• emeklilerin rutin geçen hayatlarına renk katan bir aktivite. her sene vergi iade zarfının teslim edilmesine yaklaşıldıkça emeklinin hayatı da hareketlenir. ilk olarak çoluk çocuk aranır ve "fazla fiş var mı" diye sorulur. red cevabı alınırsa "eşşoğlu eşşek biz seni bu günler için yetiştirdik" denilerek telefon kapatılır. derhal küçük esnafın yolu tutulur. küçük esnafın zaman zaman fazladan fiş kestiği bilinmektedir. ancak nedense esnaf bozuk para konusundaki tutumunu fiş konusunda da sürdürür, vermek istemez. bunun üzerine karı koca emekliler birbirlerini alışverişten sonra fiş almamakla suçlamaya başlarlar. gerilimin had safhaya yükseldiği bir anda gökten bir melaike iner ve eksik miktarı tamamlayan fişleri ilgililere teslim eder.
  • fiş toplamak insan ilişkilerinde belirli bir yer tutmaktadır. kendisine lazım olmadığı halde sevgili için, arkadaşı için fiş toplayan insanlar mevcuttur. yukarıda anlatıldığı üzre anne baba için fiş toplamak en yaygın olanıdır. kişinin aldığı eğitime bağlı olarak fiş toplama işlemi de kendi içinde farklılıklar gösterir. tertipli insanlar belirli aralıklarla topladıkları fişleri düzenler, gruplara ayırırlar. çoğunluk ise topladığı fişleri rastgele bir yere yığar ve sadece zarf doldururken eline alıp sistemi icat edene ana avrat düz giderek kaydetmeye çalışır.
  • fiş toplarken dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar da yok değil. mesela emekli değilseniz temizlik malzemesi fişlerini kullanamıyorsunuz ya da sinema bileti çalışan kesimin kullanabileceği bir fiş değil. bir takım yanlış anlaşılmalar olabiliyor. tamam sinema çok açık madem işin gücün var ne ararsın sinemada, haytalıkta mantığı mevcut. lakin temizlik malzemelerinde durum farklı " çalıştığın sürece nasıl olsa kirleneceksin şimdiden yıkanmana gerek yok ilerde emekli olunca yıkanır temiz pak evinde oturursun" şeklinde bir anlayış akla gelebilir ama bu doğru değil. burada amaç türk halkı arasında artık unutulmaya yüz tutmuş milli bir değerimiz olan "paylaşma" geleneğini yine gündeme getirmek. şahsen ben sinema biletlerimi ve temizlik malzemesi fişlerimi toplumdaki emekli kesim için biriktiriyorum. vergi iadesinin verilmesine yakın bunları emeklilere dağıtıyor kendimi zekat vermiş bir mümin gibi huzurlu hissediyorum.
  • 2006 yılında artık son defa yapılacak eylem. 2007 yılında çalışanlar da vergi iadesi almak için fiş toplamayacak. fişi tamamlayamayanlar için iyi oldu. esnaflar da (özellikle tuhafiyeler) önce fiyatı yükseltip sonra "fiş almazsanız küsuratı silerim" cinsinden cambazlıklar yapmayı da bırakacaklar. hatta yüzde iki karşılığı esnaftan fiş satın alma da tarihe karışacak. devletimiz herhalde faturasız ticareti de nasıl denetleyeceğini önceden düşünmüştür.
  • az önce masanın kenarında duran fişi görünce aklıma geldi. rahmetli dedem için küçükken çok yaptığım bir eylemdi fiş toplamak.

    o zamanlar çok anlamasam da marketlerden falan sürekli fiş isterdim. sonra da o fişleri bir sağa bir sola düzenlerdik. devamında da hesaplama yapmak gelirdi tabi. zarflarda kenarda duruyorken...

    sonrasında ise bu meşguliyet tarihe karıştı. bizlere güzel anısını bırakarak.
  • esasen sadece fiş değil fatura vb. tüm yasal belgelerin toplanmasına dayanan ve herkesin gerçek gelirini ölçen bir sistemdir ve abd de uygulanmaktadır.

    yerine gelen asgari geçim indirimiyse saçma sapan bir şey.
  • o zamanlar şimdiki gibi ışınlanma, akıllı robotlar falan yok. babalar manuel fiş toplardı vergi iadesi alabilmek için.

    benim baba da yollarda beni kullanırdı. "şurda fiş var bak bakayım kaç paralık" derdi. atılırdım hemen yağmur çamur demeden. ufak rakamsa "cıkk at" derdi. büyük rakamsa "baba 50 milyon 50 50" diye bağırırdım. tabi tüm cadde bize bakardı. "olım bığırma rızıl olduk" derdi dişlerinin arasından kısık sesle. çaktırmadan o da sevinirdi. değişik günlerdi.
hesabın var mı? giriş yap