• kafasi genel muhendislikler disinda pek bir seye basmayan kisilerce anlasilmasi zordur biraz.

    soyle anlatalim;

    ornek 1;

    dunyanin baska bir ucunda ( varsayalim abd) hayati boyunca yaptigi birikimleri yatirim fonunda biriktiren bir memur oldugunuzu dusunun.

    paranizi yatirdiginiz x fonunda diger kisilerin birikimleriyle beraber toplam 10 milyar dolar nakit var.

    paranizi emanet ettiginiz fon yoneticisi bildigi ve guvenebiliecegi gelismis ulkelerde ( abd, almanya vs) paraniza herhangi bir getiri elde edemeyecegini, faizlerin cok dusuk oldugunu , birikiminizin enflasyon karsisinda eriyecegini soyledi size.

    ve daha fazla getiri saglayan turkiye,brezilya, hindistan gibi ulkelere yatirim yapmak istedigini soyledi.

    pek tabiki abd yasayan sevgili fon yoneticimiz , sevgili ulkemizde ne zaman kriz cikacagini kestiremez, ve turkiyeye guvenemez. ulke acaba borclarini odeyecek midir ? keske bir sigorta olsa ?

    iste burda devreye finans muhendisligi uygulamalari girip cds ( credit default swap) denen standart sigortayi gelistirirler.

    turkiye yatirdiginiz her 1 milyon dolar icin 200 dolar sigorta odemeniz durumunda, eger turkiye borclarini odeyemez hale gelirse yatirdiginiz parayi geri verecegini vaad eder.

    boylece hem abd li yatirimci parasi icin daha fazla getiri elde eder, hem turkiye buyumesi icin gereken kaynaklari imf ye gitmeden daha uygun maliyetlerle karsilamis olur.

    sevgili temel muhendislik fanboyu kardeslerimiz de rahat rahat dusuk faizli krediyle ev, araba sahibi olurlar.

    daha da otesi bu sigorta kontrati borsada alinip satilmaya baslanir, bilmediginiz ulkelerin riskini olcebilmenizi saglar.

    ornek 2;

    sevgili milli havayolumuz thy nin en buyuk gideri petrol dur bildigimiz gibi. nerdeyse giderlerinin %40 ini olusturur.

    ama hain petrol ayni yil icinde %20- 30 artip azalabilen bir emtiadir, maliyetlerinizi bilemezseniz o yilin butcesini olusturamazsiniz.

    dolayisiyla yuzlerce ucak siparisi veremez, yuzlerce ulkeye ucamaz, istanbul ankara arasi 100 tl ye 3 ay sonrasina bilet satamazsiniz.

    cunku 3 ay sonra petrol %20 artacaksa belkide 120 tl ye satmaniz gerekecektir bileti.

    o zaman yine finans muhendisligi araclari kullanarak yapilan hesaplamalarla 3 ay sonrasi icin size petrol fiyatini sabitleyebilecek bir anlasma yapabilirsiniz bankayla.

    finans muhendisligi kapsaminda 3 ay sonra olabilecek tum fiyatlara karsi korunmak icin banka ne yapmasi gerektigini hesaplar, thy ile belli bir ucret karsiligi opsiyon islemi yapar.

    atiyorum 1 milyon dolar icin 20 bin dolar ( %2) gibi sigorta bedeliyle petrol fiyati 100 dolardan 150 dolara da ciksa ( %50 artis) thy nin zarari sadece %2 olur.

    boylece siz sevgili temel muhendislik fanboylari 3 ay sonrasi icin , 6 ay sonrasi icin indirimli bilet alabilir.
  • al sana mühendislik ve mühendislerden nefret edilecek bir sebep daha.arkadaşım zamanında turkce-matematik seçtik diye ömür boyu bunlardan daha düşük maaş almak zorunda miyiz ? her bokun mühendisliği var cok afedersin,nereye el atsan oranin mutlaka mühendisi var ne hikmetse direkt 2.sinifsin bunlarin yanında.ne güzel bir insaati bir bilgisayarlığı vardi eskiden şimdi komedi gibi lojistik mühendisliği falan bile var.ne anlarsin sen elinin kimyasi biyolojisiyle her ekmeğimize kan doğramaya.ben nerden bilebilirdim tm seçerken başıma gelecekleri.en kisa zamanda sektörde mühendislerden kurtulma rehberi ya da örgütü tarzi bir oluşum rica ediyorum tüm kaderi bana benzeyenlerden.gerekirse başı da çekerim.
  • her bokun mühendisliği var diyorsanız ve eğer başarısızsanız, bunun sebebini seçtiğiniz bölümden bağımsız bir yerde aramalısınız.

    son yüzyılda mühendislik bölümlerinin hızla türemesinin sebeplerini endüstriyel devrim sonrası değişen dünyaya bağlayabiliriz. bu sebeple "lojistik mühendisliği" komedi değildir. bundan 200-1500 sene öncesine kadar lojistik dediğimiz şey düz yolda ilerleyen kervanlardan öte değildi. daha fazla at eşek ile daha öteye taşıyabiliyordunuz.

