• "gösteren ve gösterilen arasında nedensiz bir ilişki vardır" diyen dilbilimci.

    bu muhteşem ifade şöyle açıklanabilir: ekşi sözlük kelimesini oluşturan harf ve heceler ile ekşi sözlük gerçekliği arasında dilsel/sessel bir ilişki yoktur.

    dil kendi ilişkilerinin ürünüdür. nesnelerle ilişkilerin değil.

    bu durumu açıklamak için ferdinand de saussure bir yabancıya kendi dilinizdeki siyahı nasıl öğretileceğini örnekler.

    der ki, eğer bir odayı sadece siyah nesnelerle doldurur ve dilinizi bilmeyen birisine siyahı öğretmek için her nesnenin başına geçip siyah derseni, o kişiye sihayı asla öğretemezsiniz. kafası karışır.

    ancak siyah bir nesnenin yanına beyaz bir nesne koyarak siyahı öğretmeye çalışırsanız en kısa sürede öğretebilirsiniz.

    bu durumda siyah kelimesinin gösterdiğiniz, örneğin kömürle ilişkisi nedensizdir.
  • cenevre doğumlu filolog ve dilbilimci. tek kitabını 20 yaşını doldurmadan kaleme alıp 22 yaşında bastı. başlığı "hint-avrupa dillerindeki eski sesli dizgesi"dir. kabaca konusu şudur: a. sonradan "gırtlaksıllar kuramı" adı verilecek olan savı, hint-avrupa dillerindeki kimi sözcük biçimlerinin ancak o dillerdeki bir gırtlaksıl yitimiyle açıklanabileceğidir. bu tez 1879'da yayımlandıktan sonra saussure hiçbir şey yayımlamaz ve araştırmalarını defterlere kaydeder. 1913'teki ölümünün ardından öğrencileri ünlü "genel dilbilim dersleri"ni basar ve hititbilimciler gırtlaksıllar kuramını destekleyen bulgulara ulaşır.
  • dilbilimin bir bilim dalı olmasını sağlamış bu yüzden dilbilimin babası tabir edilen dilbilimci.
  • gencliginde hititce uzerine bile yazmistir. genclik tabii, olur oyle...
  • isvicreli bilimadamlarindan yalnızca biri.
  • "dil bir töz değil bir özdektir" tanımını ilk okuduğumda "hönk!" ünlemini en içten duygularımla çıkarmama neden olan dilbilimci
  • buna niye masa demişiz? buna niye sandalye demişiz? gibi sorulara yanıtı bellidir: keyfi! evet keyfi... tüm bu adlandırmalar keyfidir ve tam da bu yüzden değiştirilmez, değiştirilse de bize birşey kazandırmaz, kazandırmadığı için kimse de değiştirmez, kimse değiştirmediği için de bu adlandırmalar hep sabittir. sandalye sandalyedir, gösteren ile gösterilen arasındaki ilişkidir! o kadar!!!

    cenevre doğumlu dilbilimci.
  • saussure'nin dil konusunda ortaya koyduğu ilkeleri şu başlıklar altında toplayabiliriz.
    1.göstergenin nedensizliği. a-ğ-a-ç kelimesi ile gerçek ağaç arasında bir benzerlik, bir neden sonuç ilişkisi yoktur.
    2.her gösterge bir diğeri olmadığı için kendisidir, ör. kahverengi kırmızı olmadığı için kahverengidir.
    3.dil ve söz yani langue ile parole arasında bir ayrım vardır. dil temel yapıdır, söz ise onun kişi tarafından pratik hayatta uygulanan şeklidir. önemli olan dil'i anlamaktır.
    4.dil incelemesi eşsüremli bir metodla yapılır. yani dil dizgesi zaman göz önünde alınmadan kendi içinde kapalı bir sistem olarka kabul edip incelemektir.
    5.dil bir toplumsal uzlaşımın sonucunda var olur.
  • ses bilgisi dersinde arka sıralardan bir kişi "bu herifi üniversiteye yollayanı dövmek lazım" demişti.
  • dersi veren hocanın etkisiyle nefret ettiğim dilbilimci. sınav döneminde uykusuzluktan ve bıkmışlıktan kendisine şiir yazmışlığımız da vardır.

    ferdinand de saussure
    c'est un moyen de torture
    c'est une situation trop dure
    on doit changer notre coiffure
hesabın var mı? giriş yap