• yavuz havuz olayında sanıklar arasında mahkemeye sevk edilince büyük üstadlığı (bkz: mason) son bulmuş ve mahkumiyet kararından sonra da gayri muntazam ilan edilmiş bilecik eski milletvekili.
  • bu kişi meclisimize yemin kuralını getiren kişi imiş aynı zamanda.

    hakkında güzel bir yazı. yılmaz özdil'den.

    y’emin misiniz?

    osmanlı döneminde meclis-i mebusan üyeleri “zat-ı hazret-i padişahiye ve vatana sadakat” üzerine yemin ediyordu.

    *
    hem vatanı sattılar.
    hem zat-ı hazret-i.
    *
    mustafa kemal bu tür müsamerelerle ilgilenmedi, 23 nisan 1920’de yemin edilmedi… 1921’de çıkarılan ve ilk anayasamız kabul edilen teşkilatı esasiye’de de yemin filan yoktu.
    *
    1924’te bilecik mebusu fikret bey “illa yemin etmemiz lazım azizim” dedi, öneri sundu, “haklısın muhterem” deyip, alkışladılar. böylece, 1924 anayasası’na yemin monte edildi: “vatan ve milletin saadet ve selametine ve milletin bila kaydüşart hâkimiyetine mugayir gaye takip etmeyeceğime ve cumhuriyet esaslarına sadakattan ayrılmayacağıma vallahi.”
    *
    1928’de “vallahi” çıkarıldı.
    “namusum üzerine söz veririm”e dönüştürüldü…
    1961 anayasası’nda yemin uzadı, “bağımsızlık, bütünlük, laiklik” üzerine namus sözü verildi.
    *
    1982 anayasası’nda yemin biraz daha uzadı, “hukuk, atatürk devrimleri, anayasa’ya sadakat” üzerine, namus sözü yetmedi, “namus ve şeref” üzerine “ant” içildi… üstelik, daha önce sanki japon milletine yemin ediliyormuş gibi, “türk milleti önünde” kelimeleri ilave edildi.
    *
    görüldüğü gibi, her şey, bilecik mebusu fikret bey’in başının altından çıktı…
    *
    peki, kimdir fikret bey?
    *
    memleketin üç tarafı denizlerle çevrili olduğu için, 1924’te denizcilik bakanlığı kuruldu. başbakan fethi bey, osmaniye mebusu ihsan bey’i denizcilik bakanı yaptı. ihsan bey, ilk icraat olarak, yavuz zırhlısının onarım ihalesini fransız şirketine verdi. bilahare… denizcilik bakanı ihsan bey’le “vallahi diye yemin etmemiz lazım” diyen bilecik mebusu fikret bey’in çaktırmadan ortak şirket kurup, ihaleyi verdikleri fransız şirketinden “avanta” aldıkları ortaya çıktı!
    *
    meclis soruşturması açıldı, fikret bey indiragandi’yi itiraf etti. yüce divan’da yargılandılar. dokunulmazlıkları kaldırıldı. ihsan bey’e 2 sene, fikret bey’e 4 ay hapis cezası verildi.
    *
    yani?
    *
    “vallahi diye yemin etmemiz lazım” diyerek, bu yemin işini memleketin başına saran fikret bey… cumhuriyet tarihimizde “yeminini çiğnediği için” yüce divan’da mahkûm olan ilk mebustur azizim!
    *
    dolayısıyla, cümleten hayırlı yeminler diliyorum… ve, ilk anayasa değişikliğinde bi daha değiştirilip, “yemin etsem başım ağrımaz” haline getirilmesini öneriyorum.

    yılmaz özdil-hürriyet
  • cumhuriyet tarihinin ilk hırsızlığını yapan milletvekiliymiş. "koskoca bakan olmuşsun utanmıyor musun" sorusuna, "demokrasi zenginliktir demiyor muydunuz, zenginleştik işte" diye akıl dolu bir cevap vermiş.

    tam adı da takiyyettin fikret. soyadı konunuyla onuralp'i alarak tokatladığı paraları onur'lu soyadıyla şereflendirmeye kalkmış.

    benim aklıma (bkz: adalet ve kalkınma partisi) geldi neden öyle aklımda ampül belirdi anlamlandıramadım şimdi.
  • yavuz zırhlısı ile ilgili teferruatlı olarak hazırladığım şu yazıda (#87773445) yavuz zırhlısının tamiri için yapılan ihalede yolsuzluk yapıldığından ve bunun sonucu olarak bahriye bakanlığının lağv edildiğinde kısaca bahsetmiştim.

