fırsat

• geçenlerde annem bir hikaye anlattı, çok beğendim ben de, buraya da yazayım dedim:
  
  bir gün çok zengin bir adam oğluna bayramlık alacakmış. oğluyla aynı yaşlarda fakir bir çocuğa denetmiş alacağı bayramlığı. sonra da çocuğa bayramlığı çıkarmasını söylemiş ama çocuk bu, ağlamış. dükkanın sahibi, yahudi adam, 'o elbise çocukta kalsın, benim hediyem olsun, ben aynı bedenden senin oğluna bir tane daha çıkarırım şimdi..' demiş. adam oğluna elbisesini almış ve eve gitmiş. o gece rüyasında kendisine ait kocaman bir köşkün yahudi dükkan sahibine verildiğini görmüş. ertesi gün kalkar kalkmaz bayramlık aldığı dükkana gitmiş ve 'o çocuğun giydiği elbisenin parasını ödemek istiyorum, lütfen kabul et' diye yalvarmış. dükkan sahibi ise, 'üzgünüm, senin gördüğün rüyanın aynısını bu gece ben de gördüm..' demiş.
• kapıyı çalmaz.
  sadece kapıya dayanırsanız size kendisini sunar.
• fırsat kaçırma korkusu güçlüdür.
  
  bu fırsatı sakın kaçırma diyerek bir şeyi belli bir zamanda mutlaka yapman gerektiğini söyleyenler seni “fırsat kaçırma” korkusuna sokarak yönlendirir.
  
  her zaman dur ve düşün.
  
  hızlı ve acele kararlara zorlama mutlaka yönlendirme içerir
• kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. bunun sebebi herhalde, "bu öyle olmayabilirdi!" düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır." ^*
• fırsat, aşk dilinde eşitsizliktir.
  
  siz yakalamayı beklersiniz, oysa isa'nın doğumu gibi gelir, en bakir hissettiğinizde kendinizi.
• yaz bulutlarına benzetir, hariri. onlar gibi çok çabuk kaybolurlar.
• bazıları çeçiklerle süslü,bazıları dikenlerle kaplıdır. bulmak,görmek,farketmek zaman alabilir, hiç gerçekleşmeyebilir. kaygandır.
• kaçırdığını anlamazsan sorun yok; ama kaçırıldığı zaman hissedilenler düşman başına.
• ''fırsatlardan faydalananların baş yardımcıları onları kaçıranlardır.''
  
  özdemir asaf
  yuvarlağın köşeleri
• olanak, uygun durum, vesile.