• tudor gelecek dertler bitecek !
  • bu takımla ostersunds'a elendik, hala akıllanmadı bu bizim galatasaray taraftarı. bak çok bilen taraftar, fernando yok, ndiaye yok, belhanda yok. galatasaray tarihinin belki de en kritik şampiyonluğuna oynadığı sene, belki de en güçlü pozisyondaki oyunculardan ndiaye gitti, fernando da ciddi bir sakatlık yaşıyor, ne zaman da döneceği belli değil.

    stoper olarak serdar aziz gibi asla galatasaray oyuncusu olamayacak bir adamı mecburen oynatıyorsun, çok kez yaptığı hatalar bu kez sonuca tesir edince anladı ya millet, neyse.

    maça başladığı taktik de, diziliş de eldekilerin en iyisiydi. feghouli sene başından beri maç ritmini bulamadı, sezon bitiyor neredeyse. takım defolarla dolu ve yapacak çok şey de yok.

    ikincilik bu kadroyla başarıdır, galatasaray ortasahasından adam al desen fb, bjk, başakşehir'e göz ucuyla bile bakmazlar bizim ortasahaya.

    tudor olsa bu fikstürde kayseri maçı da giderdi elden, ilk yarı ile karşılaştırmayın boşuna, hocanın elinde hamle şansı neredeyse yok ve geldiği günden beri çok doğru tercihlerde bulunduğunu düşünüyorum.

    hocadan sadece oyuncu pozisyonları ile ilgili şunu beklerdim, bu kat edemeyen, ileri çıkamayan ortasahada, mariano' yu bir kez de olsa sağ iç, 8 numara oynatmasını deneyebilirdi. bu seneyi istersek beşinci bitirelim, hoca en az 3 sene daha başımızda kalmalı, seneye kendi kurduğu takımla şampiyon olmasına izin verilmeli, tabii transfer yasağı gelmezse.

    hocanın en sevdiğim yönü ağlamaması, milli takımın başındayken, en büyük zararı kendi görecekken, yabancı sınırının kapılarını ardına kadar açtı, bundan hiç yakınmadı, ndiaye gitti, fernando sakat, belhanda yok, mazaret üretmedi, hakeme değinmedi bile. galatasaray'a yakışan karakter budur. bugün istifa etse galatasaray bu mali tablo ve basiretsiz yönetimlerle, yokuş aşağı freni patlak kamyon gibi gider.
  • garip bir şekilde mariano'yu oynatmayan teknik direktör. herhalde sevilla'da uefa kupasını kaldırdığı için gıcık kapıyor.
  • iki temel prensibi var.

    birincisi son yılların trend futbolu, gegenpressing felsefesine dayanan bir futbol. hücumdayken topu kaybeder kaybetmez, pozisyon almak yerine top ayağında olan futbolcuyla 2 veya 3 kişiyle şok bir pres uygulayarak topu geri kazanmak.

    bu taktiğin türk takımlarına karşı çalışması çok yüksek ihtimal. fakat şu sıralar galatasaray bunu net bir şekilde uygulayamıyor. çünkü top kaybedildiğinde, topu kazanan futbolcu henüz ne yapacağına karar veremeden, takımı hücuma kalkmaya henüz hazır değilken pres yapmak gerekir. bunu yapabilmek için de öncelikle hücumda takımın iyi yerleşmiş olması, alanları iyi parsellemiş olması gerekir ki, topu kazanan oyuncunun dibinde hemen belirebilsin. galatasaray bunu yapamıyor. topu alan futbolcu rahatça başını kaldırıyor, bakıyor, takım arkadaşları yanına geliyor, yerleşiyor, bu futbolcular pas yaparken de topun peşinde deli dana gibi koşan galatasaraylı futbolcular kalıyor.

    bu sistemin çalışmamasının bir sebebi ise takımın tamamının bunu benimseyememiş olması. yeterli agresifliği gösteremiyorlar. 2 kişi agresif ve istekli bir şekilde pres yaparken, onlara en yakın diğer 2 kişi yürüyerek görev bölgelerine döndüğü vakit bu yapılamıyor. bunun da en büyük sebeplerinden biri orta sahada henüz birbirine alışmış bir omurga kurulamamış olmasıdır. n'diaye fatih terim'in çok seveceği tipten bir orta saha idi. gitti. selçuk şu an fiziksel olarak bu yeterlilikte değil. o noktaya tolga monte edildiğinde de top kullanmakta eksikler yaşanıyor. terim şu an fernando'yu dört gözle bekliyor.

    fatih terim'in ikinci temel felsefesi ise ısıran bir pres ve baskıyla skoru aldıktan sonra oyunu iyi soğutabilmek. 11 kişiyle topun arkasına geçip, kendi yarı alanında olabildiğinde dar bir alana oyunu yığıp, asla pozisyon vermemek. oyun soğudukça da hızlı kanat oyuncularıyla ve selçuk tarzı topu iyi kullanabilen orta saha oyuncusunun uzun toplarıyla skoru artırabilmek. almanlar bunu mükemmel yapardı. maç 2-0 olmuş, herkes esnemeye başlarken, schwensteiger bir uzun top atar, podolski soldan tekte içeri keser, klose dokunur, hooop 3 olur. terim de bunu yapmak istiyor. ama olmuyor.

    velhasıl-ı kelam, fernando'nun dönüşü hepimiz için hayırlı olacak diye umuyoruz.
  • #terimistifa...
  • sadece çok güçlü kadrolarla başarılı olabilecek (o da hakem desteğiyle) dev bir egoya sahip teknik direktör.yakında milli takıma dönmek için oyunlara başlar.
  • euro 96'dan sonra dibe vurmuştu: hiçbir teknik direktör ya da takım sahibi olmadığı hagi ile bülent-tugay-hagi-hakan iskeleti ile olması gerektiği gibi 4 sene ligi domine etti. bu süreçte kadroya taffarel, popescu gibi dünya klasında oyuncular takviye edildi. okan-suat-emre üçlüsü okan ve emre 2001'de takımı sabote edene kadar orta sahaya ambargo koymuştu. ümit davala, hakan ünsal, ergün pembe de eklenince üst üste şampiyonluklar kaçınılmaz oluyordu.

    iskelet kadronun ekmeğini 17 mayıs 2000'de kendisi 25 ağustos 2000'de mircea lucescu, 2002 dünya kupasında da şenol güneş yiyecekti. omuzlarda gittiği italya'dan kovulamak kaydıyla geri döndü. kalsa belki de ekibiyle bir şampiyonlar ligi yarı finali hatta finaline yürüyebilirdi. kalmadı.

    not: 96-97 sezonunda henüz üçüncü haftada ali sami yen'de 8 eylül 1996 galatasaray fenerbahçe maçı'nda 0-4 ile kendi evinde lig tarihinin en ağır derbi yenilgisini aldı ve istifa etti. istifası yönetim tarafından kabul görmedi.

    ************************************************************************************

    italya macerasından sonra dibe vurmuştu: inzaghi önderliğindeki çete, medya ve ancelotti'nin gölgesi kovulması için yeterli şartları oluşturuyordu. iyi bir tazminatla ülkesine gönderildi. yeniden yükselmek için galatasaray biçilmiş kaftandı. özhan canaydın'ın en büyük seçim kozuydu. gustavo victoria, andres fleurqin, batista, sebastien perez gibi sıradan oyuncularla takımı şampiyon yapan, şampiyonlar liginde ikinci tura çıkan ve çeyrek finali kıl payı kaçıran mircea lucescu türlü katakullilerle gönderilmiş terim ise canaydın'ın seçimi kazanmasıyla takımın başına geçmişti. ali lulunku, sergio almaguer, abel xavier, haim revivo, suat usta, muhammed sarr, christian, fabio pinto gibi saçma futbolculardan verim alınamadı, felipe ile anlaşamadı. beşiktaş'ın -aynı sezon kovulan lucescu önderliğindeki beşiktaş'ın- arkasından ikinci olabildi. ikinci döneminde 6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı nda 6-0'lık skorla lig tarihinin en ağır mağlubiyetini aldı. fenerbahçe o sezon ancak 6. olabilmişti.
    2003-2004 sezonundaki transferler daha da fiyaskoydu: ovidiu petre, florin bratu, gabriel tamas gibi çöp rumenlere sıradan birkaç futbolcu daha eklenmişti. kötü sonuçların gelmesi kaçınılmazdı. olimpiyat stadının ruhsuzluğu başarısızlığa başka bir etken olsa da terim, sezon tamamlanmadan 27. haftada gönderildi. takım ligde 6. oldu. şampiyonlar liginde çok kötü bir performans sergilenmese de üst tura çıkılamadı.

