme ihtiyacından kaynaklanan bir yargı biçimidir bu ki insanı çok pis bozduğu da olmuyor değil. toplumun çok da dışında kalmak istemeyiz, false consensus da bu isteğin bir getirisidir sanırım. özetle insanoğlu "ben bunu yaparım" diye bir cümle kurduğunda genelin de onu yapacağını ya da tam tersi "ben bunu yapmam" dediğinde içten içe genelin de onu yapmayacağına inanarak söyler bunları ve tercihlerini, düşünce şeklini özetle kendini haklı çıkarmak ister..
  • yanlış fikir birliği.

    kendi davranış ve düşüncelerimizin, olduğundan çok daha tipik ve genel olduğunu sanmamız ve buna paralel olarak, diğerlerinin gerçekte olduğundan daha fazla benzer fikirlere, tutumlara ve kişiliğe sahip olduklarını farzetme eğiliminde olmamız.

    (bkz: bulduğunu değil olduğunu söylemek)
  • olumsuz olduğunun bilincinde olduğumuz davranışlarımız için yaptığımız genellemeler bu kapsamdadır, yalan söylediğimizde "amaaan yalan söylemeyen mi var" diye düşünerek kendimizi temize çıkarmaya çabalamak gibi. tersi için (bkz: false uniqueness effect)
  • insanlar bizim için farklı düşündüklerinde veya beklentimizden farklı davrandıklarında, onları (bilinçaltında) bir şekilde kusurlu olarak etiketleme ihtimalimiz yüksektir.

    burada günlük hayattan örnekler zaten verilmiş bende bunun iş hayatındaki karşılığını örneklendirmeye çalışayım. bu bilinç altı yanılgı yazılım mühendislerin (genel olarak) kullanıcı tarafında çok eleştirdiği ve haliyle ön yargılı olduğu bir olgudur kullanıcılar bizim yaptığımız işi anlamıyor, yeterli seviyede değiller gibi ve false consensus effect olarak bilinen bu yanılgı neden kendilerini kullanıcıların pozisyonlarına sokmakta zorlandıklarını açıklıyor, çünkü kullanıcılar işi geliştiren gibi düşünmüyor. başlangıç ??olarak, bilgisayar kullanarak çok daha az zaman harcıyorlar. bir bilgisayarın nasıl çalıştığını bilmiyor ya da umursamıyorlar. bu, programcılara çok tanıdık gelen problem çözme tekniklerinden hiçbirinden yararlanamayacakları anlamına geliyor. programcıların bir arayüzle çalışmak, bir arayüzde ve etrafında çalışmak için kullandıkları kalıpları ve ipuçlarını bilmiyorlar. sırf temelde bu sebeple kullanıcı deneyimi adında kullanıcıyı ve davranışlarını anlamak için önemli faaliyetler yürüten bir meslek alanı yükselişte belki de şu anda yazılım alanında mühendislik faaliyetlerinden bile kritik bir öneme sahip.
  • aslında bir nevi kötü düşüncelerini, beğenmediğin davranışlarını birçok insanın da yaptığını iddia ederek, vicdan azabından kurtulma.
hesabın var mı? giriş yap