• belli bir noktadan sonra konu ile ilgilenmek yerine duru'nun yaptığı makyajı, kullandığı makyaj malzemelerini ve giydiği kıyafetleri not almak için takip ettiğim dizi.

    türk dizilerine nazaran daha az klişe ve psikolojik açıdan daha realist, mesela ben duru'da kendimi gördüm biraz. hırsın bir insanı ne kadar acıttığını iyi bilirim. eğer kendinizi iyi bir şekilde donattıysanız ancak doğduğunuz yer vs. buna ket vurduysa, "ben bundan daha iyisini hak ediyorum" bir delilik mantrasına dönüyor belli bir yerden sonra. daha iyisine sahip olabilmek için verdiği fevri kararları, ani çıkışları o kadar iyi anladım ki...aşkta kendimi daha iyi kontrol eden biriyim ama arkadaş çevresinin kıskançlıktan ona kolay posta koyması falan bunlar beni hep can evimden vurdu. hırslı biri çok ama çok istediği şeyleri elde edemeyince mahvoluyor maalesef. acı çeke çeke öğreniyorsun boyunun yetişebileceği yerleri.

    smk ve özge subplotu da çok iyiydi, sonu tam istediğim gibi bitti. özge'yi başından sonuna kadar tuttum ama insanları çok kolay harcıyordu, bunu da bipolarlığa veriyorum. zaten dizideki tüm ana karakterler farklı bir bencillik türünü temsil ediyor gibiydi. bencil olmayanlar da saplantılı tiplerdi ki, aslında onlar da kendilerini sevdikleri kişilere yansıtıyorlardı.*

    deniz, ada ve göksel üçgenine uyuz oldum. deniz bildiğiniz klasik türk erkeği. sevdiği kişinin onun çizgilerinde olmasını, onun istediği şekilde düşünmesini istiyor. can sayko biri, ama deniz de kontrolcüydü, kibirliydi. o istiyor ki yanındaki kız sürekli "he aşkım sen haklısın". valla deniz, ikiyüzlü bir lümpenin önde gidenisin, seni anca nilay gibi omurgasızlar paklar zaten.

    kitaplarını merak etmiyorum, okumam ama dizisi iyi kotarılmış.

    8.5/10
  • ürün yerleştirme olayının cılkını çıkaran dizi. samsung‘dan soğuttunuz adamı!!
  • ozan güven’in can manay karakteri ile serenay sarıkaya’nın duru karakteri dışında (bir de birazcık bilge) çok kötü bir cast seçimi yapmış dizi. asla bir zengin duruşunu beceremeyen osman sonant ile ne idüğü belirsiz bir karaktere ek olarak zorlama ses ve mimikleriyle vasatın altındaki oyunculuk sergileyen berrak tüzünataç’ın sahneleri geldiğinde, dizi evrensel standartlara ulaşabilecek bir yerden pembe dizi kıvamına evriliyor. insan doğuştan sahip olduğu şeyler ile eleştirilemez belki ama berrak tüzünataç nasıl bu kadar itici olabilmiş aklım almıyor. belki başka konularda iyidir ancak zorla oyunculuk yapılmıyor ya.
  • dizi ilk yayinlandigi zaman izlemis ve beğenmiştim. bikac gün önce tekrar bi acip izlemek istedim. 2 bolum ilerledim. ben bunu nasil izlemisim dedim kapattım.
    --- spoiler ---

    dizideki bazi erkek karakterlere iki cift sözüm var :
    --- spoiler ---
    can: mekanik bir el kafa hareketi her seyi bilen ucuncu goz gibi boktan aforizmalar. tek güzel sahnesi cem yilmazla olanıydı. geri kalan pekcok sahne musamereden hallice.