    cumhuriyet tarihinin ilk yolsuzluk soruşturmasına sahne olmuş ''yavuz havuz davası'' ile ilgili yüce divana çıkarak hüküm giymiş ihsan eryavuz'un düşüncelerini ve yaşadıklarını oğlu asım bülent eryavuz’un kaleminden size şu yazı (#99313002) ile aktarmıştım. yine aynı davanın diğer bir sanığı olan ve hüküm giyen doktor fikret onuralp' in kısa yaşam öyküsünü sizlerle paylaşmak istedim.

    burada önceki yazımda ve bu yazıda dikkatimi çeken bir hususa yazıya başlamadan önce değinmek istiyorum. bu davada hüküm giyen ihsan eryavuz, doktor fikret onuralp ve nazım beyler bahse konu bahriye bakanlığı kurulana kadar hiçbir şekilde askeri denizcilik veya denizcilik ile ilgili konularda ihtisas yapmayı bırakın herhangi bir muharebe gemisinde dahi görev almamıştır. dolayısıyla işi layıkıyla yapmaları bana göre zaten beklenemezdi. tabi ki dönemin şartlarında bu konularda ihtisas sahibi kişilerin azlığıda göz önüne alınabilir. burada önemli olan bakanlık yetkisi alan bu kişilerin iyi veya kötü niyetli olup olmadıkları veya bu yolsuzluğu yapıp yapmadıkları değildir. bu yüzden, özellikle bu başlık altında yazılan yorumlardan bağımsız olarak bu yazıyı okumanızı istirham ediyorum. çünkü bana göre burada önemli olan kişi değil, kurum ve kuruma atama yapanların (ismet paşa ve fevzi paşa) yaklaşımlarını empati yaparak irdelememizdir. bu itibarla, yazıyı okurken başlıkta yazan diğer yorumları fazla dikkate almadan fikret onuralp'i tanımak için okuyalım.

    fikret onuralp, 1887’de istanbul’da doğdu. babası, tahir bey’dir. tahir bey, babası gibi askerdir. askeri okullarda okuyup subay çıktıktan sonra edirne, kayseri gibi şehirlerdeki birliklerde görev almış ve albaylığa kadar yükselmiştir. tahir bey, yemen savaşı’na katılmış orada şehit düşmüştür. annesi sultan abdülmecit’in yaverlerinden hüseyin şerif paşa’nın kızı mevhibe hanım’dır.

    fikret bey gençliğinde tevfik fikret hayranıydı. batı kültürünü ve devrimciliği hep savunmuştur. fikret bey 1910 yılında istanbul tıp fakültesi’ni bitirdikten sonra kadın hastalıkları ve anatomi ihtisası yaparken trablusgarp savaşı çıkmıştır. doktor fikret bey, ihtisasını yarıda bırakmış ve kızılay hizmetinde gönüllü olarak savaşa katılmak için müracaat etmiştir. derne, tobruk ve bingazi’de savaşan enver bey’in (enver paşa) komutasındaki birliğe katılmak üzere istanbul’dan iskenderiye’ye vapurla gitmiştir.

    doktor fikret bey ile aynı kafilede bir başka doktor daha vardı. bu kişi ise eski başbakanlardan doktor refik saydam idi. iskenderiye’deki kızılay heyetine anadolu’dan gelen bir birlik ve bazı gönüllüler de katılmışlardır. gönüllülerden biri bulgaristan'ın yenice bölgesinde kaymakamken görevinden istifa edip, bir asker olarak savaşa katılmak için yola çıkan ibrahim süreyya (yiğit) bey’di. doktor fikret ile ibrahim süreyya arasındaki ömür boyu sürecek arkadaşlık burada başlamıştır. doktor fikret’in dahil olduğu kızılay heyeti ve diğer askerlerle gönüllüler önce trenle, sonra da yaya olarak derne’ye ulaşmıştır. buradaki birliğin tabur komutanı binbaşı mustafa kemal bey’dir. italyanlarla devam eden savaşta osmanlı birliği italyanlara saldırmış ve kanlı bir muhabere cereyan etmiştir. cephe gerisindeki sahra hastanesinde görev yapan doktor fikret siperlerden çıkan asker zaiyatını önlemek ve tedavilerini yapmak için atına binip cephenin ön kısımlarına gitmeye kalkmıştır. bu sırada bir italyan ağır makinalısının kurşunlarına hedef olmuş, atı vurularak ölmüş ve doktor fikret ölen atın altında kalmıştır. bacağı kırılmış ve uzun bir süre sonra bulunup sahra hastanesine götürülmüştür. bu muharebenin kayıplar listesine doktor fikret’in adı da şehit olarak yanlışlıkla eklenmiştir.

