farsça
-
türkçeyi, kürtçeyi, zazacayı, ve genel olarak hazar civarındaki bütün milletlerin dillerini oldukça etkilemiş hint-avrupa dili.
örnek bir kelime:
çapraz: < fars. çep u rast [çep (sol) + u (ve) + rast (sağ)]
rast kelimesi hem "sağ" hem de "doğru" anlamlarına gelir. tıpkı yine hint-avrupa dil ailesine mensup olan ingilizce ve almanca'daki "right" ve "richt" kelimelerinde olduğu gibi.
türkçe'deki "rast gelmek" deyimi de yine aynı kelimeden köklenmektedir.
benzer nitelikte sayısız örnek verilebilir. -
salaam,
bu farsça böyle ipek gibi, şarkı gibi akıp giden bir dildir allah sizi inandırsın. ağızdan çıkınca başka, kağıt üstünde (bkz: nakış) başka güzel durmaktadır. kendisini arapça'yla karşılaştırma gafletinde bulunanlar olsa da arapça'dan yazması da okuması da kat kat daha basittir, üç adet zaman vardır: geçmiş, şimdi ve gelecek. dili öğrenmenin en zor yanı alfabeyi ve tersten yazmayı sökmektir. sonra geriye her ortak kelimede sevinçle dolup taşmak kalır. iran sinemasını fazladan sevme sebebidir, ne hikmetse özellikle küçük çocuklar ve yaşlı insanlar farsça söylenirken dünyanın en ama en şirin varlıkları olurlar. (bkz: beyaz balon) (bkz: on). ırak'ta konuşulanı biraz daha kabacadır, ama arapça'nın yanında yine bülbülcedir. beli, eledir.
teşekkür. -
iranlılar islamiyeti araplardan öğrenirler, bu yüzden farsça kelimelerinin % 30'u arapçadan gelmedir.
türkler islamiyeti iranlılardan öğrenirler, türkçe'nin içinde ciddi miktarda farsça ve arapça kelime vardır.
boşnaklar islamiyeti türklerden öğrenirler, boşnakça'nın içinde yine ciddi miktarda türkçe, farsça ve arapça kelime vardır.
edit:
poturgilinpotur, boşnakça'ya türkçe'den geçmiş kelimelerin aslında farsça'nın ve boşnakça'nın aynı dil grubunda olmaları sebebiyle benzer olduğunu buna "geçme" denemeyeceğini söylemiş ki, bu doğru değil. boşnakça'da ciddi miktarda türkçe kelime vardır. bunların bir kısmı türkçe vasıtası ile boşnakça'ya geçen farsça ve arapça kelimeler olmakla beraber, büyük bir kısmı da türkçe kelimelerdir. -
farsça; selamlaşma/ vedalaşma
selam:merhaba
sobh bekheyr: günaydın (sobh: sabah, bekheyr: hayırlı)
zohr bekheyr: tünaydın (zohr:öğlen)
asr bekheyr: iyi akşamlar (asr: akşam)
şeb bekheyr: iyi geceler
çe khaber: naber/ne haber (ne var ne yok gibi düşünebilirsiniz)
çetori: nasılsın
çe kar mikoni: ne yapıyorsun
hoş amedi: hoş geldin
khoda hafez: hoşça kal
be selamet: güle güle
heste nebaşid: kolay gelsin
hoşvakt şodem: memnun oldum
selameti: iyilik sağlık (gibi)
örneğin:
+ selam, çetori ?
-khubem, to çetori? (khub: iyi / 1. tekil şahıs için -m kullanılır)
(soru eki çok çok az kullanılır, soru vurguyla yapılır, 2. tekil şahıs eki için -i kullanılır, çetori “iyisin?” demektir)
+ men hem khubem, çe khaber? (ben de iyiyim, ne haber?)
-selameti. (selamet,iyilik sağlık) -
farsçada zaman
*geçmiş zaman
nasıl türkçede mastar -mek/-mak ise farsçada da -an/en'dir. geçmiş zaman çekimi yapmak için önce farsça fiilin kökü bulunmalıdır, bunun için de kelimenin sonundaki -an/-en atılır.
mesela reften (gitmek) fiilini şahıslara göre inceleyelim:
reft+em (gittim)
reft+i (gittin)
reft (gitti, 3. tekil şahısta ek almaz)
reft+im (gittik)
reft+id (gittiniz)
reft+end (gittiler)
aynı şekilde diden (görmek) fiili:
dîdem (gördüm)
dîdî (gördün)
dîd (gördü)
dîdîm (gördük)
dîdîd (gördünüz)
dîdend (gördüler)
olumsuz çekim ise fiilin başına “ne” getirilerek yapılır, goften (söylemek) fiili:
negoftem (söylemedim)
negofti (söylemedin)
negoft (söylemedi)
negoftim (söylemedik)
negoftid (söylemediniz)
negoftend (söylemediler)
örnek cümleler:
to men ra dîdî: sen beni gördün.
(to: sen/men:ben ra:-i)
zeynep diruz be hane nereft: zeynep dün eve gitmedi.
(diruz: dün/ hane: ev be:-e/)
in şeb goftem: bu gece söyledim.
