• incesaz' ın eylül şarkıları albümünden bir parça. melihat gülses' ten dinlerken bir tuhaf oluyor insan; yoldan çıkası, son vapuru kaçırası geliyor.

    bir sihir gibiydi şehre inerken gece
    mektubun güvercin oldu vardı gizlice
    gel diyor, geç olmadan gel, geçiyor yıllar
    böyle başladı, dönülmez bu müthiş firar

    madem ki yeminimiz var, madem aşk mukadder
    işte geldim, bilmesinler yarına kadar
    bil ki artık dönüşüm yok, gitti son vapurlar
    sakla beni, bulmasınlar sabaha kadar

    belki herkesin dilinde şimdi bu firar
    belki verildi kararım, şimdi yoldalar
  • makamı kürdî, perdesi dügâh, güftesi mahf-ı perişan eden bir eserdir. buselik'ten usulca geçerek kararına, kıvamına varan bir yekparemevsim firarıdır. bakmayınız siz; içine nefes üfleyenlerin adına eylül şarkıları dedikleri bir potada oluşuna. madem aşk mukadder; hafiza-ı beşer, öyle kolay kolay nisyan ile malûl olmaz müsterih olunuz...
  • insana "iyi ki müzik var" dedirten bir incesaz parçası.

    incesaz- firar
  • kim ki bu şarkıyı biliyor ve dinliyorsa, o güzel insandır. hüznü dahi kaliteli yaşayandır.
  • dinleme sonrası ayık kalmanin mümkün olmadiği incesaz şarkisı. şu dizelerle nasıl mümkün olabilirdi ki?

    bil ki artık dönüşüm yok, gitti son vapurlar
    sakla beni, bulmasınlar sabaha kadar
  • aşktan değil, aşka kaçışın şarkısı bu.
  • eylül şarkıları'nın en davetkarı.
    ki benim gözümde aşk'tan firar değil, bir geceden bir sabaha kadar da olsa aşk'a firardır.
    mukadderdir, dönüşü yoktur.
  • tutmayacak olan dizi.bi kere o caner cindoruk'un karşısına kızı yaşında ve de çocuk gibi görünen kız konur mu allah aşkına ya?!?!
  • illa hafifmeşrep birini oynatacaklar ya bu dizide de görüyoruz kendisini.

    kadının yaşadığı yer sabahtan akşama kadar töre töre diye dönülen bir yer ama maşşallah etek diz hizasında, derin göğüs dekoltesi. oldu canım, oldu gülüm.
  • based on a true story:
    kışları sert geçen sivas ilimiz kırsalındaki bir birlikte, çok soğuk bir kış günü askerin biri uç bir noktadaki nöbet yerine gider. ve geri dönmez. "firar etti" diye tutanak tutular, ilgili yerlere yazılar gönderilir, yakalanması beklenir. bahar gelir, karlar erimeye başlar. ve eriyen karlarla birlikte "firar etti" denilen askerin cesedi nöbet tuttuğu yerin civarında çıkar ortaya.
hesabın var mı? giriş yap