• bir karikatürüyle, benim için unutulmayacak dergiler arasına giren mizah dergisiydi. internette aramama rağmen bulamadım ama anlatıyım.

    kabasakal: temel reis oruçlu bugün, dalııınnnnnn.
    temel reis: ulan allahsızlar.

    (bkz: şimdi anlatınca komik olmadı o zaman çok komikti)
  • fermuarın mucidi whitcomb judson'ın 21 eylül 1922'de ölümünün ardından chicago'da bütün fermuarların yarıya indirildiğine dair gayrıresmi bir bilgi vardır.
  • don giymeyen erkeklerin pipilerini kıstıran bi öldürücü mekanizma.
  • birkaç sayıyı geride bırakan fermuar için yapabileceğim en kısa yorum; mizah dergilerine çeşitlilik getirdiği ve yeni çizerlere yer açtığı için olumlu ve alınmasında fayda olan bir dergi, ancak lombak ya da penguenden biriyle arasında tercih yapmam şart olsa seçimim fermuardan yana olmaz.

    belli başlı çizerlerden ve köşelerden yola çıkarak dergiyi incelemek gerekirse:
    - üstün biraderlerin şero, tribal enfeksiyon ve üstün bradırs köşeleri kısalığın dışında eskisi gibi. duka film ve msa'da senaryo sıkıntısı var. kunteper ise emrah ablakın gelişiyle tekrar canlanacak herhalde.
    - emrah ablakın asıl önemi elbette kendi köşeleri vatandaşa sorduk ve tübitak. bu ayki lombak'ta tübitak'ı tamamen farklı bir kulvara taşımıştı ama fermuar'a geçtikten sonra eskiye döndü anladığım kadarıyla.
    - okynin cihangirde bi ev'i ise aslında dergiyi almak için en kuvvetli sebep gibi. iki sayfada bitivermesi üzücü.
    - memo tembelçizerin fevkalbeşer'i de formunda, uzunluk konusunda derdi olmayan nadir köşelerden biri.
    - faruken bayraktare, çizgisindeki hareketliliği sevsem de maalesef çok kötü. rezil-i rüsvan tipi konulu bir şeyler yapsa ne güzel olur diyor insan.
    - cihan ceylan, her zamanki gibi çok komik.
    - nuri çetin mizahını sürekli popüler kültür üzerinden yürütüyor, bir süre sonra tükenme ihtimaline karşılık şu anda gayet güldürücü.
    - yetkin gülmen, deli-manyak karikatürlerle karşımızda genelde komik, zaman zaman iğrenç, bu minvalde devam edecek herhalde.
    - sadece kaan, hayal tomografisini sandık içi'ne dönüştürme çalışmaları yapıyor belli ki ama görünüşe bakılırsa hiçbir zaman orjinal olamayacak.
    - gökhan dabakın deli cevat'ını yine ya seversin ya da nefret edersin, değişen bir şey yok.
    - vedat özdemiroğlunun paşa gönül kriterleri köşesi yazı anlamında en büyük kazanç.
    - semra can, serkan yılmaz, alper çelik vs. daha yumurta (ya da çıtçıt artık her neyse) denilebilir.
    - ender yıldızhanı sona sakladım çünkü hakkında en çok endişe duyduğum çizer kendisi. kemik'te falan da birkaç aydır ender yıldızhan-barış atar ismiyle çıkıyordu köşe, kim bu barış atar diyordum. bence kendini acilen bu işten sıyırması lazım zira:
    - barış atar, umut sarıkaya olmaya çalışırken fatih solmaz olan, yanında ender yıldızhan'ı da sürükleyen birisi. fermuar'ın bozulduğu noktalardan büyük bir tanesi bana kalırsa.

    bunlara dayanarak söyleyebilirim ki fermuar'ın en önemli sorunu haftalık dergi olması. oky'nin şikayet ettiği aylık derginin insanı tembelleştirmesi olayı, iki sayfada bitiveren köşeleri gördükçe olsun varsın böyle tembelliğe can kurban dedirtiveriyor. yani şu anda göxel fermuara geçse ne olacak ki, 5-6 sayfada, bazen üç sayıda tamamlanan uzun ama doyurucu maceralarını okuyamayacaksak eğer. bir diğer mesele ise eski dergilerde alışılan köşelere karşılık bulma çabası. örnek olarak hayal tomografisi - sandık içi, allah'ın sopası - sol kroşe, barış atar - benim de söyleyeceklerim var vs. bu durumda tabii ki penguen dövmüş oluyor en kaba tabiriyle.

    beri yandan penguen yayın hayatına tam yol ileri devam ediyor, bir eksiklik göremiyorum. lombak ise sanırım eksiklikleri dolduracaktır. örneğin kamuran suner (fatih solmazsız çizdiği maceralarla) bülent üstünün boşluğunu pekala doldurabilir gibi geliyor bana. umut sarıkaya lombak'ta da yazıp çizse aslında tartışmalar son bulacak ama zor gibi. kemik dergisi ise tolga sümerle falan bir yere gelemez bence, öyle yedek dergi, altyapı dergisi formatında ilerleyecek herhalde.

    satırlarımı sonlandırırken, olur a umut sarıkaya memo'yu özler de fermuar'a geçerse yukarıdaki tüm görüşlerimin 180 derece tersini savunabilecek kadar da yüzsüz olduğumu belirtmekten kıvanç duyarım.
  • türk mizahı ile türk solunun ortak bir kadere imza attıklarını gösterir son örnek.

    bölün bölün bitiremediler.
  • arasına akla hayale gelmeyecek şeylerin sıkıştırılabileceği, tarihte nice erkeklerin kendilerinden bir parçayı uğruna heba ettiği nesne.
  • dün sakin sakin düşünürken birden dehşetle fransızca olduğunu anladığım şey.
    "ula bu yaşıma kadar nasıl akıl edemedim?! vaay... lan demek aslen fermoir falan diye yazılıyo..." şeklinde devam eden akla zarar düşüncelerim oldu. insan dediğin bir ilginç şey.
  • dugme nin extended versiyonu.
  • artık leman almama nedeni.
  • esin ozbek adli penguen cizerini de kadrosuna katmi$ leziz haftalik karikatur dergisi. okurlar olarak, umut sarikaya'yi da gormek istiyoruz.
hesabın var mı? giriş yap