(in: bu/ şeb: gece)
anha kitab handend: onlar kitap okudu(lar)
(anha: onlar/ handen: okumak)
*geniş zaman
konuşma dilinde geniş ve gelecek zaman pek kullanılmaz, geniş zaman ise şimdiki zaman çekimindeki gibi kullanılır, kelimeler geniş ve şimdiki zamanda değişimlere uğrar.
örneğin yukarıda örneğini verdiğim dîden (görmek) fiilinin geniş zaman kökü “bîn”dir ve buna göre bu fiilin çekimi şöyle olur:
(bînem) görürüm
(bînî) görürsün
(bîned) görür
(bînîm) görürüz
(bînîd) görürsünüz
(bînend) görürler
örnek:
ma horşid ra bînîm: biz güneşi görürüz
(ma: biz, horşid: güneş ra:-i)
(dediğim gibi geniş ve gelecek zaman pek kullanılmaz, ama yine de bahsetmek istedim bir diğer entryde şimdiki zaman ve gelecek zamandan bahsedeceğim)
————
diğer farsça entryleri:
(bkz: #124445861)
(bkz: #125518834) -
öğrenmek isteyenler için temel kurallar ve kelimeler:
farsça arap alfabesiyle harekesiz yazılan, gövde bükümlü bir dildir. hint-avrupa dil ailesinde bulunur.
türkçeden kolay ingilizceden biraz zor diyebiliriz.
-zamirler-
*kişi zamirleri
men (ben), to (sen), u (o)
ma (biz) şoma (siz) anha (onlar)
*işaret zamirleri
in: bu
an: şu/o
-zarflar-
*zaman zarfları
imrûz: bugün
ferdâ: yarın
ângâh: o vakit
hemvâre: her zaman
alân: şimdi
gâhî: bazen
*miktar zarfları
kheyli: çok
kemi: biraz
kemter: daha az
kem: az
*soru zarfları
çe (çi): ne
çe kadr: ne kadar
koca: nerede
kodam: hangi
çera: neden
çetor: nasıl
ki: kim
-edatlar
ba: ile ( to ba men: sen ile ben)
beray: için (beray-e şoma)
ber: üzerine
ta: -a kadar ( ta be sobh: sabaha kadar)
bi: -sız -siz (bi ab: susuz)
- hal ekleri (farsçada ekler hem kelimenin sonuna hem başına gelebilir)
-be:(yönelme anlamı:-e) be hane: eve
-ra (belirtme anlamı:-i ) hane ra: evi
-der (bulunma hali anlamı:-de) der hane: evde
-ez: (ayrılma hali anlamı:-den): ez hane: evden
cümle yapısı
basit cümleler genel olarak türkçeye benzese de bazı farklılıklar vardır, onlardan sonra bahsedeceğim. yukarıda öğrendiklerimizden bir cümleye bakalım:
in kitab est: bu kitaptır
(est/hest: dır-dir-tir-tır bu farsça isim cümlelerinde kesinlikle kullanılır)
men der hane hestem: ben evdeyim
men ba şoma miayem: sizinle geliyorum.
kheyli serd est. (çok soğuk) (serd: soğuk)
(henüz fiilerden ve zamanlardan bahsetmediğimiz için edatlara ve zamirlere dikkat edebilirsiniz) -
kendisi de bir farisi olan farsça hocamızın " dilbilgisi kuralları bir posta kartına sığar " diyerek bizleri yüreklendirdiği ardından şimdiki zaman kalıbını öğrettiğinde ise " evet farsça'nın yarısını bitirmiş bulunuyoruz " diyerekten şok üstüne şok geçirmemezi sağladığı dildir. evet gerçekten dilbilgisi çok kolay ve kelime haznesi olarak da baya avantajlıyız bu dili öğrenirken. zaten ortak bir sürü sözcük var bir de her iki dilde kullanılan arapça sözcükler varken bu dili öğrenmek cidden baya basit.
daha şimdiden mevlana'yı, hafız'ı, hayyam'ı orjinalinden okuyabilecek olmanın heyecanı içindeyim. -
az evvel bu dilde "cok tesekkur ederim"'in karsiliginin kheili mamnoon oldugunu ogrendim. "hayli memnun" yani.
ho$. -
türkçede en sık kullanılan dini terimlerin (namaz, oruç, abdest gibi) arapçadan değil de farsçadan gelmesi ilginçtir. sanırım islam'ı farslardan öğrenmişiz veya farsça kaynaklardan.
-
bir yerde karşınıza farsça bir dize çıktı da özgün halinin nerede olduğunu merak mı ediyorsunuz; bir sözcüğün/ibarenin fars edebiyatı ve özellikle de şiirinde kimler tarafından nasıl kullanıldığını görmek mi istiyorsunuz? o halde sizi şu siteye alalım.
tabii haliyle arap (+ fars) alfabesiyle arama yapmak gerek. ama ne güzel hizmet yahu, bir benzeri türkçe için yapılsa yeme de yanında yat. (tarama sözlüğü'nü hazırlayanların ellerinden öpmekle birlikte)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap