• birinin artık kral çıplak demesi gerekiyor. hocalarınız övdükçe övünce iyice havalara girdiniz. kimsenin sorduğu yok bu adam bu kadar övülecek ne yapmış diye. dil öğrenmeyle büyük devlet adamı olunmaz, tercüman olunur.

    fatih bugün sıkıntısını çektiğimiz bütün dertlerin mucididir. onun kurduğu ekonomik sistem olmasa bugün türk toplumu insani açıdan çok daha gelişmiş bir toplum olurdu. fatih, çomarizmi icat eden kişidir. bir devlet adamı düşünün ki miras hakkını vatandaşın elinden alıyor, ihracatı yasaklayıp ithalatı serbest bırakıyor, tekkelerden başka hiç bir sivil kuruma gelişme hakkı tanımıyor. fatih'in kurduğu sistemde şirket kurup marka yaratamazsınız ama tekke kurup en değerli toprakları parsel parsel kapatabilirsiniz.

    fatih'in arkasında bıraktığı türkiye deli gibi kara savaşlarına giren fetih sarmalına boğulmuş bir ülkeydi. miras bırakılamayan, şahsi mülk edinilemeyen, ihracatın yasak olduğu toplumun coğrafi keşifleri gerçekleştirmesi imkansızdı. dolayısıyla askeri ufku gözüyle gördüğü iki karışlık avrupa'nın ötesine geçememiştir.

    elalem makronezyaları mikronezyaları keşfederken türkiye deli dana gibi gidip gidip kafayı viyana surlarına niye vurdu diye merak ediyorsanız cevabı fatih kanunnamesi'nde arayın.

    selam ve dua ile...
  • bir delille bin alimi ikna edersiniz ama bin delille bir cahili edemezsiniz.

    deli saçmasıymış. deli saçması olan kısmı herhalde bireysel toprak mülkiyetinin olmadığı iddiam değil. gene toprak mülkiyeti olmadığı için bu engeli aşmak uğruna toprağın tekkeler ve zaviyelere vakfedildiği hepinizin bildiği bir gerçek olduğunu ümit ediyorum.

    ihracat yasağına biri deli saçması diyorken öbürü iç talebin karşılanması argümanını sunmuş. şimdi bu konuda kaynak isteyenler mustafa akdağ'ın `celali isyanları anadolu halkının dirlik düzenlik kavgası` kitabına bakabilir.

    ben zaten fatih, sırf ibnelik olsun diye ihracatı yasakladı demedim. illa ki kendine göre bir nedeni vardır. bu konuya yıllar önce sözlükte değindim zaten. o zaman da olumlu olumsuz hiç bir tepki gelmemişti. bazen elime bir odun alıp alayınıza girişme isteğine kapılıyorum. biraz okuyun lan!

    (bkz: #23174593)

    böyle bir nedenle ihracatı yasaklamak tek bir varsayıma dayanıyor o da nüfusun yıllar içinde artmayacağı kabulüdür. ki fatih'in mimarı olduğu ekonomik sistemde bu varsayımın izlerini her yerde görebiliriz.

    gelelim miras konusuna. deli saçması mı bu şimdi? bunun için kaynak mı vermem gerekiyor? buna kaynak istemek için müsadere denen şeyi hiç duymadığınızı kabul etmem gerek. o kadar düşük bir entellektüel seviyeye hitap edemiyorum. misak-ı milli sınırlarında onu yapabilen bir tek reis var.

    bunun dışında ilk giriyi özensiz yazdığımı kabul ediyorum. zaten kimsenin okumayacağı okusa da anlamayacağı şeyler için bir de özenecek miydim yani?

    orada fatih'in yasakladığı başka temel ekonomik unsurları es geçtim. misal fatih kar kavramını da tamamen değil ama kısmen yasaklamıştır.

    (bkz: narh)

    osmanlı pazarlarında belirli bir mal sadece devletin belirlediği fiyat üstünden satılabilirdi. bunun da pek çok girişimciyi daha baştan örseleyip ne yapsa daha fazla kazanamayacağı bir malın üretim verimliliğiyle uğraşmaktan baştan vazgeçirmiştir.

    gene başka bir sakatlık da fatih kanunnamesi'yle osmanlı pazarlarının rekabete kapatılmasıdır. gedik sözünün bütün anlamlarını bildiğinize emin misiniz? o buraların gediklisidir deyiminin tarihsel kökeniyle ilgili bir malumatınız var mı? benim yazdıklarıma deli saçması diyecek adamın bunlarla ilgili iki kelam edebiliyor olmasını beklerim.

