• milletin yine başka tarafından anlayarak eleştirdiği iddia.
    evet dişil enerji yok ediliyor.
    kusursuz bir ilişkinin en önemli kısmı eril dişil enerji dengesidir.
    ve günümüzde iyice bozulmakta olan bu denge yüzünden ilişkiler yürümüyor.
    kadınım cinsiyetimi seviyorum. her şeyi ben yaparım, her şeye yeterim kahramanlıklarına soyunmak istemiyorum.
    çünkü hayat paylaşınca güzel.
  • balikis, "kadınlar yüksek sesle gülmesinler" ülkesinde, dişil enerjinin garantisi yine feminizmdir.

    kahkahalar susmasın
  • bu dişil enerji, eril enerji mevzusu gözümde burçlar gibi boş beleş bir konu. clubhouse’da da en popüler söylemlerden biri. çakma psikologlar iş hayatıma giren kadın eril enerji taşır falan gibi milleti gaza getirip duruyor. geçiniz bunları feminizm böyle bir şey değil. feminizm kadın ev işi yapmasın, erkek işlerinde çalışsın demez. kadının ya da erkeğin toplusal rolleri mecburiyete dayanmasın der. yoksa kadın kendi tercihleri doğrultusunda instagram fenomeni de olabilir, ev işlerine de kendini adayabilir.
  • kadının özgürleşmesine, eşitliğine, kendi hayatının denetimini eline alması ve kendini sömürtmemesine bok atmak istemek ama bunu yaparken hanzo görünmemek için geliştirilen saçma sapan bir önerme daha. maalesef hanzoluk sınırını %10 tolareansa rağmen aştınız, size ceza yazmak zorundayım.

    herhangi bir pozitif veya sosyal bilimde tabanı bulunmayan dişil enerji kavramı, modern zaman aydınlanmacı görünümlü şaklabanları tarafından uydurulmuş, kadının nasıl davranması ve davranamaması gerektiğini tanımlayarak kadın davranışının erkekler tarafından hoş karşılanacağı motiflere hapsedilmesine aracı olan bir zevzekliktir. o yüzden lütfen dişil enerjimizle belanızı s**tirtmeyiniz*.
  • bu dişil enerji goygoyu yeni çıktı. astroloji, kuantum, evrene enerjiyi bi koyuyorum tüm istediklerim oluyor akımının bir dalı aracılığı ile toplumsal cinsiyet rollerinin tekrar üretilmesi. retronuzla gülüp eğleniyoruz, insanları dövmemek için davranışlarını "ay tipik ikizler tipik akrep" diye hoş görüyoruz falan da... sanmayın ki sizi yolamam.
  • bu doğru mudur bilemem ama feminizm adı altında yapılan bir şey varsa o da; mutsuzluğun, huzursuzluğun, gerginliğin öfke patlaması ve saldırganlık şeklinde dışavurulmasına yardımcı olmaktır.
  • sağ popülizmin gerzekçe iddialarından bir diğeri. "makyaj..... neredeyse linç sebebi olacak" diye bir saçmalık yazılmış ama hem reel hayatta hem sosyal medyada hepimizin gördüğü gerçekler bunun tam tersi

    yap araştırmanı, anketini, topla verini, gel bize sunum çıkar, kanıtla iddianın arkasında bilimsel olarak dur.

    ama bu şekilde kaynaksız desteksiz sallarsan sizi ne ciddiye alırım ne de görüşe saygı duyarım
  • bence erkekler eril enerjilerini kaybetti. trip, naz, caz, taktik, korkaklık, yavsaklık, kararsızlık, yalan, kıvırtma, yılışma, cıvıklık, ciddiyetsizlik, dayanıksızlık, işve cilve dahil alayı erkeklerde artık.

    bu çok daha tehlikeli. kadın ise güçlüdür. yeri gelir eril enerjisini kullanır yeri gelir dişil enerjisine bırakır kendini.

    erkekte bu yok maalesef. g.ö.t. istiyor oldukça :)

    direksiyondaki herife güvensem ben de oturmaya bayılırım sağda hanım hanımcık.. börekler açarım, konserveler kurarım.

