• uludağ üniversitesi, iktisadi ve idari bilimler fakültesi, iktisat bölümü öğretim üyesidir.
    yanlış hatırlamıyorsam bir dönem yök tarafından doçent ünvanı verildikten sonra bile şahsiyet sahibi bir akademisyen olması üniversitesine fazla gelmiş, araştırma görevlisi kadrosunda tutulmuştu ve ofis kapısında "araştırma görevlisi doç. dr. feridun yılmaz" yazmaktaydı. neyse ki yeni rektör döneminde biraz olsun rahatlamıştır.
    iktisat kadar felsefeye ilgisi, foucault ve heidegger'i yutmuşluğu ile de meşhurdur. kendisi türk akademiasına bir kaç gömlek, uludağ üniversitesine ise 20-30 gömlek fazla gelen bir entelektüeldir. bursa'nın diğer havalı hocaları olan ali yaşar sarıbay, süleyman seyfi öğün ve hüsamettin arslan ile takılması boşuna değildir.
    "rasyonalite: iktisat özelinde bir tartışma" adlı bir kitabı ve daha çok iktisat felsefesi üzerine eleştirel düşüncelerini artiküle ettiği yüksek kalibreli makaleleri mevcuttur.
  • aşağıdaki metinleri bir makalesinde kullanmış şahsiyettir:

    "... yaygın kanaatin iktisadın inceleme alanında zannettiği 'liberalizm', 'sosyalizm', 'kapitalizm', 'mülkiyet', 'sosyal adalet' gibisinden 'politik' kavramlar, standart iktisat dilinde yer almazlar."

    "modern dünyada özel ile kamusalın, politik ile hanenin ayırımını muğlaklaştırırcasına toplumsalın yükseldiği görülmektedir."

    "... modern toplumlarda en yüce erdem servet birikimi olmuş, bunun sonucunda da devlet kamusallığın değerlerinin koruyucusu ve kollayıcısı rolünü bırakıp, bunun yerine liberal 'gece bekçisi devlet' konumuna yerleşmiştir. bu devletin görevi, birikimi güvenceye alacak altyapı faaliyetlerini (ordu, mahkemeler, polis, vergiler vs.) yerine getirmektir. bu yolla devlet teknik bir aygıt ve politik de onun toplumsala uzanan işlevsel boyutu haline gelmiştir." (r.wolin'e atıf var içerikte)

    "... habermas, demokratik bir toplumda meşruluğun yalnızca bir kamusal diyalogun sonucu olması gerektiği konusunda liberallerle uzlaşsa da ..."

    "iktisat, ortaya çıkış şartlarının da açığa çıkardığı üzere, bütünüyle liberal düşünce geleneğinin ürünüdür."

    "iktisat, iktisadi alanın devletin müdahale alanından büyük ölçüde bağımsızlaşmaya başladığı bir dönemde, bu bağımsızlaşmaya destek veren yaklaşımların bir sonucu olarak doğmuştur."

    "... wallerstein'a göre yalnızca iktisat değil, bütün sosyal bilimler liberal geleneğin bir ürünüdür."

    "liberal düşüncede her tür tartışmalı sorun kamusal alandaki uzlaşıyı güvenceye almak için özel alana havale edilir. böylece 'rasyonel' uzlaşı için bütün problemli sorunlar gündem dışına itilmiş olur."

    "liberal bireycilik kollektif kimliklerin oluşumunu anlayamadığı gibi, kurucu olarak toplumsal hayatın kollektif unsurunu da kavrayamaz."

    "... schmitt'e göre politik olan dost ve düşman ayırımı ile ilgilenir ve 'onlar'a karşı 'biz'in oluşumuna çalışır. insanları dost ve düşman olarak gruplamayı gereğince başaran her dinsel, moral, iktisadi veya etik yaklaşım kendini politik'e dönüştürmüş demektir." (chantal mouffe'a atıfla)

    "iktisatta çıkar çatışmaları (yani politik'in alanı) hep parlak analizler altında gizlenmiştir."

    "sonuçta, temel karakteri liberal olan iktisat teorisi, kendi aletleri ile yapılan çözümlemelerde; ne kendinin ideolojik rolünü, ne teorik aletlerinin depolitikliğini, ne çözümlemelerindeki teknik mükemmelliğin aynı zamanda mevcut kapitalizmin teşhisine yönelik çabaları karanlıkta bırakmaya yaradığını anlayabilir durumdadır."

    not: "iktisatta 'politik'in doğası" başlıklı, kasım/01'de yayımlanmış bir makaleden yazımı korunarak alınmıştır.

    bir de şöylesi dipnotları var:

    "öne çıkan belli başlı eleştiri ve kriz alanları olarak şunlar sayılabilir: a) gelir dağılımının izahındaki başarısızlık, b) tüketici tercihlerinin araştırma konusu dahiline alınmayıp, veri olarak kabul edilmesi, c) niteliksel sorunların gözardı edilip, soyut, kantitatif çalışmaların hakimiyeti, d) toplam sistemin ve yapının gözardı edilip, marjindeki değişiklikler üzerine teorinin bina edilmesi, e)iktisadi ve politik süreçlerin içsel bağımlılığının gözardı edilmesi. ..." (iktisadın eleştirisi çerçevesinde)

    "... marks'ın kendisi henüz 'kapitalizm' kavramını kullanmamaktaydı. ..."

