• hayatın koca bir oyun, insanların da birer oyuncu olduğunu anlatan bir kara mizah.

    ellerimizde bize biçilmiş hikayeler ve replikler, sıramızı bekliyoruz, önce yapamayız sanıyoruz, reddediyoruz bu yalan hayatı, ama sonra "motor" sesini duyunca bir anda, bu rol için biçilmiş bir kaftana dönüşüyoruz. ve bir zaman sonra; hangi yüzümüz gerçek, hangi yüzümüz dublör bilemiyoruz.

    filantropica'nın (philanthropy) hayırseverlik anlamına geldiğini de belirterek, insanlara hayrı dokunması umuduyla bu filme kulak verelim.

    "insandaki şefkat duygusunu tetikleyen gizemli küçük makina nedir acaba? söyleyeyim: hikayedir. uzattığınız el, bir hikaye anlatmıyorsa havanızı alırsınız."

    "bu dünyada üç temel iş vardır: zenginlik, fakirlik ve seks. geçimini herhangi birinden kazanabilirsin. ama aşk ve yazarlık seni açlığa sürükler, geri zekalı! haybeden ölürsün!"
  • romen bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine izlediğim ve oldukça başarılı bulduğum film.

    izlerken ilk dikkat çeken şey, filmin dokusunun türkiye'yi ne kadar andırdığı oldu bende. hemen hemen aynı hikaye burada da filme rahatlıkla alınabilir, baş rolü şener şen'e bile verilebilirmiş.

    filantropica sadece hikayesi olan bir film değil, hikaye anlatırken bazı şeyler söylemeye çalışan bir film. yönetmenlerin genellikle sıçtığı bu durumdan nae caranfil büyük bir ustalıkla sıyrılıyor. hiç bir sahne sırıtmıyor, oyunculuklar şakır şakır işliyor, kesmeler aksamıyor. filmdeki kara mizah dozu sinemamızdaki benzerlerine göre çok daha iyi ayarlanmış. bir kaç sahnede de oldukça üst düzey bir yönetmenlik sergileniyor, onlar bile keyif almak için yeterliydi benim için. bu filmi çılgın dersane'ye benzetmekten daha saçma çok az şey duydum şu hayatta.

    çok güzel bir film, ancak ben çeksem bu kadar güzel olurdu.
  • "hikayesi olmayan dilenci açlıktan ölmeye mahkumdur."

    biraz şener şen'in "namuslu"su, biraz da medya dünyasının yarattığı truman show. mükemmel bir kara mizah.
  • ''evvel zaman içinde bir şehir varmış.şehir halkı ya prens, ya da yoksulmuş.bu iki dünya arasında
    sadece sokak köpekleri bulunurmuş.onlar orta sınıfmış.'' diye başlayan,yönetmenliğini nae caranfilin yaptığı,romanyanın türkiyeye ne kadar çok benzediğini anlamamızı sağlamış yaratıcı bir seneryoya sahip,sıcak bir film.
  • beni şaşırtan bir kara mizah örneği. çünkü bu kadarını beklemiyordum.. dilencilik kavramını öyle bir işlemiş ki film, bakış açınız değişiyor. yani belki de düzenbaz olduklarını biliyorsunuz ama beyazperde ahengi insanın daha da şaşırmasına sebebiyet veriyor. senaryonun anlatım şekli de bir hayli hoştu. sürprizlerle şaşırtırken aynı zamanda replikleriyle şairene bir hava katıyor. mesajın çok ince işlendiğini fark ettiğiniz taktirde film su gibi akıp gidiyor diyebiliriz. çok eğlenceliydi ve fazlasıyla türkiye havası alıyorsunuz filmden.

    mutlaka izlenmesi gereken filmlerden bir tanesi. hiç değilse bunu en başta senaryosuyla hak eden bir film. farklı bir pencere, ince bir kara mizah arayanlar hiç beklemeden izlemeli..
  • --- spoiler ---

    dilencilere para vermeyen biri olarak vicdanımı iyice rahatlatmış filmdir efendim, thank you nae caranfil.

    dilenci metin yazarı abinin rumen hükümetine çakıp kendine prim yaptığı sahne güzeldi;

    - istemek ayıp değildir, almamak ayıptır. rumen hükümetine bakın. yıllarca avrupa'dan ve amerika'dan dilendiler. kimse tek kuruş vermedi. ne diyebilirim ki? bu işte amatörleri kullanırsanız olacağı budur!

