faryalı

• ''gençken insanı zincire vurcen, büyüyünce de çözcen''.
  
  gençlik denen şey ateştir, hem yanar hem yakar. gençlik bitince o cayır cayır alevli ateş köz olur. ateş kıvama gelmiş, insan güzelce pişmiştir.
  
  kırklı yaşlarımızın ortalarına yakın iki adamız, faryalı ve ben. bu yüzden onu iyi anlıyorum.
• ''yuvasını kaybetmiş bir kadının yüzünü hiçbir şey güldüremez'' dedi.
  
  faryalı, benim bugüne kadar izlediğim bütün dizilerin içindeki karakterlerden en sevdiğim.
• ''bu golyeyi yirmi yıldır taşıyom. ağırlığından boynum büküldü. ilmek oldu boynumda, nefessiz kaldım. artık çıkardım. ya dakarsın boynuna ya gömersin bir yere... bu golye boynumda oldukça ben yalnızca seni sevdim, seni bekledim...''
  
  aşkına kavuşamayan, kavuşunca da kaybeden adam..
• farya'da yaşayan insanlara seslenme sözü.
  farya da faryalıların yaşadığı yere denir.
• "onun faryal'ı" tamlamasının tamlananıdır.
  faryal da onun sahip olduğu şeye denir.