    deniz: tekrar izleyince en mal karekterin bu olduğunu gördüm. mıymıntı bir idealizim gerçek hayatla falan kıyaslama yapmayalim hadi. kurgu bu illaki gercek olmasın. ona da tamam. ama idealizim böyle bir mallık değil ya. herif trilyonluk evde oturuyor yegane hayat amacı duru ile seks yapmak. ama fakir edebiyatından da asla vazgecmiyor ordinaryus deniz. bi sahne var, sponsor meselesinden birileriyle papaz oluyor denizimiz. yil sonu gösterisi yapilmayacak bu sebeple. duru ile konuşurken öğrencilerini kastederek bu cocuklara bunu nasıl açıklarım gibi bi laf ediyor. ulan deniz götü onlar cocuksa duru ne yaninda. o da öğrencin. duru "ben başdansçıyim kostumum farklı olsun" diye zırvalarken hele denizin yine asiri gerçekçi idealizm miymintiligi çok enteresan.
    sonra yine ilk 2 bolumden biri sponsorla görüşmeye gidiyor deniz. simdi bu deniz cok idealist ya karşısına onun tam zitti bir karekter yazmışlar. bi sirketin bilmem kacinci yılında çalacaklar bunlar. bu kareket denize "firmamızla ayni renkleri giyersiniz reklam müziğimizi çalarsınız 15 dk bize yeter " minvalinde laflar ediyor. yani illaki boyle mi olmak zorunda bu isler ? hâlâ mi klasisizm ? hala mi iyiler ve kötüler dünyası? hayat böyle malca ilerlemiyor ya.

    bunun uyarlama olduğunu kitaptaki anlatinin daha farkli olduğunu ben de biliyorum. ama internet diziciligi bu degil . bu bizim tv dizilerinin yarim saat kisaltilmis ve rtüksüz hali. daha fazlasi değil.

    son olarak bilen yazsın lütfen bu yil sonu gösterisi hayat memat meselesi mi böyle okullarda ?
  • karantina olmasa izlemeyecegim cop.

    dogal oyunculuk nedir, ne degildir saniyorum kimse bu insanlara daha once bahsetmemis. yaw guzelsiniz iste bosverin soyleyin su replikleri olsun bitsin denmis.

    guzel insanlar, guzel evler, guzel hayatlar.. turk izleyicisi bunlari bir arada gorunce hemen 'kaliteli dizi' yaftasini yapistiyor nasil olsa, bosver.

    ozan guven'in bisey soylerken alt cenesini asagi indirip, gozlerini kisip, alnini kiristirip, kafasini da yana yatik hale getirerek ergen ergen konusmalari (so 90s) itici ve dayanaksiz bi su icme ritueli, istanbul'daki tum cctv kameralarinin kendisine hizmet etmesi sacmaligi, gereksiz kalin paltolarin icinde boynunun bogazinin filan hapsolup ordek gibi kisacik kalmasi, yuruyusunun paytaklasmasi, donuslerinin robotlasmasi (mecburen). pardon ama kafanizdaki cool bu mu ya gercekten?

    berrak'in konusmasindan-tavirlaridan bagimsiz, asla kontrol edemedigi vucut hareketleri. bos bakislari, izleyiciye geciremedigi duygulari. senaryo acisindan ici doldurulmayan can manay dusmanligi, neden bunca sacmaliga giristigi konusu. (kendisi yuzunden 2 insan olmus, adalet diye yirtinan kadin, olenler adina delil toplamak yerine can manay neden smk ile kavgali onun pesine dusuyor mesela) geciniz.

    serenay'in bi tek guzelligi, onun disinda hicbiseyi (maalesef)

    sekreter kizi oynayan ferhan sensoy'un kizinin tek ozelliginin yonetmenin kardesi olmasi.

    busra develi'nin oyunculuk cabalari ama bi turlu olmamisligi. abisini is yerine getirmek yerine bir bakici tutacak kadar bile konuya kafa yoramayisi. ama her toplantida bakin ben akilliyim, ben cinim cikislari.