    özümle barıştım misal, ama adam alenen ev erkeği olmak istiyorum diyor fjdjdjf. çoğunuzun bu hayalle yaşadığı zamanda bize de taş olup baş yarmak düştü.

    sonra feminizm. ulan o halt da sizin zulmünüzden çıktı piyasaya, bu herküle dönmek zorunda kalmamız da. adam olaydınız. ağlamayın şimdi.

    sorsak, "kezbanlar suistimal etmesin diye onları kendi silahları ile vuruyoruz, ondan bu hallere girdik, hakkımızı savunmak için" diyecekler.. yooo. suistimali tespit ettiğin zaman çekip gidecektin, durup taktik işine girersen, savaştığın şeye benzemen kaçınılmaz.. neye? kezbana :)) hayırlı olsun eril bünyede aşırı dişil enerjiniz.. nasıl itici var ya.. bozulmuş dişilin size erkeksi gelmesi gibi, siz bozulmuş eriller de inanılmaz kadınsı enerji yayıyorsunuz.. haberiniz olsun.
  • dişil enerji nedir bilmem de. bugün nispeten entelektüel sayılacak bir grupta kadın ve erkeğin kas gücü olarak da eşit olduğunun iddia edildiğine şahit oldum. ilginç tarafı kimsenin bu doğru değil demeye cesareti de kalmadı. işin iyice boku çıktı.

    kas olarak güçlü olmak üstünlük değildir. bunu üstünlük zanneden insanlar bu konuda ofansif ve defansif savunmalar geliştiriyorlar. tam bir acziyet. kibirden gerçeği kabullenememe durumu.

    evet bu canlı türünde erkekler daha kuvvetli ama fiziksel olarak güçlü olmak bir üstünlük göstergesi olamaz demek çok mu zor? ama yok illa inat edilecek ve bilimsel olarak doğru olmayan bir şey etkin ve inatçı bir propaganda ile savunulacak. tamam be tamam kadınla erkek aynı şartlar altında 100 metreyi aynı sürede koşabilirler, aynı hızda yüzebilirler, aynı ağırlıkları kaldırabilir, bir cismi aynı mesafeye fırlatabilirler. ama kayıt altına alınmış rekorlara bakarsanız öyle yazmaz. neyse boş verelim. önemli olan hisler.

    bu yüzyılda kadınla erkeğin anayasa ve yasalar önünde eşit haklara sahip olmasına itiraz etmek ne kadar büyük bir ahmaklıksa yukarıdaki durumu kabullenmemek aynı ölçüde iş bilmezliktir.

    bu ve birçok benzeri sebepten bu coğrafyada yetişen tüm hormonlu fikirler gibi feminizme de saygı duymuyorum.
  • kadınlara soruyor musunuz peki bu sözümona dişil enerji hakkında ne düşündüklerini?

    kadınlar daha fazla baskılandığı için mücadele büyük oranda onlar üzerinden ilerlese de asıl amaç erkeği de kadını da toplumsal dayatmalardan, cinsiyet rollerinden kurtarmak olmalı. isteyen yine istediğini yapsın, ama istemediği bir hayata mecbur bırakılmasın önemli olan bu. bir kadın kendi seçimiyle, isteğiyle ev hanımı olabilir, ama bunu erkeğin "ben eşimi çalıştırmam!" demesiyle yapması asıl mücadele edilmesi gereken şeydir.

    bu toplumsal cinsiyet rolleri ve ataerkillik belki kadınlar kadar olmasa da erkekleri de çok yıpratıyor, omuzlara gereksiz yük bindiriyor. tam da bu yüzden birlikte mücadele etmemiz gerekiyor zaten, toplumda huzur ancak herkesin kendi hayatına yön verebilmesiyle olur.
hesabın var mı? giriş yap