• tam sövmek için başlığa girmiştim ki çok sofistike bir eleştiri gördüm. ekşi sözlükte son zamanlarda karşılaşamayacağımız kadar nazik. tebrik ediyorum başlığı açan arkadaşı.
  • michael moore'un butun belgeselleri de ayni sekildir. sistem elestirisi ustunden para kazanir. biz buna arkadaslar arasinda kapitalizm diyoruz.
  • fight club 1999 yapımı bir filmdir. filmi bugün izleyip, ya tipik şizofren işi derseniz zaten bir anormallik vardır. arada izlediğiniz bütün şizofren filmlerinin atalarından biridisidr bu.
    filmin içinde "ihtiyacımız olmayan şeyleri almak için sevmediğimiz işlerde çalışıyoruz" diye bir replik var ki bence her şeye bedeldir zaten.
  • kendi içinde çelişkili tespit. ancak güzel denemeydi.

    ilk olarak zaten chuck palahniuk yazdığı eserin, eleştirdiği sistemin içine girmesine trajik bir şekilde bakıyor. ancak taktiksel düşünürsek eğer kapitalizm eleştirisi yapan bir filmin kapitalizmin en çok döndüğü sektörlerden birisine girmesi hiç de yanlış değil.

    fight club'ın eleştirdiği kitle zaten televizyon izleyip manyak gibi alışveriş yapan kitle değil mi? sen bu kitleye daha nasıl ulaşabileceğini düşünüyorsun ki? pasif sanatla mı? aktivisler gibi farkındalık yaratarak mı? bu kitle bunların farkında değil.

    bu insanlara nasıl ulaşacaksın peki? en çok kullandıkları şeylerin içine girerek.

    fight club'da tarih boyunca yapılmış en daşaklı filmlerden birisidir.
  • neden kitap üzerine değil de film üzerine olduğu merak uyandıran eleştiri. bu kitap matbaada basılmıyor mu? dükkanlarda satılmıyor mu? yazarı bundan para kazanmıyor mu? bu kitap başlı başına kapitalist evrenin dışından mı okuyucusuna ulaşmakta? gibi deli soruları kafada canlandıran tespittir ayrıca.
  • işte megadef döver, slayer siker, metalika ana bacı dalar. sonracıma şumaher hekinen’e takar. metrik zaten big brother, 1984. bütün çiftlikler aynı hayvandır.
  • bu eleştiriyi yapanın kitabı okumadığı çok belli. eğer okumuş olsa filmi değil kitabı eleştirdiğini anlayacaktı. bu bir senaryo değil arkadaşım. kitabın neredeyse birebir aynısı. eleştirdiğin şey edebiyat. filmde bunu da eklemişler bunu da abartmışlar diyeceğin çok bir şey yok açıkça.

    ayrıca kitabın yazarını da * hiç tanımadığı diğer kitaplarını bilmediği ortada. ezber bir eleştiri olmuş açıkçası. filmin 3-5 sahnesine bakıp ''bu ne yea'' demenin daha süslü hali.
  • bugüne kadar sinema filmleri başlıklarında haddimi bilmeye çalıştım ama bunda istediğim şekilde konuşacağım.

    onu bırak da, ne önemi var ki?

    ne önemi var? eğer brecht doğmasaydı, ya da sinema hakkında bir söz etmeseydi, biz sinema değerlendirmesi yapamayacak mıydık?

    diyorum ki, umrumda değil. bu filmin sistemi eleştirmesi de eleştirmemesi, yönetmenin para kazanmayı hedeflemesi de hiç umrumda değil. sinema benim yaşadığım deneyimdir. bana "eğitimsiz sinema izleyicisisin" diyebilirsin. kabul. belki, senin kadar referanslarla süslemiyorum bu entrymi, dikkat çekmek için ayrı başlık açmıyorum ama senin de yazında saygı duyduğunu söylediğin tarkovski, benim tarafımda. sean martin'in andrey tarkovski isimli kitabında "genel olarak filmlerin, duygusal deneyimler olduğunu söyler. hatta eserlerine tamamen kişisel şekilde yaklaşan izleyicilere karşı, filmi izleme deneyimini ve filmin anlamını abartılı entelektüel analize tabi tutan birine karşı olacağından daha nazik olurdu." der.

    tarkovski bu düşüncede olmasa fark etmezdi. ama söylemek istediğim, filmin sonunda gökdelenler düşüyor diye benim şu sahneden aldığım haz azalmıyor. bana bu filmin yaşattığı deneyimin benzerini yaşatan bir film yoksa ben o filmi istediğim kadar överim.
  • objektif şekilde sonuna kadar okumaya çalıştığım ancak (bkz: fight clup) ve (bkz: brehcht) sonrasını okumadığım eleştiri yazısıdır. brechtyen bakış açısı ile fight club’ı eleştireceksin ancak ikisini de doğru yazmayı beceremeyeceksin. (bkz: böyle bir şey olabilir mi?)
  • amk adamın eleştirmesinin sebebi "sistem eleştiris yapıp aslında sistemin ekmeğini yiyor olması" imiş.

    ulan zaten filmin tamamı bunu anlatıyor kardeşim.
    "fight club'dan kimseye bahsetmek yasaktır" diyip sürekli üye sayısı artan, yani kendi içinde daha şimdiden tutarsız olan bir isyandan bahsediyorlar. vücut geliştirenlere laf atıp, üyesi olan herkesin mermer gibi vücudunun olduğu bir oluşum neticede.

    filmin konusu zaten bu.
hesabın var mı? giriş yap