    bu şehit listesi istanbul basınında yer alınca annesi mevhibe hanım’ın yüreğine ikinci bir ateş düşmüştür. önce kocası albay tahir bey’i sonra da oğlu doktor fikret’i şehit olarak kalbine gömmüştür. osmanlı imparatorluğu balkan savaşı’nın yayılmasından sonra libya’daki toprakları terk etmeye karar vermiş ve bingazi’de, derne’de savaşan birliği geri çekmiştir. terhis edilen asker anavatana dönmeye başlamıştır. bu arada gönüllü olarak savaşanlardan ibrahim süreyya bey hastanede yatan arkadaşı doktor fikret’i ziyarete giderek veda etmek istemiştir. bu sırada doktor fikret, ibrahim süreyya’ya annesine götürmesi için bir mektup vermiştir. doktor fikret bu mektubunda iyileşmekte olduğunu, yakında memlekete döneceğini ve kendisini merak etmemesini yazmıştır.

    ibrahim süreyya istanbul’a döndükten sonra mektubu sultanahmet’te oturan mevhibe hanım’a götürür. mevhibe hanım heyecandan fenalaşır. kızı mediha, babası ve ağabeyinden sonra şimdi de annesini kaybetmekte olduğunu sanarak çığlıklar atmaya başlar. kargaşa ibrahim süreyya’nın “doktor fikret ölmedi,” demesiyle durulur. balkan savaşı’ndan sonra birinci dünya savaşı çıkar, bu savaş sırasında hüseyin rauf (orbay) ile birlikte iran ve ırak kuvvetleri seferiyesi’nde görev alır.

    doktor fikret osmanlı ordusu’nda müşir (mareşal) “deli” fuat paşa’nın kızlarından celile hanım ile paşa’nın boğaz’da, topmak burnu’nda bulunan yalısında evlenir. bir oğulları olur. çocuk küçük yaşta dizanteriden ölür. doktor fikret bir süre izmir’de doktorluk yapar. mütareke yıllarında ankara’ya gider. gazi’nin yanında yer alır.

    bu arada gazi ile birlikte milli mücadele’de yer alan ve kocaeli milletvekili seçilmiş olan ibrahim süreyya ile kız kardeşi mediha hanım evlenirler. doktor fikret bey birinci büyük millet meclisi’nde "kozan milletvekili" olarak yer alır. mustafa necati’nin başkanlığındaki kastamonu istiklal mahkemesi’ne üye olur. sakarya savaşı sırasında meclis tarafından tam yetki ile kırşehir bölgesine gönderilir ve oradan orduya asker, cephane ve gıda malzemesi gönderilmesinde yararlı olur. meclis’in ikinci dönemine ertuğrul, üçüncü dönemine de bilecik milletvekili olarak katılır.

    gazi ile trablus’ta başlayan dostlukları istiklal savaşı döneminde ve cumhuriyet’in ilk yıllarında da devam eder. gazi’nin doktorluğunu yapar ve sık sık sofrasında yer alır. ihsan eryavuz’un bahriye bakanlığı (denizcilik bakanlığı) döneminde enver paşa’nın eniştesi nazım bey ile birlikte yavuz zırhlısı’nın onarımı için kurulan şirkette ortaklar arasına katılır. bahriye bakanı ve ortakları bu onarım işinden komisyon aldıkları için fikret bey de 16 şubat 1928’de tutuklanır, dokunulmazlığı kaldırılır ve yüce divan’a verilir. yavuz havuz davası denilen bu olayda ihsan bey iki yıl ağır hapse, nazım ve fikret beyler de dörder ay hapse mahkum olurlar.

    fikret bey cezasını tamamladıktan sonra paris’e gider, orada üç yıl cerrahlık ihtisası yapar. 1931’de yurda dönünce beyoğlu belediye zükür hastanesi başhekimliğine atanır ve ölümüne kadar 15 yıl bu görevini sürdürür. 29 ekim 1946’da 59 yaşında, gazi gibi siroz hastalığından ölür ve feriköy mezarlığı’na defnedilir.
hesabın var mı? giriş yap