    diziye renk katsin diye girmis turlu turlu guzel hanimlar ama orda da bi turlu dolmayan bosluklar. kisa kopuk sahneler.

    peki ya ne ise yaradigi bi turlu anlasilamayan ama bi acayip rol kesen sofor kisisi?

    bastan boyle sanki onemli bi rolu varmis gibi, dizinin sonundaki dugumu cozecekmis gibi, her an bilge'ye bir sir fisildayacakmis gibi gizemli gizemli takilip, sadece can manay'i ordan oraya goturdu ya dizi boyunca. ileri derecede sasirtici degil mi gercektende, yoksa bi tek ben mi takildim buna? madem duz bir adami oyniycaksin neden egzajere davranis sergiliyosun? iste bu da bir oyunculuk basarisizligi bana gore.

    dizi can manay ustune kurgulanmis olsa da asil ilgi cekici olan eti'nin hayatiydi aslinda, kesinlikle detaylariyla bilmek isteyecegimiz. bir derinlik verilecektiyse buna verilseydi keske, oyle ustun koru, yarim agiz gecildi. anlatsaniza o cocugu nasil dogurdu, nasil evlatlik verdi, nasil olum planini hazirladi, nasil yirtildi orta yerinden tum bunlari yaparken, gostersenize.

    neden izledigimizi bi turlu anlamadigimiz tripli ada ile sevgilisi kereste cocuk'un lise aski kivamindaki gereksiz hayatlari kadar bile dahil olamadik eti'nin hayatina. yazik oldu.

    nbc'nin ahlat agaci filmi icin dogu demirkol'u secmesinin nedeninin dogu'nun kaybeden rolunu iyi oynayabilmesinin yaninda, anadolu insanini yansitan kavruk bir tipi olmasinin da etkisinin oldugunu okumustum bi yerlerde.

    ayni yaklasimla osman sonant bir zengin tipi veremese de dizi boyunca, elinden geleni yapiyor rolu icin simdi hakkini verelim. sofor gibi gereksiz abartili oyunculuk yerine mimikleriyle bile biseyler gecirebiliyor izleyiciye. berrak'i gercekten sevdigini anliyoruz, bakislarindan. (bu can manay' da yoktu mesela, evet surekli dile getiriyordu seviyorum, oluyorum, bitiyorum diyordu ama bir smk bakisi yoktu duru'ya karsi. sevdigini diliyle soyluyordu, kalbiyle degil. ama smk oyle degildi, dogruya dogru.)

    mehmet gunsur, mehmet gunsur, mehmet gunsur. hic mi demedin kendi kendine yav benim burda ne isim var diye. o kadar kisitli bir karakter yaratilmis ki senin icin, gereksiz bir 'hep iyi olma hali', bir sanat okulunda hoca olmasina ragmen bagnazligi bi sekilde goze carpan, duru'ya asik ama asik olma nedeni izleyiciye tam olarak aktarilamamis vs. (bu zamana kadar birlikte oldugun karakterler arasinda en bosu olan duru'nun nesiydi seni ceken, guzel olmasi mi sadece? nehir daha mi az guzeldi veya yasemin kay allen?) bu mu tav oldugun senaryo gercekten? yazik etmissin kendine.

    senaryo, uzulerek soyleyelim, oturmamisti gercekten. hele son bolum cok katakulliye gelmis belli. tek iyi diyebilecegim kisim 'afife' sahnesiydi saniyorum, ozlemisiz boyle ozenilmis rafine goruntuleri. keske dizi de o duzeyde bir is olsaydi.