    --- spoiler ---
  • ‘hikayesi olmayan dilenci açlıktan ölmeye mahkumdur.’

    romanya'da yaşanan sosyal değişime kara mizah unsurlarını kullanarak değinen yer yer eğlenceli ve bir o kadar da düşündürücü bir film. bizim sosyal sorunları hicveden klasik filmlerimizden farkı olmaması dolayısıyla izlerken bu tür işlenişe yabancılık çekmiyor musunuz. bir karakter ve çevresinde onu istediği yöne çekmeye çalışan insanlar..

    filmin başlarında biraz sıkılsam da ilerleyen dakikalarda film daha sürükleyici bir hal aldı.

    kara mizah ögelerini seviyorsanız tam sizlik bir film.
  • hodge olacaktı
  • ''uzattığınız el bir hikaye anlatmıyorsa havanızı alırsınız.'' gibi bir motto üzerine sıkı bir kurgu giydiren zeka dolu bir film.
    romanya sinemasından nae caranfil adlı yönetmenin çektiği 2002 yapımı, beyaz yakalı bir dilencinin trajikomik hikayesi.

    ovidiu gorea, yaptığı işten keyif almayan, sıkılmış, tükenmiş bir edebiyat öğretmenidir. aldığı maaş birkaç gününü ancak kurtardığından anne ve babasıyla kalan ovidiu, başarısız bir hikaye kitabı yazmıştır ve yazacağı yeni kitabı için finansör arayışındadır. bu süreçte tanıştığı bir üç kağıtçı ona kolay para kazanmanın yöntemleri öğretecek ve ovidiu kendini ilginç bir maceranın içinde bulacaktır.

    güçlü bir alt metni ve önemli mesajları olan film, aynı zamanda eğlenceli bir iki saat vaat ediyor. tükenmiş öğretmeni, farklılık arayan tv sunucusu, derslerdeki ve teneffüslerdeki davranış kalıplarıyla öğrencisi ve geçim sıkıntısı yaşayan emeklisine kadar pek çok yönden romanya'nın türkiye'ye benzediğini gözlemlediğimiz film, ciddi manada kapitalizm eleştirisi yapıyor.

    dilenciliğin felsefesini yapan ve farklı dilenme teknikleri geliştiren yaşlı bir piyasa kurdunun, yeni projesini üzerinde denemek istediği öğretmenin, ''ama itibarım ne olacak'' şeklinde çekince koyması karşısında söylediği şu sözler oldukça zeki olan filmin niteliği hakkında fikir verecektir:

    ''kazandığın o kadarcık parayla ne itibarından bahsediyorsun. sana bir hikaye anlatayım. 1960'larda ben daha gençken tıpkı senin gibi büyük bir yazar olmanın hayalini kurardım. o hayaller bana neye patladı biliyor musun? hapishanede geçen beş yıla. yazdıklarım yoldaşların hoşuna gitmemişti. hapishanede itibarın ne olduğunu öğrendim. gardiyana verilen bir sigara bir günlük itibardır. sigaran yoksa eğilirken dikkat etmelisin. beş yıl sonra dışarı çıktığımda ne öğrendim biliyor musun? dışarısının da aynı olduğunu. itibarını alıp kıçına sokabilirsin. başkası kıçına sokmadan önce!''
  • eğlenceli, samimi bir film. izlemeden önce hakkında herhangi bir şey duymamıştım ve izledikten sonra kendisine verilen yüksek puanı hak ettiğini düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap