fatih terim

• başka bir kaynakta bulamadım, ntv spor'un geçtiği altyazıya güvenerek yazıyorum ki son euro 2008 kadrosunun şekillenmesinde "halil altınop uzun boylu olmadığı için kafa toplarına hakim olamayacağını düşündük" diye bir gerekçe de sunmuş şaka gibi adam. mevlüt de kısa değil (1.81) ancak 1.86'lık halil'den kısa. nihat semih'in omuzlarına çıkıp mı alacak bu kafaları nedir?
• seçtiği kadroyla ya herruh ya merruh demiş teknik adam! ha bu kadro başarılı olursa kendisinin coştukça coşacağından korkuyorum. malum ders almaz ders verir...
• teknik direktör zekası ve yaratıcılığı olarak pek artıları olmayan sadece tek büyük başarısı olan uefa kupasında da dogru zamanda doğru yerde olmak gibi bir şansı olan (hagi - popescu - filipescu - hakan şükür - ergün penbe - okan buruk - suat vs.vs.) tek.dir.
• çok acı, söylerken içim cız ediyor ama milli takımımı "gönülden" destekleyememe sebebidir kendisi. az biraz mantıklı, az biraz mütevazi olsa kadro seçimlerine de kendi içinde saygı duyacağım ama şu şekilde olmuyor malesef.
• son verdiği kararlarla bir kez daha futbol kamuoyunun gündemini oluşturmuş olan teknik direktör.
  
  şincik ben galatasaraylıyım. fatih terim'in karakterini, davranışlarını sevdiğimi söyleyemem. performans olarak da fiorentina sonrasındaki milan, 2. galatasaray devri ve milli takım maceralarında da çok başarısız olduğunu düşünüyorum. kendisinin gerek aday kadro oluştururken yaptığı seçimler, gerekse kadrodan çıkardığı isimler gayet elbet tartışılabilir. kimisi katılabilir kararlarına...kimi de der "kazım çıkmalıydı, halil kalmalıydı", kimi der "ayhan dururken yıldıray niye gider bu takımdan", kimi der "tolga'nın yerine aykut çağrılmalıydı"...bunlar makul yorumlar ve eleştirilerdir...
  
  ancak türk milletinin en sevdiği şeyi yapıp, bugünkü başarısızlıkları yüzünden geçmişine bok atma olayı ise asla kabul edilemez. neymiş efendim, kendisinin tek büyük başarısı uefa kupası imiş...doğrudur efendim. 1996'da bilmem kaçıncı torbadan (5'ti sanırım, bilen düzeltsin) finallere kalan milli takımı kendisi çalıştırmamıştır. çalıştırmışsa bile piontek'in mirasını yemiştir.
  
  hiç kimsenin başaramadığını yapıp türkiye ligi'nde 4 sene üstüste şampiyon olan bir teknik direktör de değildir kendisi.
  
  iki senede bir, en az bir türk takımı uefa'yı aldığı için, uefa'yı kazanmış olması da "sadece tek büyük başarı" diye geçiştirilebilecek bir şeydir.
  
  zaten gerek 1996'ya giden takımın, gerek uefa'yı alan galatasaray kadrosunun, gerekse 2002'de dünya 3. olan milli takımın iskeleti olan oyuncuları ümit milli takımdan beri tanıyan, çalıştıran, geliştiren de o değildir. ümit davala'yı keşfeden, hakan ünsal'a futbol öğreten, takımdan kopma noktasına gelen bülent korkmaz, ergun penbe, suat kaya ve okan buruk'tan şampiyon kadro yaratan da kendisi değildir.
  
  uefa'dan sonraki maceralarında da daima başarısız olması çok kalitesiz bir teknik direktör olduğunun göstergesidir. çünkü iyi teknik direktör dediğinin takımı daima şampiyon olur. ferguson, benitez, wenger, rijkaard, hiddink..bunlar çalıştırdıkları takımları her sene mütemadiyen şampiyon yaparlar mesela.
  
  o sadece doğru yerde doğru zamanda bulunmuştur. böylesine yetenekli kadrolarla çalışmış olması tamamiyle baldır. zaten aslında futbol dediğin şeyde teknik direktörün hiçbir payı yoktur. ümit özat'ın bir dönem dediği gibi "4-4-2, 4-3-3 bunlar boş işler. futbolu sahadaki 11 kişi oynar"...zaten takımlar wenger,mourinho,lippi,ferguson gibi isimlere dünyanın parasını bir hiç uğruna dökmektedirler. onun yerine takıma bir hagi, bir alex, bir popescu almak yeter. teknik direktörsüz de gayet şampiyon olabilir o takımlar.
  