    osmanlı çarşılarında yeni dükkan açmak da yasaktır. narh uygulamasının mantıksal bir sonucudur bu. fiyatlar sabit olacaksa rekabet de sabit olmalı değil mi? sorun şurada ki belki fiyatları rekabeti sabit tutabilirsiniz ama nüfusu tutamazsınız. bu sistemin ayakta durması için nüfus artışının sıfır olması gerekiyor. tabi bu mantıksal sonuca varılmaya çabalanmadı değil. albert hourani arap halkları tarihi adlı kitabında ve pek çok yerde osmanlı nüfusunun fatih sultan mehmet'ten sonraki dönemde artışta yavaşlama eğilimine girdiğini rakamlarıyla iletir. ancak dünya osmanlı imparatorluğu'ndan ibaret değildir ve dış dünyadaki artış bir kaç yüzyıl sonra cephede asker sayısı olarak geri dönmüştür.

    işte bu daha en baştan öngörülebilecek bir sakatlık olmasına rağmen 7 dil bilen padişahça öngörülememiştir. bu yazı daha bir sürü rakam ve bilgiyle desteklenebilir ama gerek var mı bilmiyorum.
  • kanuni için geçerli olan önermedir.

    2. mehmed ise rönesans döneminin tipik bir yöneticisidir. sanatla ilgilidir; bir çok dil konuşur; yenilikçidir.

    öbür taraftan çok sert bir hükümdar olduğu da doğrudur. çabuk sinirlenen ve keyfi kararlar alabilen bir yapısı vardır.

    her ne kadar 2. mehmed’in uyguladığı politikalar arasında bugünün perspektifinden anlaşılmaz görülebilecek kimi şeyler olsa da tarih bugünün değer yargılarıyla okunamaz. tarih o dönemin koşullarına bakarak okunmalı.
  • müslümanım deyip kardeş katili olan padişahlardan biridir. isterse yumruğuyla atom parçalasın, isterse yeryüzündeki bütün dilleri bilsin. peygamber hadisini yerine getirmişmiş, ee allah'ın en büyük kuralını çiğnedi o ne olacak?
    edit: imla
  • kendisi çok iyi asker midir denilirse eh hadi tartışalım onu da padisahlik sırf askeri beceri ile ölçülmesi yanlış bir durum adam yunanca,arapça biliyor ,egenin deniz tabanının haritasını yaptırmış,ombudsmanlık kurumunu dünyada ilkkez ihdas etmiş,kütüphanesinden bulunan en eski ilyada'lardan biri çıkmış ilkkez altın sille onun döneminde basılmış bir insandan bahsediyoruz.fatih entelektüel açıdan ve devlet yönetimindeki zekası bakımından tartışmasız en büyük padisahtir.askeri yönden bir timur,cengiz değildir bence de ama ıstanbulu elinde bulundurmakla kazandığı unvanı göçebe bir atbeyi olmaya tercih etmiş olmasından mütevellit atlı süvari yerine mecburen kara gücüne ehemmiyet vermek zorundadır bu yüzden ordunun manevra kabiliyeti azalır bu da türklerin savaş başarısının en önemli etkenidir tüm bu sebeplerle askeri yönden bir cengiz olamasa da kitap okumayı ahmaklik addeden cengiz handan milyon kat entelektüeldir
  • diplomasi bilgisi işgalden ibaretti ve onun döneminde fazlaca güçlenen yeniçeri ağaları, yavuz sultan selim’den itibaren tahta kimin geçeceğine karar vermeye başladılar. bu da osmanlı’nın sürekli savaşmasına neden oldu, savaşları kazansa bile osmanlı nüfus olarak geride kaldı. kardeş katline hiç girmedim bile.

    bence haklı bir iddia.
  • ilginç biçimde hiç ses getirmeyen bir yazı oldu. bunun nedeni fatih'in dayattığı kültürün hala ruhumuzu kontrol ediyor oluşu aslında.

    normalde madde madde merak edilip sorgulanması gereken bir iddia. miras hakkı nasıl kaldırıldı, topraksal mülkiyet tamam da taşınır mallar üzerindeki rejim neydi, ihracatın yasak olduğunu ilk senden duyduk kaynağın var mı vs gibi sorular sorulması gerekirdi.

    anlaşılan o ki kimse osmanlı'da şirket denen kurumun neden hiç görülmediğini merak etmiyor.
  • fatih sonumuzu hazırlamıştır.

    jeoticari seferleri avrupa'da enflasyonu azdırmış ve peşine köşeye sıkışan herifler can havliyle okyanuslara atıp kendilerini ümit burnunu dolanmış, amerikalar'ı keşfetmiştir. bu da kara ticaretinden nemalanan osmanlı maliyesini çökertmiştir. yavuz biraz debelenip sağa sola dalmış, memlukları yıkıp güney koridorunu denetim altına almış ama doğuda iran bölgesinde safevi türkmenleri taşşaklı çıkmış ve yenilseler bile postu kaptırmamışlardır. üstüne kuzeyde rusya hanlıkları yıkarak kırım'da son bulan kuzey ticaret rotasını denetimi altına almış ve bu ekonomik facianın üstüne tuz biber ekmiştir.

    sonrası? sonrası bildiğimiz tarih işte. madem bir bok yiyorsun devamını getirmelisin.
hesabın var mı? giriş yap