• bu garip radyo dalgalarını inceleyen bir ekip 231. amaerika astronomi toplantısına bir rapor sunmuş.
    tahminleri bu olgunun sıra dışı derecede güçlü manyetik alanı olan ölü bir yıldızdan kaynaklandığı yönündeymiş.
    tek bir atışta ortaya çıkan enerjinin güneşimiz tarafından bir günde yayılana eşit olduğu söyleniyor ki, çok yani.

    bbc haberi
  • uzaydan dünyaya, milisaniye aralıklarla gelen, yüksek frekansa sahip radyo dalgalarına verilen isim.

    ilk olarak 2001 yılında avusturalya'daki parkes observatory gözlem evindeki the parkes radio telescope'u tarafından keşfedilmiştir ve frbs'lerin çoğunun gözlemi bu radyo teleskop tarafından yapılmıştır. radyo dalgaların kaynağının bilinmemesi, 'akıllı varlıklar tarafından gönderilen bir mesaj mı' diye de yorumlanmıştır. hakkında daha da çok teori bulunmaktadır.
  • (bkz: lorimer burst)
  • şimdiye kadar en uzun süreli olanı haziran 2022'de canadian hydrogen ıntensity mapping experiment (chıme) tarafondan saptanmıştır.
    daha önce tespit edilenler milisaniye ile ölçülürken, 3 saniye süresince devam eden bir sinyal gözlenmiş.
    periyot gizemi çözülüp, kozmik bir "saat" olarak frb'nin kullanılma potansiyeli ise heyecan verici bir husus.
    bağlantı
  • gelmiş geçmiş en şiddetli ve en uzaktaki frb’nin keşfi üzerine phys.org’daki bir makalenin türkçesini ilgilisi için aşağıya bırakıyorum:

    ‘akıl almaz': astronomlar, bugüne kadar keşfedilen en uzak radyo patlamasını saptadı

    evrenimizin ağırlığı ne? astronomlar, uzak galaksilerden gelen hızlı radyo patlamalarının bir cevap sağlayabileceğini umuyor.

    sekiz milyar yıl önce uzak bir galakside inanılmaz güçlü bir radyo patlaması gönderen bir şey oldu.

    bu sinyal, geçen yıl 10 haziran’da sonunda dünya’ya ulaştı ve her ne kadar bir saniyenin binde biri kadar sürmüş de olsa avusturalya’da bir radyo teleskobu, sinyali yakalamayı başardı.

    kosmostan gelen bu parlama, “hızlı radyo patlaması” (frb-fast radio burst) idi. ılk kez 2007’de keşfedilen ve az anladığımız bir doğa olayı.

    bilim insanları, bunların sorumlularının “magnetar” denen, uzakta bulunan ve evrendeki en manyetik nesneler olan ölü yıldızlar olduğuna inanıyor.

    avusturalya’nın swinburne üniversitesinde astrofizikçi olan ryan shannon; afp’ye, batı avusturalya’da bulunan askap radyo teleskobunun bu radyo patlamasını geçen yıl tespit etmesinin “akıl almaz” olduğunu söyledi.

    “şanslıyız”

    bulguyu, bilimsel yayın dergisi science’ta anlatan çalışmanın ortak yazarlarından olan shannon, “sinyali, kat ettiği 8 milyar yılın ardından bir milisaniye boyunca gökyüzündeki o küçük noktaya bakarak yakalayabildiğimiz için şanslıyız.” dedi.

    bu frb, rekoru en son elinde bulunduran yaklaşık 5 milyar yıl uzaklıktan gelen sinyali açık ara geride bırakıyor, diye ekledi.

    sinyal o kadar güçlüydü ki `güneş’in 30 yılda yaydığı enerjiyi bir milisaniyenin altında yaydı.`

    shannon, her gün gökyüzünde yüzbinlerce frb’nin parlıyor olabileceğini söyledi.

    ama şimdiye kadar yaklaşık 1000 tane algıladık ve bilim insanları yalnızca 50 tanesinin nereden geldiğini çözebildi. oysaki bu, frb’leri anlayabilmemiz adına çok önemli.

    frb 20220610a adı verilen radyo patlamasının nereden geldiğini öğrenmek için araştırmacılar şili’deki very large telescope’a (vlt) başvurdu.
    vlt’nin bulgularına göre sinyal, bir ya da iki diğer galaksiyle birleşmekte olan oldukça kümelenmiş bir galaksiden gelmiş ve bu da tuhaf magnetara neden olmuş olabilir.

    shannon bu bulgunun, ekibinin “en iyi tahmin”i olduğunun altını çiziyor.
    shannon, frb’lerin samanyolu galaksimiz de dahil olmak üzere hiç beklenmedik yerlerden de gelmekte olduğunu, bu yüzden belirsizliklerini koruduklarını da ekledi.

    frb’lerin sırlarını çözmeye çalışmanın yanı sıra, bilim insanları bunları evrenin başka bir sırrına ışık tutması için de kullanıyor.