  bugün yaptıklarını eleştirelim evet ama geçmişteki başarılarını küçümsemeyelim lütfen bu adamın. komik oluyor.
• su anki durumda "ya catar ya batar" mantigi ile hareket ediyor gibi geliyor bana` :yoksa suphen mi var`. es kaza bir ceyrek veya yari final oynarsak, ozellikle medyaya yansiyacak "hakkaten imparatormus be" naralarini duyar gibi oluyorum. bak milli takim oradan kotu bir sonuc alacak diyemez hic kimse, zira top yuvarlak. ama sunu cok rahat ve net soyleyebilirim, derli toplu ve organize top oy na ya ma ya ca giz! insallah yerim bu entrimi.
• özrü kabahatinden büyük olmak bu sanırım. emre ve arda'lı 11'de yıldıray'a da şans veremeyeceğini ve yıldıray gibi bir oyuncunun da yedek oyuncu olamayacağını söylüyor. yıldıray, son katıldığımız uluslararası turnuva olan 2002 dünya kupasında yarı finalist türkiye'nin en iyisi, turnuvanın da en çok faule maruz kalan parlayan genç yıldızıydı. ama doğru yıldıray'sız, ümit karan'sız, ibrahim toraman'sız, colin kazım richard'lı bir kadroyla yani yedek olamayacak, yedek olursa küsecek iyi oyuncuların yerine yedek de olsa tribünde bayrak da sallasa gıkını çıkarmayacak vasat oyuncularla euro 2008'e değil, evcilik oynama gidiyoruz. değil mi sinyor terim?
• kurdugu kadro ve sistemiyle euro 2008'de neler yapacağını merak ettiğim teknik direktörlerden biri. scolari maniche'yi kadroya almadığında bazı otoriteler şaşırmıştı. scolari'nin cevabı açıktı tabi "çok kötü bir sezon geçirdi". haklıydı da. ancak real madrid'i şampiyonluğa taşıyan raul'u kadroya almayan luis aragonés'in nedeni ise pek tatminkar değil. bu listeyi uzatmam mümkün tabi. fatih terim de kadroya almadığı ve daha sonra çıkardığı isimler için bazı açıklamalar yaptı. tatmin olmamız yada olmamız mühim değil. çünkü kulüp yada milli olması farketmez takımlar teknik direktörlerin hegemonyasındadır. tabiki kovuldukları yada istifa ettikleri zamana kadar. ibrahim kaş'ın çıkması sürpsiz değil sanırım. yıldıray'ın da almanya'da çok iyi bir sezon geçirmediği de açık. ancak ne olursa olsun euro2008'e gitmeliydi sanki. asıl önemli olan bu sezon schalke 04'te iyi bir sezon geçiren halil altıntop'un çıkarılması şu an için iyi bir karar gibi durmuyor. takımının şampiyonlar ligi bileti alarak tamamladığı ligte onlarca gol atmasada kritik maçlarda yaptığı işlerle bu başarıda pay sahiplerinden halil. o yuzden de euro 2008 biletini cebine koyamaması sürpriz sanırım.
  başa dönersek kadro seçimleri teknik direktörlerin hegemonyasındadır. taki kovulana kadar yada istifa edene kadar. o yuzden terim ve ekibinin bu kadroyla güzel işler yapması sürpriz olmaz.
• bizi isviçreye götüremez tahminimi yağla balla da olsa yalan çıkarmış adam. umarım yağı balı şampiyonada da bol olur ve turnuva hakkındaki tahminlerimi de yalan çıkarır, çünkü yağa bala çok ihtiyacımız var.
  
  (bkz: fatih terim/@evde bakla yiyen kek)
• gözündeki ışığı kaybetmiş antrenör. fatih hoca eskiden konuşurken yüzünde bazı insanları rahatsız edecek derecede bir hırs belirir, gözlerinin içi parlardı. şimdi özellikle son günlerde düzenlediği basın toplantılarında görmekteyiz ki hocaya bir şeyler olmuş. sanki kendi söylediklerine kendisi de inanmıyor, sanki bu kadro onun kadrosu değil. hoca eskiden de herkesin tepki gösterdiği futbolcuları kadrosuna alırdı, ama o zaman yaptığı açıklamalarda o kadar inanırdı ki kendine. şimdi ise ne kadroya aldıklarını, ne kadrodan çıkardıklarını anlatırken, o inancı göremiyoruz , boş bakışlarla anlatıyor sanki. çocukça bir duygu ama, sanki bilmediğimiz bir şeyler oluyor.