hurufilik diye bilinen inanışın bir
fırka hâlini almasını sağlayan ve bunun kurucusu olarak görülen zâttır.
esterâbâd doğumlu olduğu için
fazlullah esterâbâdî diye bilinir.
bir gece bir rüyâ görür; rüyasında
hz. muhammed( s.a.v.)'in kendisine rüyâ yorumlama bilgisi verdiğini söyler ve üzerindeki pahalı elbiseleri çıkarıp çobanlar gibi giyinmeye başlar. isfahan'a doğru yola çıkar...
kendisinden önce de bu
hurufilik dediğimiz uğraşı vardı aslında.
mugire bin said, allah'ı harflere benzetmiştir.
ibnü'l arabî; hurufiliği, adının gittiği her tarafa yaymıştır.
lâkin
fazlullah, bir mezhep kurucusu diye tabir edilebilir. dönemin şartlarında zalim diye bilinen
timur'un, ilme ve ilim adamlarına gösterdiği sonsuz saygıdan da faydalanarak gücünü çok kısa bir sürede yüzlerce kat arttırmıştır. hurufiliği kurarken tamamen
batınî usûllerden yararlanmıştır oysa. rüyâ yoluyla gerçeği bulduğunu,
vahiy diyemese de bazı sırların kendisine rüyâ yoluyla iletildiğini söyleyip
arapça'dan yirmi sekiz;
farsça'dan da dört harf ile sayılar arasında çeşitli ilişkiler kurarak sistemini tamamen oturtmuştur.
ayrıca
islâm âlimlerinin asla sorgulamadıkları
huruf-i mukattaayı bırakın sorgulamayı bir de kendince açıklamıştır.
kuran-ı kerim'de geçen bütün " fazl " kelimelerinin kendisine işaret ettiğini öne sürmüş ve buna binlerce insanı inandırabilmiştir. fazlullah'ın şu anda bende de bulunan
cavidânnâme adlı eseri hurufilerin ilahî bir kitap olarak gördükleri baş ucu eserleridir.
âyetleri, cennet, cehennem ve âhiret hayatını yirmi sekiz yahut otuz iki harfin sayılar ile kurdukları ilişkileriyle anlatmaya çalışmıştır sürekli. öyle çılgınca bağlantılar bulmuş ki buraya yazıp da kimsenin aklına fitne sokarak günaha girmek istemem
*hayır, daha sonra hurufilik başlığı altında anlatırım.
artık iyice güçlenen fazlullah, aleyhinde verilen ve geneli sünnî alimlere ait olan fetvalarla da mücadele etmeye başlar.
hurufiler bazı bölgelerde ayaklanmaya da başlayınca
timur, semerkant ulemasıyla bir toplantı yapıp fazlullah'ın katli vaciptir yönünde fetva alınca onu önce tutuklatır ve daha sonra da boynunu vurdurur. cesedi ayaklarına ip bağlanıp baş aşağı şekilde bütün gün çarşıda gezdirilir. fakat kendisi öldürüldükten sonra
hurufilik daha da güçlenip yayılmıştır.