    madde nerede?

    evrenin, yalnızca %5’i normal maddeden, yani görebildiğimiz her şeyden oluşmakta. geriye kalan %95’in ise halen çok az anlaşılan karanlık madde ve karanlık enerjiden oluşuyor.

    ancak astronomlar, evrendeki bütün yıldızları ve galaksileri saydıklarında bu %5’in yarısından fazlasının “kayıp” olduğunu görüyor, diyor shannon.

    bilim insanları bu kayıp maddenin, galaksileri birbirine bağlayan ve “kozmik ağ” denen ince iplikleri oluşturduğuna inanıyor ancak bu ağ öylesine ince dağılmış ki şu anki teleskoplarımız bunu göremiyor.

    işte bu noktada hızlı radyo patlamaları devreye giriyor.

    bu sinyallerin “içinden geçtikleri tüm gazların imzalarının izini taşıdıklarını” söylüyor shannon.

    bazı frb dalga boyları, bu maddenin içinde yolculuk ederken hafifçe yavaşlıyorlar ve bilim insanlarına bu maddeyi ölçme imkanı tanıyorlar.

    bu da kozmik ağda ne kadar maddenin varolduğunu ölçme imkanı tanıyabilir ve dolayısıyla evrenin ağırlığını hesaplamamızı sağlayabilir.

    shannon’ın söylediğine göre ekibi, rekor kıran bu frb’nin evrendeki yolculuğu sırasında içinden geçtiği “fazladan madde”ye ait emareler fark etmiş.

    ama bu bilgiyi, evrenin ağırlığının düzgün bir şekilde ölçülmesi için kullanabilmek adına muhtemelen daha yüzlerce frb’nin gözlemlenmesi gerektiğini de ekledi.

    yakında devreye girmesi beklenen pek çok gelişmiş radyo teleskobu sayesinde astronomlar, bunun nispeten kısa bir süre almasını umuyor.

    bu araştırmayla bağlantısı olmayan california ınstitute of technology’den astrofizikçi liam connor, afp’ye gelecekteki radyo teleskoplarının on binlerce frb bulacağını ve bilim insanlarının “kozmik çağların her yerindeki” maddenin ağırlığını ölçmesine imkan sağlayacaklarını belirtti.

    daha fazla bilgi için: s. d. ryder et al, redshift 1 dahilinde evren’i sondalayan parlak bir hızlı radyo patlaması, science (2023) doı: 10.1126/science.adf2678. www.science.org/doi/10.1126/science.adf2678
  • 2016 mart ayında samanyolu galaksisi dışında kaynağı bilinmeyen bir yerden 10 tane sinyal alan bilimcilerin geçtiğimiz günlerde aynı yerden ,her bir sinyalin güneşin ürettiği 1 günlük enerjisiyle aynı güçte olduğu, 6 sinyale daha rastlaması karmaşaya neden oldu.
    bilindiği gibi frb sinyallerinin, iki nötron yıldızın çarpışmasıyla kara deliğin oluşması sırasında ortaya çıktığı görüşü hakimdi.
    aynı noktadan farklı zamanlarda gelen sinyaller kara deliklerin ortaya çıkış hikayesiyle çelişiyor; ancak bilimciler bu sinyallerin iki nötron yıldızın çarpışmasıyla bir alakası olmayabileceğini, kaynağının bir gök cismi olabileceğini belirtti.
    bununla birlikte dünya dışı varlıklarla ilgili bir bulguya henüz rastlanmadı.
  • yakın zamanda alınan sinyallerin yorumlaması yapılmış ve tekrar eden bir şekilde gelmelerinden ötürü yapay oldukları tahmini öne sürülmüş. oldukça sıcak olan bu patlamaların (sıcak derken, 10^37 santigrat derece gibi bir sıcaklıktan bahsediyorum) yapay bir şekilde (ve bu sıcaklıklardan zarar görmeyen bir yapı tarafından) üretilmesi ve bunları üreten teknoloji her neyse, bu işlemi tekrarlayabilmesi çok büyük önem taşıyor. bu teknolojinin ne işe yaradığı konusunda da yıldızlar/galaksiler arası iletişim/ulaşım sistemi olabileceği söyleniyor. nerden geliyorlar nereye gidiyorlar bilinmiyor, zaten bunların hepsi bir teori ama eğer varlarsa bizden çok daha ileri bir teknolojiye sahip oldukları kesin.

    bir dünya dışı zeka arayışı (search for extraterrestrial ıntelligence) projesi olan breakthrough initiative'in finansal desteğini veren moskovalı yatırımcı* ise aynı zamanda facebook, spotify ve twitter'a da destek veriyor, adamın kafası da ayrıymış.

    her neyse, hepimiz ayvayı yedik mi yoksa kendi kendimizi mi korkutuyoruz bilmiyorum ama heyecanlıyım. o kadar ileri canlılar bizi napsın tabi bu da bir bakış açısı ama bilemiyosun ki işte.
hesabın var mı? giriş yap