• kişisel gelişim uzmanlarının, spiritüel esnafların ve yaşam koçlarının 20. yüzyılın sonundan itibaren uygarlık tarihine vurduğu ağır darbedir.

    din, analitik düşünceye zaten mesafeli durup yeri geldiğinde yasaklarken, bu seküler görünümlü sahtekarlar da yozlaştırılmış aforizmalardan soslamalar yapıp beyin faaliyetlerinin tasfiyesine yol açmaktalar. işin kötüsü bu kişilere gidip danışmanlık alanların neredeyse tamamının dindarlıkla uzaktan yakından ilişkisinin pek de olmaması. yani iman eksenli hurafeler manzumesinden kaçan modernler, süslü paketli başka hurafelerin peşinde ziyan oluyorlar.

    sağdan soldan felsefenin de bilimin de bu denli saldırı altında kaldığı ve itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı bir çağ geçmişte yaşanmadı.
  • ilk örneği midir bilmiyorum ama en belirgin ve lanetlenecek olanı, nietzsche'nin ve übermensch kavramının nazilerce suistimali olmuş.

    o günden bu yana, astrologlar (en masumları kalıyorlar) secret, quantum, bilumum nefes ve enerji koçları, envai çeşit gurular, red pill'ciler; flat earth, haarp ve bilumum komplo teorisyenleri, içeriğini bırak anlamını bile bilmedikleri bilimsel ya da felsefi kavramları büyük bir cahil cesareti ile kendilerinden daha cahillere satıp bu kavramların içini kitleler gözünde boşaltıyorlar. arthur schopenhauer'e demet akalın muamelesi yapan bir kitle var şaka gibi.

    dine, yobazlığa, ırkçılığa, sömürüye bilim ya da felsefe maskesi takan insanlar bunlar.

    bunların yanında kurşun döken teyzeler, exorcistler ya da lokal versiyonu cin çıkaranlar, büyü yapanlar, ruhlarla konuşanlar gözüme sempatik görünüyor. en azından tamamen metafizik bir dünyada, insanlığın düşünsel mirasını kendi ajandaları için sömürmeye çalışmadan iş görüyorlar.
  • bu nasıl bir tespittir yiğidim.
    (bkz: ders diye okutulacak başlıklar)
hesabın var mı? giriş yap