• ankara savaşı ile osmanlı devleti'ni parçalayan timur, anadolu'dan ayrılmadan bütün beylikleri yeniden canlandırıp osmanlılar dahil hepsini kendine tabi kılmıştı. timur darbesiyle osmanlılar anadolu'da 1.murad devri başlarındaki sınırlarına çekilmiş, buna karşılık kuvvetli uç beyleri sayesinde devletin rumeli'deki bütünlüğü korunmuştu. bundan sonra osmanlı devleti'nin ağırlık merkezi rumeli'ye intikal etti.

    yıldırım bayezid'in büyük oğlu süleyman çelebi devlet hazinesini ve arşivlerini alarak ankara savaşından sonra edirne'ye geçmişti. diğer kardeşler isa, musa ve mehmed çelebiler balıkesir, bursa, amasya, tokat, sivas havalisinde hüküm sürüyorlardı. bunların hepsi timur'un hükümdarlığını tanıdılar. sivas, tokat ve amasya bölgesinde hakim bulunan mehmed çelebi, timur'un anadolu'dan çekilmesinden sonra bursa'yı musa çelebi'den alan isa'ya müracat edip anadolu'nun aralarında taksimini teklif etti. isa, büyük kardeş olduğunu ileri sürüp bu teklifi reddetti. yapılan savaşta isa çelebi'yi yenen çelebi mehmed bursa'ya girip hükümdarlığını ilan ederek timur ile müşterek sikke kestirdi (1404). kardeşi mehmed'e mağlup olan isa, önce bizans imparatoruna, sonra ağabeyi emir süleyman'ın yanına gitti. süleyman, isa'yı büyük bir kuvvetle mehmed'in üzerine gönderdiyse de isa başarılı olamadı. bu arada çelebi mehmed komşularıyla iyi geçinmeye çalışıyordu. isa yine boş durmayıp batı anadolu'da aydınoğlu cüneyd bey, saruhanoğulları ve menteşeoğulları ile anlaşarak harekete geçtiyse de yine başarılı olamayıp karamanoğulları beyliği'ne iltica etti (1405). isa'ya yardım eden aydın, saruhan ve menteşeoğulları beylikleri bir müddet sonra çelebi mehmed'in hakimiyetini tanımak zorunda kaldılar. germiyanoğlu yakup bey, osmanlı hakimiyetini kabul ettiği gibi karamanoğulları da osmanlılar ile dost geçinmeyi tercih edip isa'yı memleketlerinden çıkardılar. isa, eskişehir yakınlarında yakalanıp ortadan kaldırıldı.

    bu suretle anadolu'nun tek hakimi durumuna gelen çelebi mehmed edirne'de bulunan emir süleyman'ı endişelendirdi. bu sebeple emir süleyman anadolu'ya geçti. çelebi mehmed karşı koymayarak amasya'ya çekildi. yıldırım bayezid'in küçük oğlu isa'ya mağlup olduktan sonra karamanoğlunun yanına giden musa çelebi de emir süleyman için bir endişe kaynağı oldu. bunu da bir anlaşma ile halleden süleyman bursa'ya dönüp zevk ve eğlenceye daldı. bu durumdan istifade edip bursa'ya bir baskın yapmayı düşünen çelebi mehmed, bu teşebbüsün haber alınmasından sonra vazgeçti. bu arada emir süleyman ile karamanoğlunun arası açılmıştı. bunun üzerine süleyman'a karşı celebi mehmed ile karamanlılar arasında kırşehir civarında 1409'da bir görüşme yapıldı. bu görüşmede süleyman çelebi'nin anadolu'dan uzaklaştırılması için bazı kararlar alındı.

    bundan sonra çelebi mehmed, 4 yıldan beri anadolu'da bulunan emir süleyman'ı rumeli'ye geçmeye zorlamak için karamanoğlunun yanında bulunan küçük kardeşi musa'yı rumeli'ye geçirmeye karar verdi. musa, muvaffak olursa çelebi mehmed'e bağlı kalacağına, onun adına para kestirip hutbe okutacağına dair yeminli teminat verdikten sonra sinop'tan bir gemiyle eflak'a geçirildi (1409).

    bu hareketin neticesi kisa zamanda alındı. musa'nın rumeli'de faaliyete basladığını duyan emir süleyman aydınoğlu cüneyd bey'i beraberine alarak süratle rumeli'ye geçti. çelebi mehmed de bursa'ya girdi. musa çelebi birinci defa emir süleyman'ın kuvvetlerine mağlup olduysa da ağabeyinin gafletinden istifade edip ona yüz çeviren bazı ümeranın el altından yaptığı yardımlarla bir baskınla edirne'yi işgal etti. bizans'a kaçmaya çalışan emir süleyman yakalanarak katledildi.