    "...baudrillard'a göre ... onsekizinci yüzyıldan sonra toplumsal olanı politik'ten ayırmak olanağı ortadan kalkmıştır, bunlar iktisadi olanla göbekten bağımlı hale gelmiştir. ..."

    "...baudrillard, arendt'ten bir adım daha öteye giderek artık toplumsalın da sonunun geldiğini onun yerini kitlenin almakta olduğunu düşünmektedir."
  • uludağ üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesinin halihazırdaki dekanıdır kendisi.
    yaklaşık 10 sene önce iktisat bilimine sempati duymaya başlamama vesile olan, o dönem fakülte idaresi ve rektörlük ile yaşadığı sorunlar nedeniyle birçok zorlukla mücadele etmek durumunda kalan çok değerli bir akademisyendir feridun hoca.
    üniversitenin yeni rektörünün geleceğe dair projelerinden biri olan, 'öğrenci sayısını radikal bir şekilde azaltmak' hedefi eğer uygulamaya konulabilirse, bu durumdan en çok muzdarip haldeki iibf yaşayacağı rahatlama ile beraber, feridun yılmaz'ın yönetiminde prestijli bir noktaya erişebilir, zira kendisi fakülte için büyük bir şanstır.
  • hey gidi feridun hocam. ben bu arkadaşımızın araştırma görevlisi olarak çalıştığı senelerde ,sanırım doktorasını yeni vermişti ya da verecekti, çok severdim. o zamanlar profösörlerimiz ve "elit" öğretim üyelerimiz tarafından zenci muamelesi görürdü kendisi. sanırım islamcı bir yanı vardı. belki de yanlış hatırlıyorum. ama sevilmezdi kendisi. bizzat, hor görüldüğüne, eziklendiğine şahit oldum. ben yüksek lisans öğrencisiyim ve benim yanımda bile çekinmeden yaparlardı, onların adına ben utanır içimden onların adına özür dilerdim feridun hocadan. felsefe severdi, örümcek ağı teoresi falan kolaycılıktı sanırım onun için. o zamanlar haydiger, fuko, kant konuşurdu da ben pek anlayamazdım. çok değerli, araştırmayı ve akademiyi seven gürsu gürsakal kardeşim, ben ve feridun hoca oturup çay içerdik ve bu sohbet yaşadığım en leziz anlara dönerdi. gürsu kardeşimiz de benim sınıf arkadaşımdı. onda da vardı bir potansiyel. beni boşverin.
    ben kendisine şu an yürüttüğü iibf dekanlığı görevinde başarılar dilerim ve inancım da başarılı olacağı yönünde. kendisini bilen, yetiştiren, klasik iktisat dışında bu işin fikirsel yönüyle ilgilenen birisi uludağ iibf için bir şanstır. seneler geçse de hep takibimdesin hoca.
  • kendisinden doktora dersi almış ve türkiye'de böyle bir akademisyenin olduğunu görmüş oldum. iktisadı ve felsefeyi seven, ilgi duyan öğrencilerin mutlaka ders alması gereken bir hoca. derinlemesine tanıyacak bir vaktim olmadı; ama bana gördüğüm kısım entelektüel birikimi hakkında fikir verdi. vizyonunuzu genişletecektir.
  • vakti zamanında dersinde eğlenceli bir şekilde mikro iktisat öğrendiğim ve gün itibariyle uludağ üniversitesi rektör yardımcısı olmuş akademisyen.

    kendisini tandığım zamanlarda hayranlık duymuştum oldukça ve gün geçtikçe bu hayranlığımda büyüdü. gerçekten entellektüellik seviyesi üst düzey olan bir akademiyen umarım bu vizyonunu uludağ üniversitesine yeni göreviyle birlikte daha fazla yansıtabilir.
  • benim olmayan öylesine girdiğim bir dersinde bile beni etiklemeyi başarabilmiş bir hocadır tarzı tavrı üslubu harikuladedir. keşke öğrencisi olup çay içebilme imkanım bulunsaydı sadece yarım saat sohbet etmek bazen bu dünyada ki varoluş ve insanlık temel niteliğime katkı sağlayacağı yönünde beni pozitif olarak ivmelendirebilir diye düşünüyorum. dip not: uludağ üniversitesi öğrencisi dahi değilim.
  • sadece bir kere sohbet etme fırsatı bulduğum güzel insan. herhangi bir cümlesinde farklı bir bakış açısı fsrk edip, kişiliğiniz etkilenebilir. gerçekten de bilgi birikimi çok yüksek bir kişilik. başarılar diliyorum hayatında. umarım bir gün bu sohbetlerini tüm ülkeye dinletebilir.
  • efsane hocamdır.
    2008 di sanırım kendisinden makro iktisat almıştım.
    geçme notu 40 iken 36 ortalama ile kalıyordum,
    odasına gittim, dedim hocam beni geçirin, makro' dan 36 benim için başarı.
    dedi "38 olsa 2 puan için destek olurdum ama 36 için maalesef bi şey yapamam"
    dedim "hocam 38 e de 2 puan kalmış durumdayım, 2 puan için kalmayayım"
    gülümsedi, çıktım odadan.
    kendisi ülkenin yetiştirdiği sayılı iktisatçılardandır, imkan olsa aralıksız ekonomi dinlenir kendisinden, yüzündeki ifade güven verir.
    severiz, sayarız...
hesabın var mı? giriş yap