    ya günümüzde? iş o kadar hızlı gelişti, o kadar komplike bir hal aldı ki asyadan avrupa'ya yola çıkan 20,000 ipad'in hangi gün hangi saat nerede ne kadar yakıt harcayarak limanlarda yüzlerce geminin ne kadar bekleyeceğini hesap ederek son noktasına ulaşmasını sağlayacak mühendislere ihtiyaç duyuldu. mühendis dediğimiz şeyin anlamı zaten bilim, ekonomik sosyal bilgilerin, bazı dalları öteye taşımak için kullanımasıdır.

    bugün asyadan avrupa'ya aksilik olmdan taşınan bir birim yükten kazanabileceğiniz maksimum para bir kaç dolardan ibaret. o gemi, congestion nedeni ile bir limanda bir kaç saat gecikse o parayı çöpe atmak demek bu. bu planlamayı kime yaptıracaksın? edebiyat fakültesi mezununa mı? makine mühendisine mi? makine mühendisini bu işe verir kendin de bareti takar makine dairesine inersin artık.

    yine bugün herhangi bir sbb cff ffstrenininn 15 dakika gecikmesi demek kaybolan zamanın ekonomiye yüzbinlerce dolar zarar getirebilmesi demek. adamlar bunun onyıllar öncesinde farkına varıp deli gibi "transport engineer" yetiştirmeye başladılar. ne için, insanlara havadan para vermek için mi? bu branşın çıkması zaten o günün makine mühendislerinin "lan böyle olmayacak bize öyle bir adam lazım ki sadece bu binlerce treninin her gün dakika gecikmeden duraklarda olmasını sağlasın" demesi üzerine gerçekleşti.

    bugün abd'de millet "ulan petrol kısıtlı, doğal kaynakları su gibi içiyoruz, ilerisi vahim bizim enerji mühendislerine ihtiyacımız var" diyerek bu bölüme ağırlık veriyor, bütün enerjisini yurt dışından ithal eden ve nefes almak için bu ülkelerden izin isteyen güzel türkiyemin sabah akşam batak oynayan öğrencisi "bu ne yeeaaaaaa asıl mühendislik makine ve inşaaaaaattt" diye kestirip atiyor.

    finans mühendisliğine gelrisek, son derece güzel fakat zorlu bir bölümdür. en son baktığımda sadece boğaziçi üniversitesi veriyordu türkiye'de. koca ülkede yıllardır senede 20 mezun verdiği için bunlardan korkmanıza gerek yok.

    millet marsta koloni kurma peşinde koşuyor, bizimki "inşaat mühendisliği" yeter diyor. valla işsiz olmanıza şaşmamalı.

    not: hiç bir haltın mühendisi değilim.
  • nerede olursa olsun okuyan arkafaşların kısa ve öz gerekli şartları anlatmasını istediğim bölüm.
  • boğaziçi üniversitesine ortalama bir lisans mezununun kolaylıkla kayıt yaptırabileceği bölümdür.

    1) ales ea: 70
    2) gno (genel not ortalaması): 2,25
    3) boğaziçi üni. ingilizce sınavı: c

    mühendislik lisansı olan herkesi asıl aday, diğerlerini yedek aday olarak alırlar.

    bölüm kontenjanı 35 kişidir. 2014 yılında 35 asıl, 2 yedek adaydan toplam 25 kişi kayıt yaptırmıştır. 2015 yılında ise toplam 69 kişi mülakata davet edilmiş, 35 asıl, 13 yedek aday seçilmiştir. 2015 yılında yedek adayların tamamı kayda davet edilmiştir.

    ingilizce yeterlilik konusunda, bilkent, odtü, koç vb üni.'lerden lisansı olanların endişe etmesine gerek yoktur. toefl, ıelts sınavlarına başvurup tomarla para ödemeden, boğaziçi üniversitesinin ingilizce sınavına hiç çalışmadan gönül rahatlığıyla girebilirler.
  • daha çok risk yönetimi üzerine yoğunlaşmış finans kolu. boğaziçi'ndeki programa; c++ progrlama dersi koysalar daha iyi olur. hemen hemen bütün rakiplerinde programlama dersi verilmektedir. konuya ilgi duyanlar için bakınız.
  • yok malesef.
  • dünyada msfe yani master of science in financial economics ya da master of science in financial engineering olarak geçer. ya da finans matematiği falan diye.

    2018 yılı için en revaçtaki üniversiteler burada. linkte görüleceği gibi bunu bitirenlerin ortalama yıllık ücretleri bonus hariç 90.000 usd falan. ama iş tecrübesi olmayan aday için.
  • şu günlerde görüyoruz ki, kendisi en değerli mesleklerden bir tanesi.
  • ailenize açıklarken zorlanacağınız, matematiğin üvey evladı stokastikle tanışacağınız. derrivatives, options derken finansın temellerini unutacağınız güzide bir bölüm. quant olmak meşakketli bir iş, kolaylıklar
hesabın var mı? giriş yap