    ************************************************************************************

    2010'da başında olduğu milli takım dünya kupasını evinde izledi, dibe vurmuştu:
    2011-2012 sezonunda bu kez ünal aysal'ın seçim kozuydu. neredeyse sıfırdan takım kuruldu kendisine: fernando muslera, tomas ujfalusi, emmanuel ebue, felipe melo, selçuk inan, johan elmander, albert riera, engin baytar olmak üzere ilk on bire tam 8 oyuncu alındı. devre arasında necati ateş ile açık ara şampiyon oldu. aynı sezon play-off saçmalığını da önde bitirdi.
    2012-13 sezonunda burak yılmaz, hamit altıntop, nordin amrabat, dany nounkeu, umut bulut'a ilave olarak devre arası terim istemese de wesley sneijder ve didier drogba geldi. dusan tadic, filip djuricic fatih terim'in önceliğidi. takım yine şampiyon oldu. şampiyonlar liginde çeyrek final yaptı. 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı'nda 4 belki de 5. golü arayan takımdan bir sonraki sezon başında gönderildi. kalabilirdi, kalmadı. akabinde yıldırım demirören ile milli takımlar için anlaşmaya vardı.

    kimseye verilmeyen yetkilerle donatıldı. 2014 ve 2018 dünya kupalarına katılım sağlanamadı. 2016'ya ise futboldan çok prim skandalı damga vurdu.bir sürü olay, alınan alınmayan futbolcular tartışmaları eşliğinde büyük bir başarısızlık tablosu ortaya çıktı. kebapçı olayından sonra fişi çekildi.

    ************************************************************************************

    2018 dünya kupası elemelerinde yine dibe vurdu: yükseliş için adres yine aynıydı. topun ağzındaki ilk isim olan dursun özbek seçim sezonunda daha önce hiç yapmadığı gibi kesenin ağzını açtı: alınan bafetimbi gomis, younes belhanda, sofiane feghouli, maicon pereria roque, mariano ferreira filho, pape alioune ndiaye, fernando francisco reges direkt on bir oyuncusuydu. takımın en büyük handikapı kurtarıcı olarak getirilen igor tudor'du. yaz döneminde teknik direktör alınamayınca kendisi ile devam edildi. avrupa'dan, isimsiz bir takıma, elenince koltuğu sallandı, derbilerde ve deplasmanlarda da kazanamayınca ilk 9 haftada yaptıklarının kredisini malatya mağlubiyeti ile tüketti. fatih terim ismi milli takımdan kovulduğundan beri bir kabus gibi üzerindeydi zaten tudor'un.

    bu kez de dursun özbek'in baskın seçim kozu olmuştu fatih terim. dursun özbek'i kurtaramasa da elinde sağlam bir kadro ve müthiş bir fikstür avantajı vardı. şaşalı günler için tüm ipler elindeydi. takımın başında çıktığı ilk maçında fernando'yu devre arasında da ndiaye'yi, sivas'tadenayer'i kasımpaşa maçında ise serdar aziz'i kaybetti. çöken orta saha içerideki maçlarda idare etse de deplasmanlarda alarm veriyordu. öyle ki iki üst üste iki deplasman kaybedildi. kasımpaşa maçında orta sahada varlık gösteren tek isim olan donk'u ikinci yarı serdar'ın yerine stopere hapsetti. anlamsız bir şekilde 4-4-2'ye döndü. aynısını başakşehir deplasmanında tudor denemiş ve 5 yemişti. her zamanki gibi en çok o biliyordu. ön liberodan(mehmet topal) stoper yaratma sevdasıyla milli takımı dünya kupasından ettiği yetmiyormuş gibi çok önemli bir üç puanı belki de şampiyonluğu kasımpaşa'da bırakmıştı. takım çift pivot santraforla bundan önce en son 94-95 sezonunda saffet ve hakan ile oynamıştı.

    bir ay gibi kısa bir sürede fikstür avantajını, kilit futbolcularını, deplasmanlar için bu sene yapacak çok şeyimiz yok diyerek inancını ve en önemlisi şampiyonluğu kaybedecekti. 4. kez yükselmek için geldiği, her şeyini borçlu olduğu galatasaray'a bir bilemedin iki sezon daha kaybettirerek veda edecekti.
  • reis yakında ortalığı ayağa kaldırmaya başlar .eminim ki doğru zamanı bekliyor, öyle bir zamanda yüklenecek mi mhk-tff ye ,işte o zaman hem taraftar hem camia yıkacak ortalığı ve her zaman ki gibi şampiyon olacağız . inan edin.
  • acilen saçını boyamayı bırakması gerekir. tekrar eski günlerine dönmek isteyen dandik şarkıcılar, oyuncular gibi olmuş..
    hadi saçı boyadın, kaşları niye boyuyorsun hocam? hadi kaşı boyadın niye saçınla aynı renk değil?
  • mariano gibi bir dinamo varken, neden hala linnes'i oynattığına anlam veremediğim teknik direktör. *
hesabın var mı? giriş yap