    bu suretle rumeli kıtasına hakim olan musa çelebi edirne'de hükümdarlığını ilan edip adına para bastırdı ve çelebi mehmed'e verdiği sözü tutmadı (1410). musa çelebi, babası gibi sert mizaçlı ve enerjik bir yapıya sahipti. emir süleyman'ın komutanlarına güvenemeyerek çoğunu değiştirdi. hemen harekete geçip emir süleyman'a yardımcı olan sırp prensinden intikam aldı. vidin'de isyan eden bulgar prensini yola getirdi. süleyman çelebi'nin rumeli'ye geçerken bizans'tan fethettiği yerlerden bir kısmını geri aldı. bizans imparatorunun 3 senelik vergisini almak üzere istanbul'a adam yolladı. daha sonra saltanat müddeisi süleyman çelebi'nin oğlu orhan'ı ortaya çıkaran bizans'ı kuşattı (1411).

    musa'nın bizans için teşkil ettiği tehlikeden korkan imparator, çelebi mehmed'i rumeli'ye geçmek için davet etti. bunu uygun bulan çelebi mehmed, başarılı olursa musa çelebi tarafından geri alınan yerleri imparator manuel'e geri iade etmeyi taahhüt etti. şayet muvaffak olamazsa imparator kendisini şehre almayı taahhüt ediyordu.

    çelebi mehmed, istanbul'dan ayrılıp 1411'de musa ile yaptığı ilk savaşı kaybetti. bizans gemileriyle bursa'ya döndü. musa çelebi, muvaffak olmasına rağmen ümerasına çok sert davrandığı için onlar musa'yı terketmek istiyorlardı. çelebi mehmed 1412'de giriştiği ikinci tesebbüste de muvaffak olamadı. fakat musa'nın beyleri mehmed ile anlaştılar. bunun üzerine mehmed üçüncü defa rumeli'ye geçip sofya yakınlarında kardeşi musa'yı mağlup ederek yakalayıp öldürttü (10 temmuz 1413). bu arada imparatorun yanında olan emir süleyman'ın oğlu orhan çelebi yapılan anlaşma gereği hudut dışı edildi.

    kardeşi musa'yı berteraf eden çelebi mehmed artık osmanlı devleti'nin birliğini sağlamıştı. fakat onun bu hareketi timur'un oğlu şahruh tarafından hoş karşılanmadı. şahruh 1416 şubatında gönderdiği bir mektupta çelebi mehmed'i tehdit ediyordu. o zamanlar osmanlılar timurluların yüksek hakimiyetini tanıyorlardı. çelebi mehmed, şahruh'a yazdığı mektubunda hükümdarlığın ortak kabul etmeyeceğini, bu halin düşmana fırsat verdiğini, bu sebeple bir çok ülkelerinin ellerinden çıktığını söyledi.

    çelebi mehmed edirne'de bütün devletin hükümdarı olduğunu ilan etti. kendisini tebrike gelen imparator ve prenslerle venedik elçilerini kabul edip onlarla barış içinde yaşayacağına söz verdi.

    fetret devrinden 1453'e kadar olan devrede osmanlı devleti, bu devrin ortaya çıkardığı bazı meselelerle karşı karşıya kaldı. osmanlı devleti'ni zaman zaman uçurumun kenarına kadar getirmiş olan bu çetin meseleler ancak fatih'in saltanat devresinde ortadan kalkmıştır.
  • fasıla-i saltanat olarak da bilinir. yıldırım bayezid'in ankara savaşı'nda (28 temmuz 1402) yenilmesiyle başlayan bu döneme, kardeşleriyle girdiği mücadelede başarılı olarak yönetimi yeniden ele geçiren mehmed çelebi son vermiştir.

    ankara ovası'nda yapılan savaşın kötüye gittiğini gören yıldırım bayezid'in oğullarından süleyman çelebi, yanına sadrazam çandarlı ali paşa, murad paşa ve yeniçeri ağası hasan ağa ile birlikte kendine bağlı olan birlikleri de yanına alarak edirne'de saltanatını ilan etti.

    savaşa katılan diğer şehzadelerden isa çelebi balıkesir'de, çelebi mehmed ise amasya'da kendi hükümdarlıklarını ilan ettiler. yıldırım bayezid ile birlikte musa çelebi ve mustafa çelebi (düzmece mustafa) timur'a tutsak düştüler.

    timur, zaferden sonra sekiz ay kadar anadolu'da kalarak osmanlı topraklarını yağmaladı. anadolu'da daha önceden bulunan ancak osmanlı topraklarına katılan eski anadolu beyliklerini yeniden canlandırdı. osmanlı topraklarını ise 4 şehzade arasında paylaştırarak anadolu'dan çekildi. böylece osmanlı toprakları bölünmüş oldu.

