fifa 99

• öyle bir oyudur ki, bu memlekette oynayan herkes "d" , "space" , "enter" tuşlarından birisini basılı tutup "harbiden maça girerken daha mı hızlı loading yapıyor lan" demiştir.
  
  toronto takımında "l. janny" ile "k. robert" diye iki sağlam adam vardı. isimlerini bilmediğim için hep ilk harfleriyle hatırlayacağım kendilerini. bir de, kaiserslautern takımının kalecisi szucs 800 küsür dolardı. (hangi para birimiyse işte oyundaki) ama çok güçlüydü.
  
  arkadaşlarla aramızda oynarken kural belirlemiştik. bütçeyi harcamadan oyuncu satıp oradan gelen parayla yapıyorduk transferleri. ben kılı kırk yarıp iş yaparken arkadaş man utd olup schmeichel'ı satıp boktan bi kaleci alıp kalan parayla deli gibi transfer yapmıştı. mızıp oynamamıştım ben de. de gidi de...
• o zamanlar kimsede doğru düzgün playstation olmadığı için eli mahkum herkes bunu oynuyordu. güzel de geliyordu allah için şimdi hakkını yemeyeyim. ama bugün hala bu oyunu efsane gibi hatırlayışımızın sebebi o zamanki winning eleven oyunları ile o dönemde tanışmamış olmamızdandır. bunla aynı dönemde çıkmış olan winning eleven 3 oyunu fifa 99' dan yaklaşık bi 5-6 yıl daha ilerde bir oyundur. hatta we3 şimdi bile açılıp eğlenceli bir şekilde oynanabilir bir oyunken o mükemmel duygularla hatırlanan fifa 99' u bi açıp bakarak aslında ne kadar rezalet bir oyun olduğu görülebilir.
  
  hatta we3' ü şimdi oynayıp şimdiki pes oyunları ile kıyaslayarak konami' nin ne kadar gerizekalı bir firma olduğu da rahatlıkla görülebilir. 12 yıl boyunca 1 gram ilerleyememiş hatta birçok konuda geri gitmiş durumda şimdiki pes oyunları eskilerden.
• ford için mustang ne ise, fifa serisi için de fifa 99, odur.
• bir iki yıl önce yeniden kurup oynadığım oyun, eski günlerin hatırına oynamaya çalıştım ama gözlerim daha fazla dayanamadı. nasıl dayanmışız o berbat grafiklere, nasıl gözlerimiz bozulmamış gerçekten anlamıyorum. buna rağmen yaşattığı zevk, oynanabilirliği, q gibi fantastik bir tuşun bulunması, müzikleri ile çok ama çok güzeldir. hala bu oyunu oynarken aldığım zevki veren başka bir oyun çıkmadı. bir kuşak için efsanedir, sanırım öyle de kalacaktır.
• ismini sol frame'de görünce hüzünlendiğim. çocukluk ne güzel be dediğim... tasolar, pokemon'lar, fifa serileri bir zamanın renkleri.
• türk takımı olarak galatasaray'ı, türk stadı olarak ali sami yen'i ilk defa bünyesinde barındıran oyun. hatırlıyorum da, oyunun cd'si arkadaştan elime geçtiğinde çocuklar gibi sevinmiştim. o zamanlar şimdiki gibi torrentten, rapid'ten indirme yapamazdık. internet denen nane, kağnı hızından halliceydi. 56k modem ile nette sürter, mühim sitelere pike yapardık...
  
  oyunu hevesle yükledim. hemen seçtim galatasaray'ı. ali sami yen'de ilk maçıma çıkarken ekran karşısında heyecanın doruklarındaydım. bir bilgisayar oyununda ilk defa bir türk stadında ve türk takımıyla, tuttuğum takımla, oynuyordum. galatasaray'la gol atmaya başladıkça "gool" diye bağırmaya başladım odamda. galatasaray gol attı, ben gol diye bağırdım. galatasaray gol attı, ben "hakan attı", "hagi attı" diye bağırdım. o kadar çok bağırmışım ki, alt komşunun benden 5 yaş küçük fanatik galatasaray'lı oğlu bize geldi. "abi galatasaray maçı var zannettim. varsa birlikte izleyelim" dedi. "yok ulan galatasaray'la maç yapıyorum" dedim. şoklandı. bu da böyle bir anımdır.
• en kral yanı tabii ki spikeridir. böyle bir spiker hiçbir fifa serisinde karşımıza çıkmamıştır. her golden sonra üst düzey tepkiler vererek ' lan hakkaten ne gol atmışım ' ruhuna büründürürdü. aninnssstgoooniiin diyerek çığırması bambaşkadır hele hele.