    diziyi karantina yuzunden eve kapanmanin sonuclari yuzunden izledik, guzel kiz yakisikli oglan dizisi iste. ama aklimiza hitap eden bisey olamadi. sasirmadik, vay nasil dusunmusler bunu diyemedik. bir kalkisma olarak kaldi aklimizda. neyse, bi dahakine artik diyelim.
  • once kitaplarini okuyup sonra diziye basladim. huyumdur best seller lari ve dizileri modasi gectikten sonra tuketmek.
    kitaba basladigimda daha once niye okumadim ben bunu dedirtti. satir aralarini da okuyabilme becerisi gerektiren bir seri olmus. su an serinin son kitabi pi deyim. fi ve ci yi 1 haftada bitirdim. 3 gunde fi dizisini bitirdik esimle. dun gece itibariyle de ci ye gectik.
    kitapta kendimden ve cevremden de ozdeslestirebildigim karakterler oldugu icin cok begendim. bazi karakterler icin hatta aha ayni filan kisi diyebildim.
    diziyi kitap uyarlamasi olarak ele alirsam olmamis derim. kitapla ortusmeyen cok olay var. ekleme cikarma cok fazla olmus. sadece karakterler ve kisilikleri tam oturmus. smk yi osman sonant in oynamasi kitaptaki tasvirde gozumde farkli bir tip canlandigi icin gozume batti. yoksa oyunculuguna diyebilecegim hicbir sey yok.
    --- spoiler ---

    dizide can manay in surekli su icmesi kitabi okumayip da diziyi izleyenlerin en cok elestirdigi noktalardan biri. adam duru her aklina geldiginde ereksiyon yasiyor. her ne kadar internet dizisi de olsa acikca bunu gosteremeyecekleri icin suyla icindeki yangini sondurmeye calistigini gostermisler.
    ada ve goksel in hikayeleri soyle bir uzerinden gecilmeyecek kadar derin. ama dizide figuran kalmislar. deniz ve duru arasindaki esas problem daha en basinda ada nin yil sonu gosterisindeki acilis parcasini bestelemis olmasi ve duru nun dansini kendi bestesine dahil etmek istememesi ve deniz in de bunu onaylamasi uzerine cikiyor. ada dizide goruldugu gibi ezik silik bir karakter degil. sadece deniz in karsisinda tutuluyor.
    bilge nin olayi bambaska islenmis. daha ise ilk girdigi gun can manay in programda terapi koltuguna oturmasi onerisini getiriyor. akabinde kaya isten cikariliyor. dizide kaya nin isten cikarilmasi geciktirilmis. kitapta bilge dogru nun bilinen en buyuk asal sayiyi bulmasiyla kazandigi odul sayesinde arabasini kendi aliyor dizide sirket arabasi veriliyor. ve dizide goruldugu gibi acemi sofor degil.
    bu ve bunun gibi gozume batan pek cok nokta var. ama kitap ve dizi birbirinden bagimsiz degerlendirilirse gayet guzel olmus birer yapim. kitapta yorumu okuyucuya birakilmis bazi kisimlar da dizide tamamlanmis. oyuncular da karakterlerin hakkini vermis.

    --- spoiler ---
  • hakkını verelim finali gerçekten harikaydı. ama insan bir an düşünüp durmuyor değil. black swan sen misin?
  • çok güzel başlamasına rağmen finalinin saçma ve aceleye getirildiğini ve yazık edildiğini düşündüğüm dizi.tek tesellim dizinin sonunda özge ve smk’nın yakınlaşıp muhteşem bir ikili oluşturması.
  • duru karakterini neden serenay oynamış? ayrıca mehmet günsür ile de son derece uyumsuz kalmışlar. en iyisi smk.
  • ilginç bir sekilde kitabindan daha iyi olan uyarlamalar siralamasinda kafamda ilk ona soktugum internet dizisi.ci' yi yani ikinci sezonu begenmedim.final belli belirsiz ve cok kotuydu.begenmeme nedenim yazar kaprisi (bkz: azra kohen) nedeni ile ( kitabinin onune gecti cunku proje *) son sezonu olacak pi ' nin iptal edilmesi.

    ayrica osman sonat' in oscarlik performans sergiledigi istir.bu adami ne diye saklaban saklaban islerde ikinci adam yaptilar anlasilmasi zor.
hesabın var mı? giriş yap