    şehzadelerden ilk olarak mehmed çelebi harekete geçti. orta anadolu'daki türkmen beylerini safdışı bırakarak güçlü bir türkmen ordusu kurdu. ilk çarpışma ise musa çelebi ile isa çelebi arasında bursa'da meydan geldi. musa çelebi bursa'yı alarak hükümdarlığını ilan ettiyse de kısa bir süre sonra isa çelebi bursa'yı yeniden ele geçirdi. bu olay şehzadeler arasındaki mücadelenin kızışmasına yol açtı. çelebi mehmed, diğer kardeşlerini safdışı bırakarak osmanlı imparatorluğunu yeniden bir birlik altında toplamıştır.
  • 13 yil surmu$tur . celebi mehmet'in diger genclere ustunluk saglamasiyla son bulmu$tur .
  • fatih sultan mehmet tarafından devletin birliğü ve dirliğü için kardeş katline izin veren ünlü ve çok tartışılan kanunların çıkarılmasında en büyük rolu oynayan dönem.
  • osmanlılar açısından dönüm noktası.
    normalde böyle büyük bir darbe alan devletin parçalanması süreç içerisinde de, parçalarının ortadan kalkması icap ederdi. ancak, osmanlılar, rumeli'de öyle sağlam adımlar atmışlardı ki, devletin kurulduğu asya topraklarında anarşi hakimken, avrupa tam aksine çok dingindi. osmanlıların, bu dönemdeki en büyük şansıysa, balkan devletlerinin osmanlılara herhangi bir saldırıda bulunmayışlarıdır. saldırı yapmayı planladıklarında ise, iş işten çoktan geçmişti. (bkz: varna savaşı) (bkz: ikinci kosova savaşı)
  • çelebi mehmet in kazandığı fetret devrini "padişahsız" olduğunu iddia edilse bile o dönemde sıra ile isa celebi, emir suleyman ve musa celebi, edirne de tahta çıkmıştır. yani padişahlık yapmışlardır. ancak en sonunda anadolu ve rumeliyi tek başına ele geçiren çelebi mehmet birliği sağlamıştır. osmanlı padişahları listesinde bu çelebilerin olmama nedeni ise amcalarını bu tahta layik görmeyen osmanlı padişahlarıdır.
  • şeyh bedrettin in idealindeki yönetimi kurmasına çok yaklaştığı fakat börkülce mustafa ile başlayan ayaklanmanın başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle kendisiyle birlikte toprağa gömüldüğü dönemdir. yıldırım beyazid in ölümünden sonra edirne de hükümdarlığını ilan eden musa çelebi babası o bölgenin eski kadılarından olan ve alimliğine güvendiği şeyh bedrettin i kazasker yapar. musa çelebi kardeşi mehmet çelebiye kaybedince, mehmet çelebi devlet için tehlikeli olarak gördüğü şeyhi iznik e sürgüne gönderir. bederttinin en büyük müritlerinden börlüce mustafanın başlattığı ayaklanma sırasında kaçar daha sonra da yakalanarak idam edilir. osmanlının kuruluş dönemindeki en zor günlerinde şeyh bedrettin sayesinde herkesin kendi toprağı için çalıştığı bir dönem yaşanmıştır. zaten bedrettinin idamındaki en önemli etmenlerden birinini de büyük osmanlı komutanlarının "bu adam sizin ve dedelerinizin toprağını dağıtmaktadır" diye sultanı tetiklemesi olduğu idda edilmekte.
  • islam'da, "allah'ın peygamber göndermediği devir" manasına gelendir.

    "biz peygamber göndermedikçe azap edecek değiliz," (isra, 17:15) diyen cenab-ı hak, peygambersiz dönemlerde yaşayan insanlara ötelerde farklı bir muamelede bulunabilir.

    peygamberimizin dedesi abdülmuttalip'in de bazı islam alimlerine göre fetret devri insanı olduğu ifade edilir; zira torununun peygamberliğine yetişememiştir. keza peygamber'in babası ve annesi de fetret devri insanı olarak kabul edilir. burada tam manasıyla fikir yürütemediğim nokta o topluluğun tamamının bu grupta yer alıp alamayacağı meselesidir; ancak diğer insanlara zulmeden bir insanın bu gruba dahil edilmesi zor gözüküyor.

    belki, peygamber mefhumundan uzak yaşayan ilkel ve vahşi kabileler ehl-i necat olabileceği gibi, modern bir toplumda yaşadığı halde duyması ve öğrenmesi gerekenleri bir türlü duyma ve öğrenme imkanı olamayanlar da bu gruba dahil olabilir.

    doğrusunu allah bilir.
  • günümüzde yaşananı için (bkz: fıtrat devri)
  • bu dönemden osmanlı'nın ayakta çıkabilmesi, tamamen rumeli'deki güçlü yapılanması sayesinde olmuştur. zira bölgenin türk/müslüman olmayan halkı dahi osmanlı devleti'nden mutludur o sıralar. bunun nedeni uç beyi olarak gelen beylerin adaletli davranması, devletin ekonomik olarak halkı eski derebeyleri kadar sıkmaması ve en karanlık çağlarını yaşayan hristiyanlığın yanında rumeli'yi saran bektaşi dergahlarının yerleşik halkı dahi etkileyebilmesidir. zira bölgedeki hristiyan kitleleri müslümanlaşması/bektaşileşmesi , fetret devri öncesinin gelişmeleridir. tüm bu unsurlar biraraya geldiğinde de, osmanlı anadolu'da darmadağın olasına rağmen, bu sancılı dönemden çıkabilmiştir. ancak fatih'ten sonra osmanlı yönünü kendini ayakta tutan batıya değil, yine doğuya dönüp hilafeti ele geçirmeye çalışır. sonra da olaylar gelişir zaten.
hesabın var mı? giriş yap